”
Bir süre önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın
yanıtlaması istemiyle, Bursa’da hava kirliliği, kalitesiz ve yasak kömür
kullanımıyla artan soba zehirlenmeleri ve ölüm olaylarını, vatandaşın pahalı
olan doğalgazı bırakarak kömür kullanımına yönelmesini TBMM gündemine taşıyan
Tayan’a, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’dan yanıt geldi.
Tayan, yasak kömür kullanılması sonucunda karbon monoksit
zehirlenmeleriyle ölüm olaylarının yaşanmasına karşın Bakan Bayraktar’ın,
“Zehirlenme ve ölüm yok, denetim yapılıyor” açıklamasını, “Aralık ayında soba
zehirlenmesinden 3 kişi hayatını kaybederken geçtiğimiz günlerde İnegöl’de bir
vatandaşımız can verdi. Sorun ortada iken ve devletin bu konuda ne önlemler
aldığı sorulurken bakanlığın açıklaması yasak savmaktan, konuyu hafife almaktan
başka bir şey değildir” diye yorumladı.
Giderek artan fiyatlar nedeniyle yüzde 65 olan doğalgaz
kullanımının yüzde 55’e gerilediği Bursa’da, vatandaşın bedava yada daha ucuz
diye tercih ettiği kalitesiz kömürle ısınma sonucunda üzücü ölüm olaylarının
yaşandığına dikkat çeken Tayan şöyle dedi:
“Biz Bursa’da herkesin malumu bir sorunu TBMM gündemine
taşıdık. Ancak gelen yanıtta; Bursa’da ölçümlerin, denetimlerin yapıldığı,
izleme istasyonlarının görev yaptığı, katı yakıtların denetimlerinin düzenli
olarak gerçekleştirildiği, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından
dağıtılan kömürlerin de denetlendiği açıklanmaktadır.
Yani devlet önce yasak kömürü dağıtmakta, sonra da
denetlediğini açıklamaktadır. Ayrıca açıklamada zehirlenme bildirimi ve ölüm
olayı olmadığı da açıklanıyor. Kirlilik sonucu zehirlenme nedeniyle hastaneye
kaldırılanlar, hatta ölenler bilinirken yapılan açıklama yasak savmaktan başka
bir şey değildir.
Bu arada ‘Bakanlığımız sorumluluklarını yerine getiriyor,
bazı hususlarda karar vermek Bakanlar Kurulunun yetkisindedir’ demek de tam
anlamıyla şaşkınlık ifadesidir. Ben Bursalıların yıllardır yakındığı konuyu
bakanlığa değil, Bakanlar Kurulunun başı olan başbakana sordum. Hükümet topu
birbirine atarak hizmetleri savsaklamakta, çözümden uzak bu açıklamalarla
milletin ağzı kapatılmaya çalışılmak istenmektedir.”
“