”
TBMM eski Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Anayasa Mahkemesi
eski Başkanı Yekta Güngör Özden ve İstanbul Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr.
Kemal Alemderoğlu’nun çağrısıyla başlayan Milli Merkez Anayasa Forumu,
Karacabey’de ‘Bölücü Anayasaya Hayır’ konulu bir toplantı gerçekleştirdi.
Devlet eski Bakanı Ufuk Söylemez, İşçi Partisi Bursa İl
Başkanı Mehmet Alanbel, Yeniçağ Gazetesi Köşe Yazarı Yavuz Selim Demirağ, Türkiye
Gençlik Birliği Genel Başkanı İlker Yücel, İşçi Partisi, Demokrat Parti ve
Hepar ilçe yönetimi ile çok sayıda vatandaşın katıldığı toplantıda konuşan Karacabey
Belediye Başkanı Ergün Koç, ‘’1923’te kanla, bir bir meşakkatle bu Cumhuriyetin
kurulmasına önderlik eden yüce Atatürk’ü ve onun silah arkadaşlarını bir kez
daha minnet ve şükranla anmak istiyorum. Atam seni çok ama çok özlüyoruz. Bugün
önemin bir kez daha artmaktadır’’ dedi.
‘’Cumhuriyetin bütün değerlerinin ve müesseslerinin
ortandan kaldırılması ve silinmesi yönünde gaflet ve delalet içinde olan yerli
işbirlikçileri ve uluslararası yandaşlarının çizdiği senaryolar ile karşı
karşıyayız.’’ diyen Başkan Koç, konuşmasında şu ifadelere yer verdi;
‘’Devletimizin bütün değerleri silinmek ve bazılarının
dünyasına göre bir devlet ve toplum düzeni oluşturmak için her türlü desise,
entrika ve senaryolar çizilmekte ve halkın önüne serilmeye çalışılmaktadır.
İşte böyle bir ortamda, saygıdeğer konuşmacılarımızı ve
misafirlerimizi ilçemizde ağırlamak ve son zamanlarda hazırlanmakta olan
anayasa çalışmalarına ışık tutmak ve halkımızı bilgilendirmek son derece önem
kazanmıştır. Kendilerine bir kez daha minnet ve şükran duygularımı belirtmek
istiyorum.
Günümüzde bazılarının söylediğine göre, bu ülkede ne
yapılmış ise son on yıl içinde yapılmıştır iddiaları vardır. Onlara göre daha
önce bu ülke adeta milattan önceki dönemleri yaşamaktaydı. Bu ülkede hiçbir
tesis ve fabrika yoktu. Her şey son on yıllık dönemde yapıldığı gibi
iddialarını her zaman yazılı ve görsel medyada izlemekteyiz. Acaba gerçek durum
öylemidir. Şöyle bir etrafımıza göz atalım. Bu yüce halkın dişinden tırnağından
artırarak yaptığı o büyük eserler babalar gibi satıldı ve ona buna peşkeş
çekildi. Bunlar günün birinde halkımıza açık açık anlatılacak. Şöyle bir
İstanbul’a göz atalım. İstanbul da daha önceki dönemlerde yapılan iki hava
alanını ve iki boğaz köprüsünü dikkate almayarak İstanbul’a bakalım. İstanbul
da ne var. Neler yapıldı. Sorarım sizlere.
Dünyada tarımda kendi kendini besleyen yedi ülkeden
birisi iken bugün her türlü tarım ürününü ithal eder hala geldik. Tarım sektörü
perişan duruma getirildi. Ne yazık ki, bu ülke saman bile ithal eder hala
getirildi. Bunlarla mı övüneceğiz. Bazı bakanlarımıza şövalyelik unvanı acaba
boşuna mı verildi. Ekonomi çarkını, yabancıların bize faiz karşılığı verdiği
sıcak para ile ne zamana kadar döndüreceğiz. İşte bunları halkımıza
anlatmalıyız. Bu saadet zinciri bu
şekilde sürmez ve yürümez.
Toplumumuzun bütün değerleri yok edilmek ve silinmek
istenmektedir. Devlet dağdaki eşkıyayı karşısına alarak ülkemizin geleceği için
pazarlık üstüne pazarlık yapmaktadır. Üç tane dağ eşkıyasından alınan rehineler
için adeta törenler, methiyeler düzenlenmektedir. Bu Türkiye Cumhuriyeti’nin
ayaklar altına alınmasıdır. Bu durumu halkımız ibretle ve yakından izlemektedir.
Ama bu duruma halkımız iradesi ile elbet bir gün dur diyecektir. Bundan
kimsenin kuşkusu olmasın.’’
Belediye Başkanı Ergün Koç’un ardından konuşan Devlet
eski Bakanı Ufuk Söylemez, meclisteki partilerden hayır gelmediğini belirterek,
‘’Meclis PKK’lılarla masaya oturarak Türk milletine ihanet etmektedir. Biz
kravatlı PKK’lıları mecliste istemiyoruz. Bizi kimse haçlıların maşası yapamaz
ve asla ABD’nin sömürgesi olmayacağız’’ dedi.
Söylemez, yeni anayasanın, bölünme anayasası olduğunu
ifade ederek şunları söyledi; ‘’Atatürk adını ve Türk Milleti ifadesini
anayasadan çıkartmak isteyenler vatan hainidir. Bu bir bölünme anayasasıdır.
Şuanda televizyonlarda da görüyoruz ki, sözde gazeteciler Atatürk’e sövüp,
Cumhuriyete söylemedik laf bırakmıyorlar. Bunlar ruhlarını emperyalizme satmış
vatan hainleridir. Ama bu işin tek bir çözümü vardır, oda sağı-solu bırakıp
Atatürk’te buluşmaktır.’’
Toplantı, soru-cevap bölümüyle sona erdi.
“