Bir zamanlar bir yazı yazmıştım. Ben edebiyatçı değil teknik elemanım diye. Teknik elemanlar denklemi severler. O zaman denklem kurmuştum, şimdi yine denklem kurayım.
Başbakan, “Birkaç tane çapulcuya pabuç bırakmayız” diyor.
Kim bu çapulcular.
Çapulcu=Gençler+Öğrenciler
Çapulcu=Esnaflar+Çiftçiler
Çapulcu=İşçi+Memur ve emeklileri
Çapulcu=Atatürkçüler+Milliyetçiler
Çapulcu=Vatan sevdalıları+Ulusalcılar
Çapulcu=Hukukçular+Doktorlar
Çapulcu=Yazarlar+Sanatçılar+Sanatkarlar
Bunları çoğaltabiliriz, bunlar halkın tamamıdır.
Sizin başbakan olarak bu insanlara çapulcu demeye hakkınız var mıdır? Siz bu insanlara hakaret edebilir misiniz? Türkiye’nin her kesiminin ayağa kalkması sorundur. Sorun 10-15 ağaç değildir. Sorun, sizin bu toplumu hakir görmeniz, her kesime hakaret etmenizin bir infialidir. Halk size, ‘dur, yeter, bize bu kadar hakaret etmeye hakkınız yok’ demek istiyor.
Siz, başbakan olarak köşe yazarlarına karışırsanız, onları işlerinden kovdurursanız, patronlarına ‘bunların maaşını siz veriyorsunuz’ diye gözdağı verirseniz, gazeteler size muhalif yayın yapıyor diye denetleme elemanları gönderip, dünyada emsali görülmemiş ceza kestirirseniz, tv ve gazetelere baskı yaparak özgür haber almayı kısıtlarsanız, hukuku, guguk haline getirirseniz, heykele ‘ucube’ derseniz, sanatçıya hakaret ederseniz, yazarı, subayı haksız yere hapishanelerde çürütürseniz, çiftçiye ‘al ananı da git’ derseniz, şehitler için, ‘sayın öcalan kelle alıyor’ derseniz, tarihi şahsiyetleri ‘hitler’e benzetirseniz, muhalefet liderlerine ‘kayışı kopardı’, ‘çarkçı kemal’ derseniz olacağı budur.
Sokaklara dökülen bu insanlar kim? Zengini, fakiri, yazarı, çizeri, genci, yaşlısı, kadını, erkeği, ataisti, mümini, arkasında hiçbir örgüt, siyasetçi, sivil toplum kuruluşu, sendikası olmadan, birbirini tanımadan bu insanlar, Türkiye’nin her tarafında tencere, kapakla, marşlarla, al bayrağımızla sokaklara dökülmüşse, bunun tek sorumlusu sizsiniz. Başbakan, ‘halk yeter artık dozunu kaçırdınız’ diyor.
Türk halkı ayağa kalktı, bütün dünya tv’leri haber yapıyor, canlı yayın yapıyor ama besleme iktidar tv’leri haber olarak bile veremiyor. İktidar gazeteleri yazamıyor. Onlar magazin peşindeler.
Halk ne diyor?
‘Polis devleti olduk, istibdat devri yaşatılmasına karşıyım’ diyor.
‘Özgürlüğüm için buradayım, onun içindir benim bu mücadelem’ diyor.
‘10 yıldır sustum, gına geldim. Demokratik hakkımı kullanmak için meydanlardayım’ diyor.
‘Başbakan, yetiştiğiniz arap kültürünü, Türk milletine dayatamazsınız’ diyor.
15-17 yaşındaki liseli genç, ‘parasız eğitim istiyoruz dediğimiz için 3 yıl bizi hapishanede tutup, öğretim hayatımızı söndüremezsiniz’ diyor.
‘Halk, Türk milliyetçiliğini ayaklarınız altına alamazsınız’ diyor.
‘Tevhid-i Tedrisat kanununu değiştirerek, Atatürk inkılaplarını kitaplardan kaldırmana, Atatürk’ümüzü kalbimizden silmek isteğinize, milli bayramlarımızı coşku ile kutlamamıza mani olmanıza ve milliyetçilik ruhumuzu öldürmek isteğinize karşıyım’ diyor.
Başbakan, ‘tutmakta zorlandığım %50 var’ diyor. Her kesimi tehdit eden başbakan, sıra halka mı geldi. %50 oy alabilirsin, sür %50’yi toplumun üzerine ama %10’u bulamazsın. ‘Halk yeter tehditlerin’ diyor.
Halk, ‘her şey bir kişinin iki dudağı arasında olmasına itirazım var’ diyor. Hem meclis, hem belediye başkanı, hem mimar, hem şehir planlamacısı, hem hukukçu (Ergenekon’da savcı) olmasını kabullenemiyorum’ diyor.
Başbakanın, ‘her şeyi ben yaparım, benim dediğim kesindir, kimse itiraz edemez (AKP’liler için geçerli) zihniyetine karşı olduğum için meydanlardayım’ diyor.
‘Otoriter yönetime itiraz için meydanlardayım’ diyor.
‘Basının, hukukun özgürlüğü için meydanlardayım’ diyor.
‘Bizlere her gün ayar çeken başbakana itirazım olduğu için meydanlardayım’ diyor.
Abdüllatif Şener, ‘ben onun ciğerini bilirim, rant için her şeyi yapar’ diyor. ‘Neden A. Şener’den, eski arkadaşından korkuyor. Her şeyi açıklayacağından mı korkuyor? Korktuğu için mi cevap veremiyor. Onun için meydanlardayım’ diyor.
‘Başbakan, Atatürk ve İnönü bu devletin ve halkın en büyük değerlerindendir. Onlara ‘iki ayyaş’ diyerek hakaretinize tahammül edemediğimiz için meydanlardayız’ diyor.
Başbakan, anlayınız artık. Bu toplumu, ülkemiz insanlarını daha fazla germeyiniz, ülkemize yazık etmeyiniz.