Başbakan, 17 Aralık’tan buyana kankardeş olduğu, her vesile ile kendisi, bakanları, milletvekilleri, bürokratları ile methiyeler düzenledikleri F. Gülen cemaatine, paralel yapı demeğe başladı. Aşağı paralel, yukarı paralel hangi taşı kaldırsan paralel. Başbakan, senin 12 yıl canciğer olduğun, günahları beraber işlediğin bu paralel yapı değil mi. Sen öyle masumsun ki ama bu paralel yapı var ya bu paralel yapı, meğer Türkiye’yi onlar idare ediyormuş. Sen ise, çocukların, bakanların, bakan çocukları ile paraları idare etmekle meşgulmüşsün.
Başbakan, kurusa bakma ama sen medyayı dizayn etmeye kalkışırsan, bu dizayn da 195 gazetecinin ekmeğine mani olursan, ihale peşinde koşarsan, hakimlere, savcılara, yargıya müdahale edersen, kimin hapse gireceğine karar verirsen, milleti Alevi-Sünni diye ayırırsan, FB kulübü başkanının kim olacağına karar verip yönetim kurulu oluşturursan, mevcut başkanın devrilmesi için, başkan adayının konuşma metnini hazırlarsan………, yazılacaklar kitap olur da benim yazı alanım sınırlı. Hukuk devletinde olacak iş mi bunlar?
Başbakan, paralel yapı sizinle beraberken, rakiplerinizi dinlerken, onların tapelerini meydana çıkarırken, ‘ulan iyi oluyor’, ‘bu özel değildir, geneldir, genel’ diye meydanlarda bağıracaksın, sizin yolsuzluklar meydana çıkınca suçu paralel yapıya atacaksın, sonrada onları düşman ilan edeceksin. CHP ve MHP ile beraber oldukları yalanını bu halka yüzün kızarmadan söyleyeceksin.
Başbakan, ‘nede safmışız, inanmışız’ diyeceksiniz, eğer sizler bu kadar safsanız ülke yönetimini de düşmanlarla paylaşabilirsiniz. O zaman bu ülkeyi zaten yönetemezsiniz. A. Gül, dışişleri bakanıyken ABD ile 9 madde, iki sayfa, meclisin bilgisi dışında anlaşma imzaladı. Bugüne kadar da bu metni, ne meclise getirdiniz nede millete açılayabildiniz. Sizlerin bu ülkeyi yönetecek kapasitede insanlar olmadığınız meydana çıktı.
Bir hükümet ki, yolsuzluk, rüşvet, riyakarlık, inkarcılık, yalan, dolan diz boyu, kendini kurtarmak için sarıldığı ise, din-iman, paralel yapı.
Bir milletvekili çıkar, ‘Başbakana dokunmak ibadettir’ der. Bir diğeri çıkar, ‘Allahın bütün vasıflarını toplamış’ der Allah’a şirk koşar. Bir milletvekili çıkar, ‘İnsanların günah işleme özgürlüğü vardır, 17 Aralık operasyonu işte bu özgürlüğe vurulmuş darbedir, telefonlar dinlenerek, görüntüler çekilerek, günah işleme özgürlüğü engellenmiştir, böyle şey olmaz, bunu Allah kabul etmez’ der. Şu safsataya bak birde milletvekili olacak. ‘Devlet hırsızlığını yasalardan kaldıralım’ de bari utanmaz insan.
O kadar çalmaya alışmışsınız ki, 6 filiz genç ile 15 yaşındaki gonca Berkin Elvan’ın da canını çaldınız.
Egemen Bağış, Berkin Elvan’ın cenazesi için toplanan insanlara, ‘ölü seviciler’ demiş. Bu ne utanmazlık, ne terbiyesizlik. O gencin canını siz aldınız, ölüye bile saygınız yok.