Belediye Başkanı Ergün Koç, kendisini kağıt üzerinde Ak Parti’li olmakla suçlayan Ak Parti İlçe Başkanı Mustafa Çelik’e tepki göstererek, “Hatırlatmak isterim, 2011 yılı genel seçimlerinde Önder Matlı’nın milletvekili seçilmesi için ilçe ve köy gezilerinde halkımızdan oyu beraber istemedik mi?” dedi.
“Madem ben kağıt üzerinde Ak Parti’liydim, o zaman neden 2011’de gerçekleşen seçimde, Ak Parti Kadın Kolları Başkanı ve şuan meclis üyesi olan Nurgül Özatilla’yı seçimle görevinden aldırmak için üye listelerini bana getirerek, bize oy verecek üyelerimizi yönetim kurulu üyelerinizle beraber tespit ettik. Bu konuda neden benden yardım istediniz. Yoksa kendi koltuğunuzu sağlamlaştırmak için mi?” diyerek Ak Parti İlçe Başkanı Mustafa Çelik’i soru ve eleştiri yağmuruna tutan Başkan Koç, yaptığı çarpıcı açıklamada şu ifadelere yer verdi;
“Şimdi 03.02.2012 gün ve 2012/23 sayılı meclis kararıyla, Sosyal Güvenlik Kurumu’na tahsis edilen yerin gelelim gerçek meselesine. Kim bu konuda yalan söylüyor? Kim halkı kandırıyor? Belgeler ile konuşalım. Sosyal Güvenlik Kurumu ile yapılan görüşmeler neticesinde, anılan kurumdan belediye başkanlığımıza yer tahsisin yapılması için ön yazı gelmiştir. Bu konu Ocak 2012 ayı meclisinde tarafımdan gündeme alınmış ve meclisin bilgisine sunulmuştur.
Bu konu belediye meclisimiz tarafından Bayındırlık ve İmar Komisyonu’na havale edilerek hazırlanan 12.01.2012 tarih ve 41/1 sayılı komisyon raporunda, komisyon üyelerinden Orhan Güzel, Bülent Şen, Gönül Avil, RED, Nurgül Özatilla, Hayati Demirel, EVET oyu verdiği görülerek yer tahsisi verilmesi reddedilmiştir.
03 Şubat 2012 tarihinde yapılan belediye meclis toplantısında yapılan görüşmeler neticesinde yer tahsisi RED çıkmasına rağmen yapılan oylama neticesinde Meclis Başkanı Ergün Koç, Meclis üyelerinden Samet Karakaşlar, Meral Eren, Seçkin Eken, Şenol Erol, Nurgül Özatilla, Taner Kahraman, Necmi Akkuş, Raif Kayacak, Nuri Boz, Hayati Demirel (11) EVET, Bülent Fıçıcı, Kazım Ülker, Gönül Avil, Ertuğrul Babadağlı, Fatma Mendeş, Vedat Mert, Hüsnü Doğruoğlu, Fahri Köfteci, İbrahim Akbay, Bülent Şen ve Gürsoy Yıldız’ın (11) RED, partinizin o toz konduramadığı Orhan Güzel ve Fahrettin Nerse’nin ÇEKİMSER oyu verdiği görülmektedir.
Bilmiyorsanız hatırlatayım. Oylamada eşitlik çıkması durumunda Meclis Başkanı yani Belediye Başkanı hangi yöne oy kullandıysa, 5393 sayılı Belediye Kanunun 22. Maddesi gereğince ve benimde yer tahsisi konusunda EVET oyum olduğu için oyçokluğuyla Sosyal Güvenlik Kurumu’na yer tahsisi yapılmıştır.
Ben mi meclis üyelerini yok sayıyorum, yoksa siz hesap mı bilmiyorsunuz? Gerçek ve aritmetik yukarıdaki gibidir. Siz şimdi Orhan Güzel’e laf kondurmuyorsunuz. Partinizin toplantılarına katılmayan ve kararlarınıza uymayan Orhan Güzel’i partinizden bir yıl süre ile uzaklaştırdığınızı ne çabuk unuttunuz.
Şimdi görüyorum Orhan Güzel, Haziran 2013 ayı meclis toplantısına önerge vererek yer tahsisinin tekrar yapılmasını istemekte. Anlayamıyorum, daha geçen meclis toplantısında tahsis kararı için Bayındırlık İmar Komisyonu Başkanı olarak RED, karar aşamasında ise çekimser oy vermediniz mi?
Konuşmanızda belediye yerlerini niye diğer kurumlara veriyorsunuz, buralarını biz değerlendirelim diyen siz değil miydiniz. Geçen zaman süresi içinde ne değişti ki? Bir öyle bir böyle hal ve hareket içindesiniz. Sizin neyiniz tutarlı ki, bu kararınız tutarlı olsun. Asıl siz gerçekleri saptırarak halkımız yanıltmakta ve yalan söylemektesiniz.
Kimin ne yaptığını, kimin çevresinde ne işler döndüğünü Karacabey halkı çok iyi biliyor derken kastınızı aştığınızı düşünüyorum. Kimseyi töhmet altında bırakmayın, siz bir hukukçusunuz, bu konuları siz bizden daha iyi bilirsiniz. Bildiğiniz bir şeyler varsa Karacabey Cumhuriyet Başsavcılığı’na verirsiniz bir şikâyet dilekçesi olur biter. Böyle gazetelerde ahkâm keserek bir yere varamazsınız. Eteğinizdeki taşları dökün lütfen. Ben sizin nasıl bir hukukçu olduğunuzu anlayamadım. Hukukçular hırsız, katil dahi olsa bunları savunmakla mükelleftir. Ama görüyorum ki siz savunmak yerine insanları töhmet altında bırakarak bir takım ithamlarda bulunuyorsunuz. Sayın başkanım size yakışmıyor.
Diyorsunuz ki, biz asla seviyesiz ithamlar, iftiralarla ve mafyavari bir şekilde insanlara saldırmayız. Durun sayın başkan, geçen yıla bir dönelim. Belediyeden çıkarılacak 3 işçi için şirket yetkilisini arayarak seviyesiz ithamlarda ve mafyavari bir şekilde ‘Siz o işçileri çıkaramazsınız. Çıkarında göreyim. Ben Ak Parti ilçe başkanıyım, biz belediyeyi aldığımızda sizi ihalelere sokmayacağız’ dediklerinizi ne çabuk unuttunuz.
Diyorsunuz ki, Karacabey’e kaybettirdiğiniz 10 yılın hesabının ekstrasını önüne koyacağız. Sizde unutkanlık var galiba sayın başkanım. 2004-2009 yılları arasında belediye başkanlığı dönemimde şuan partinizin yönetim kurulu üyeleri ile bölge milletvekilimiz sayın Önder Matlı’da meclis üyesi olarak o dönemde görev yapmadılar mı? Karacabey’in imarından tutun yapılan hizmetler, alınan kredilerde bu arkadaşların imzaları yok muydu? Biz o dönemki meclis üyeleri ile 2009-2013 tarihleri arasında şuan görev yapan meclis üyelerimiz ile birlikte bırakın Karacabey’e on yıl kaybettirmeyi, yıllara, yüz yıllara meydan okuyacak kalıcı hizmetler yaptık.
Şahsım ve sayın meclis üyelerimiz ile birlikte Karacabey’e bir ivme kazandırdığımıza inanıyorum. T.C. Cumhuriyeti Hükümetinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Faruk Çelik’ten belediyemize teşekkür geliyorsa, demek ki yaptığımız hizmetler pervasız değilmiş. Ama siz bu hizmetlere sayın Mustafa Çelik olarak, kendi gözlüğünüzden bakıyorsunuz. Lütfen suçu olmayan meclis ile parti üyelerinizi bu açıklamalara alet etmeyiniz.
Şahsımın ve meclis üyelerimizin Karacabey’e yaptığımız hizmetleri halkımız takdir etmiş ki, ikinci defa bu koltuğu bana layık gördü. En güzel kararı Karacabey halkı veriyor. Tabi ki, her şeyin bir firesi ve muhalefeti var. Ben yolları 18 ayar altın kaplama yapsam siz kendi gözlüğünüzden bakarak neden 24 ayar yapmamış diye muhalefet edersiniz. Bir kasa elma alsan ille içinde birkaç çürük çıkar. Yapacak bir şey yok.
Devletimizin bakanı yaptığım icraatlardan dolayı teşekkür edecek, siz benim yaptığım hizmetleri pervasızca nitelendireceksiniz. Lafınızın nereye gittiğinizin farkında mısınız?
Diyorsunuz ki, Başkan Koç’tan bunun hesabını soracağız. Hesap verilecek ise ben Türkiye Cumhuriyeti’nin savcı ve hakimlerine hesap veririm. Türk adaletine hesap vermek varken nerde görülmüş ki bir siyasi ilçe başkanına hesap vermek.
Atalarımızın çok güzel bir sözü var. Yiğidi öldüreceksin ama hakkını da vereceksin. Bu güne kadar Karacabey’imize kim ne şekilde bir çivi çaktı ise hepsinden Allah razı olsun. İki dönemdir belediye başkanlığı yaptığım süreç içinde görev alan Karacabey sevdalısı meclis üyelerim ile birlikte Karacabey’in çağdaş bir kent olma yönünde çok güzel adımlar attık. Bu hizmetler destek veren tüm meclis üyelerime şükranlarımı sunarım. Karacabey bizim ve Karacabey’den gidecek başka bir yerimiz yok, ölümüzde, dirimizde burada kalacak”