Başbakan, 17 Aralık’ta başlayan, 25 Aralık’ta ikinci dalgası gelen yolsuzluk iddiaları ile ilgili soruşturma sürecine tamamen “ihanet girişimi” olarak niteledi. Erdoğan, böylelikle suçlamaları püskürtmek, geçersiz göstermek için en ağır ifadeleri iddia sahiplerine atmaktadır. Ordu Fatsa’da 21 Aralık’ta “kökü dışarıda ama içeride bir takım ihanet şebekeleri” var diyor. “Türkiye böyle ahlaksızca, böyle haince bir saldırıya bugüne kadar hiç maruz kalmamıştır” diye kabinesini savunmaya çalışıyor. Giresun’da “Bir takım kirli çevrelerin kullandığı hainler”den söz ediyor. Sözler hep aynı “ihanet operasyonu”, “ihanet hareketi”, “ihanet projesi”, “ihanet şebekesi”, “haince kampanya”, “haince örgütler”. Bu nitelemeler hükümeti yolsuzlukla suçlayanlar için Başbakan’ın söylediği sözlerdir. Bu Başbakan kendisine “hain” dediği için Kılıçdaroğlu’nu mahkemeye vermiştir.
Başbakan, bu insanlara bu kadar ağır ithamlarda bulunup “vatan haini” diyeceği yerde “Biz nerede yanlış yaptık, Bakanlarım ve çocukları ne yaptı, ülkeyi soyanlar hesap vermelidir” neden demiyorsun. Evlerde çıkan para kasalarına, ayakkabı kutusu içindeki paraları, elbise ve çikolata kutusu içinde giden rüşvet paraları “neyin nesi” neden demiyorsun. 4 Bakanı, hükümetin suçu yoksa neden istifa ettiriyorsun. Devlet malını çalan mı vatan hainidir? Devlet malının nasıl çalındığının cezalandırılmalarını istemek mi vatan hainliğidir? Yolsuzluklarla mücadele etmek kutsal bir görev değil midir? Yetim hakkının sorulması değil midir? Başbakan olarak “Aramızdaki kirlilikleri, kirli olanları ayıkladık” diyorsun da, sonra niye partinin içine alıyorsun?
Başbakan, istifa ettirdiğin Bakanın Bayraktar, Kiptaş Genel Müdürüne, Çatalca’daki arazi için “Bizi asarlar, bütün pis işleri bana yaptırıyorlar” diyor. Sizden şikâyetçi oluyor da hangi menfaat sizleri yine birleştiriyor.
Öyle bir ülke ki kimin eli kimin cebinde belli değil. Hamitabat santralı bir ay gelirine satıldı. Yıllık geliri 2 milyar dolar olan, Hamitabat Termik santrali 105 milyon dolara Limak doğalgaza verildi. Yenisi bugün yapılsa 1,2 milyar dolar. Limak Sabah-Atv grubunun satışı için 100 milyon dolar havuza para koyan şirket ve sahibi Nihat Özdemir. Gerizekalı ben vatanseverlerle, vatan hainlerini bir türlü ayırt edemiyorum. Bu hükümet beni Bakırköy ruh ve hastalıkları hastanesine gönderecek.
Bundan böyle hiçbir savcı, polis vatan haini olmamak, paralel yapının durumuna düşmemek için hiçbir yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna müdahale edemez hale getirildi. Yiyiciler istediği gibi at oynatabilirler. İçlerindeki vatan sevgileri ile iftihar edebilirler.
Türkiye’de artık tam bir fetret dönemi yaşanıyor. İnşallah yaşatanlar kaçamazlarda hesap sorulur.