Daha önceki bir yazımda, Andımızı Atatürk’ün kaleme aldığını yazmıştım. Andımızın yazarı Atatürk değil, Dr. Reşit Galip’tir. Dr. Reşit Galip yazmış ve Atatürk onaylamıştır. Okurlarımdan özür dilerim.
Başbakan, Reşit Galip dahil, Cumhuriyeti kuranlardan ve daha sonraki dönemlerdeki hiçbir yöneticiyi beğenmemiş, aşağılamış, hakir görmüş ve hakaret etmiştir. Herhalde Türkiye, kendisinden başka yönetici yetiştirememiş! Başbakan, kendisini olağanüstü görme hastalığına yakalanmış.
17.10.2013 tarihli AKP grup toplantısında yaptığı konuşmada, “Andımızın yazarı, Türkçe ezan zulmünün mimarlarından Reşit Galip’ti. Sözüm ona bilim adamıydı. And uygulamasının Cumhuriyetimizle uzaktan yakından ilgisi yoktur. Bugünün Türkiye’sine, dünyasına denk düşmeyen bir uygulamaydı. Bu geri kalmışlık manzarası bizde devam ediyordu, geçte olsa kaldırdık” dedi. Daha evvelki bir konuşmasında da “faşist uygulama” demiş ve Dr. R. Galip’e, AKP milletvekilleri yuh çekmişlerdi.
O grupta, yuh çeken, emme basma tulumba gibi el kaldırıp indiren AKP milletvekilleri, Dr. R. Galip’i acaba biliyorlar mıydı? hiç zannetmem.
AKP yetkililerinin faşist uygulama dedikleri And okunması, ABD’de tam 121 yıldır devam ediyor. Meğer ABD ne kadarda faşist bir ülkeymiş!
Dr. Reşit Galip’i biraz yazalım da belki AKP milletvekillerinin eline geçerde kime yuh çektiklerini anlarlar.
Atatürk, Dolmabahçe’deki yemekte M.E.Bakanı Esat Mahmut’u sert bir dille eleştiren Dr. R. Galip’e, “Yoruldunuz, biraz dinlenseniz iyi olacak, buyurun istirahat edin” dedi. Bunun üstüne Dr. Galip, “Burası sizin değil milletin sofrası, oturmak benimde hakkım” karşılığını verdi. Atatürk, “Öyleyse biz kalkalım” diyerek masayı terk etti. O, sizin yuhaladığınız adam, Atatürk’e bile tavır koyabiliyordu. Daha sonraki yıllarda da Atatürk onu M.E.Bakanı yapıyor.
Eyy Akp milletvekilleri, sizin içinize acaba böyle bir babayiğit var mı? R.T.Erdoğan’a kafa tutabilecek. Böyle bir harekette bulunanın hemen kafası koparılır, partiye bile giremez.
Dr. Reşit Galip, 2.nci sınıftayken iki cepheye de gönüllü asker olarak gitmiş, hastalandıktan sonra tahsilini tamamlamıştır. 1925-1934 yılları arasında milletvekilliği yapıyor, 11 ay bakanlık görevinde kalıyor, 41 yıllık ömründe, öldüğünde ise cebinden 5 TL çıkıyor. AKP milletvekilleri, sizin cebinizdeki para ne kadar acaba merak ediyorum. Bakın Abdüllatif Şener, “Her ihale ayrı bir hikayedir” diyor.
Dr. Galip, Türk Tarih Kurumu’nun temelini atan, Türk Dili Tetkik Cemiyeti’ni, Türk Dil Kurumu’na dönüştüren insandır. İstanbul Darülfünun’u çağdaş üniversiteye dönüştürmüştür. Bakanlığı sırasında, ilkokuldan başlayarak öğrencilere Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlılık ruhu aşılamayı (AKP şimdi kaldırdı) müfredatın parçası yapmıştır. 23 Nisan 1933 sabahı çocuklarına kendi yazdığı bu Andı okuttu. O gün çocuk haftası açış konuşmasında bu metni tekrar ettirdi ve Andımız böylece bütün okullarımıza yayıldı.
Siz AKP ve hükümet olarak Andımızı kaldırarak bu millete en büyük kötülüğü yaptınız.
2009 yılında Andımızı savunan M.E.B.’lığına, 2013 yılında ne oldu. Hükümet aynı hükümet, bakanlık aynı bakanlık ta, 2013 yılında ‘Andımızın etnik ayrımcılık olduğunu’ düşünmeye başladı ve kaldırdı.
‘Türküm, doğruyum, çalışkanım’ diye başlayan Andımızın kaldırılması, Türk milletine, Türk ruhuna, Cumhuriyetimize ve Atalarımızın bize bıraktığı milli değerler manzumesine ihanettir.
Türklük ve Türk milleti sözcüklerinin ırkla bir alakası yoktur. Bu kavramlar dil, tarih ve ülkü birliğine dayanan bilinci yansıtmaktadır.
Hükümet, Türklük şuurunu ve ulus devleti yok etmek, millet direncini ve bilincini ortadan kaldırmak ve bunların yerine ümmet bilincini yerleştirmeyi uygun görmektedir.
Hükümetin yok etmek istediği ulus devlettir.
Hükümet, Andımızı kaldırarak PKK ile sürdürdüğü müzakerelerde, terör örgütüne en büyük tavizi vermiştir.
Türküm diyen herkesin en büyük görevi ulus devleti korumaktır. AKP’nin yaptığı bu icraatlar sadece kin kazandırır. Bu kin de, bir gün onları boğacaktır.