İlçemiz şehir merkezinde projelerin birbiri ardına yükselmeye başlaması, inşaatlara komşu yaşam alanlarında ‘gürültü’ sorununu çıkarırken, konuyla ilgili yasal düzenlemelerden habersiz vatandaşların çoğu sessiz kalmayı yeğliyor, bazıları da şikayetçi oluyor, benim gibi. Bazen de bu konuda kiminle, nasıl muhatap olunacağı bilinemiyor.
2872 Sayılı Çevre Kanunu Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği’nin 23’üncü maddesine göre, şantiye alanlarından çevreye yayılan gürültü seviyesi ve gürültünün önlenmesine ilişkin faaliyet sahibi tarafından şantiye alanında; inşaatın başlama, bitiş tarihleri ve çalışma periyotları ile ilçe belediyesinden alınan izinlere ilişkin bilgilerin ise inşaat alanında herkesin kolayca görebileceği bir tabelada gösterilmesi zorunlu tutuluyor.
PEKİ BELEDİYELER GEREKLİ DENETİMLERİ YAPIYORLARMI?
Maalesef ilçemizde inşaat sektörü hızlı ve kontrolsüz bir şekilde büyüyerek sürdürülüyor, inşaat çalışmaları sırasında kaldırımlar rastgele işgal ediliyor, yollar keyfe keder trafiğe kapatılıyor, hafta sonu çalışma kurallarına uyulmadığı gibi Ramazan ayının girmesiyle birlikte hafta içi çalışma saatlerine de uyulmuyor.
Böyle olunca müteahhit firmalar, belediye yetkililerine evraklarını imzalatıyorlar, inşaat kalfa ve ustalarına kendilerince yetkiyi veriyorlar. İşverenlerinden yetkiyi alan ustalarda sabahın köründe çalışmaya başlayıp, çevrede oturanları rahatsız ediyor. Yani müteahhitler ceplerini, belediyeler kasalarını doldururken, vatandaşlarda çile çekmeye mahkum ediliyor.
Ve gelelim meselenin özüne. Zabıta Müdürü Ayhan Aksoy’un çalışma azmiyle şikayete konu bir inşaat ile ilgili yaptırdığı çalışma ve ancak herhangi bir çalışmaya rastlanmadığını tespit ettiği inşaatımıza.
İlçemiz Abdullahpaşa Mahallesi 14 sokak üzerinde evimin karşısındaki inşaatta, Ramazan ayının başlamasıyla birlikte sabah saat 07.30’da ses kirliliği yaratan çalışmalara başlanılması nedeniyle 24 Temmuz 2013 günü sabah saat 07.30’da telefon ile aradığım Karacabey Belediyemizde maalesef görevli ve nöbetçi bir zabıta memuru olmadığını ve zabıtaların göreve saat 08.00 başladıklarını, oradaki santral görevlisinden öğrendim.
Amacım o saatte zabıtaları çağırıp sıcağı sıcağına gerekli müdahaleyi vatandaş lehine yapmalarını sağlamaktı. Olmadı. Saat 08.30 belediye santralinden Zabıta Amirliğini arayıp, Zabıta Müdürüyle bir vatandaş olarak görüşmek istediğimde telefona bakan genç bayanın verdiği cevap, “Ayhan bey şuan meşguller”… İsim bırakarak telefonu kapattım.
Bilgisayar başına oturarak konuyu ifade eden bir dilekçeyi hazırlayıp gittiğim Karacabey Belediyesinde Yazı İşleri Müdürlüğünden havale ettirdiğim dilekçeyi Zabıta Amirliğine götürdüğümde, telefonda bana memure hanımın ifade ettikleri gibi Zabıta Müdürü Ayhan Aksoy bir arkadaşıyla sohbet etmekte ve vatandaş telefonuna bakamayacak kadar meşguldü!
Beni görünce buyur eden Aksoy’a kendilerini meşgul etmek istemediğimi belirterek vatandaş olarak hazırladığım dilekçemi sundum. Sayın Aksoy gereğinin yapılacağını belirtti ve bende belediyeden ayrıldım.
Ve 25.07.2013 tarih ve 4625 sayılı Karacabey Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’nün Ayhan Aksoy imzalı yazısı tarafıma ulaştığında gerçekten Belediye Zabıtasının ne kadar hızlı çalıştığını anladım(!)
Verilen yazılı cevaba baktığımda, Zabıta Müdürlüğü ekipleri 25 Temmuz 2013 günü sabah saat 07.30’da bahse konu inşaata gitmişler, gerekli incelemeleri yapmışlar lakin her ne hikmetse o saatte inşaatta herhangi bir çalışmanın olmadığını tespit etmişler.
İşte görev anlayışı bu. Başta Zabıta Müdürü Ayhan bey olmak üzere bu inşaata giderek görevlerini görev bilinciyle yapan zabıta ekiplerini ayakta alkışlıyorum!
Demek ki 24 Temmuz 2013 günü sabahı ve o günden önceki sabahlar bu inşaatta yapılan ve saat 07.30’da başladığını iddia ettiğim inşaat çalışmaları yapılmamış. Tabi vatandaşın şikayetine mi inanalım, yoksa görevini layıkıyla yerine getiren Zabıta ekipleri ve müdürlerine mi.
O ki sayın Aksoy zaten etrafında olanları görmeyen, bilmeyen, duymayan özelliğe sahip birisi olarak geçmişte ne kadar gözü kapalı, kulağı tıkalı biri olduğunu bizlere göstermemiş miydi! Şimdi de buradaki çevreyi rahatsız eden çalışmaları görmemesi kadar doğal bir ekip çalışması sergilemesi doğru değil mi?
Hal böyle olunca, bu inşaatta çalışma yapılmadığını da belirterek, doğal olarak şikayetin muhatabı olan bana bildirdikleri bir yazıyla görevlerini yerine getirmiş olmuyorlar mı!
Eh buraya kadar hadise vatandaş gözüyle cereyan etmişti benim için. Ama bundan sonrası bende tabi ki görevimi yerine getireceğim, bundan sayın Ayhan Aksoy’un şüphesi olmasın.
O ve ekibinin tespit edemediği inşaat çalışmasının kaldığı yerden devam ettiğini ben bu kez basın yoluyla mutlaka gösterecek belgeleri kendilerine paslayacağım.
Ama dedik ya, sayın Aksoy makamını seviyor ve güneş gözlüğünü takarak verdiği pozlarla makamının havasını atarken işine gelmediği hususlarda görmüyor, duymuyor, bilmiyor. Fakat burada unutulmaması gereken esas konu, makam ve mevkiler gelip geçicidir. Önemli olan o makamlarda bulunurken hakkını vermektir. Sevgiler…