“
Anayasa Mahkemesi, Söke 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2918
sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 36. maddesinin, 21.5.1997 günlü, 4262
sayılı Karayolları Trafik Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 4.
maddesi ile yeniden düzenlenen üçüncü fıkrasının “Sürücü aynı zamanda araç
sahibi değilse, ayrıca tescil plakasına da aynı miktar için ceza tutanağı
düzenlenir.” biçimindeki 4. Cümlesinin, Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle
iptali talebini sonuçlandırdı.
Anayasa Mahkemesi oy birliği ile “Sürücü aynı zamanda
araç sahibi değilse, ayrıca tescil plakasına da aynı miktar için ceza tutanağı
düzenlenir” biçimindeki hükmü Anayasa’ya aykırı bularak iptal etti.
“KİMSE İŞLEMEDİĞİ
BİR FİİLDEN DOLAYI CEZALANDIRILAMAZ”
Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararında şu ifadeler yer
aldı; “ Ceza sorumluluğunun şahsiliği ceza hukukunun temel kurallarındandır.
Cezaların şahsiliğinden amaç, bir kimsenin işlemediği bir fiilden dolayı
cezalandırılmamasıdır. Diğer bir anlatımla, bir kimsenin başkasının fiilinden
sorumlu tutulmamasıdır. Bu ilkeye göre asli ve feri failden başka kişilerin bir
suç sebebiyle cezalandırılmaları olanaklı değildir. Anayasa’nın 38. maddesinin
yedinci fıkrası ile ilgili gerekçede de, “…fıkra, ceza sorumluluğunun şahsi
olduğu; yani failden gayri kişilerin bir suç sebebiyle cezalandırılamayacağı hükmünü
getirmektedir. Bu ilke dahi ceza hukukuna yerleşmiş ve ‘kusura dayanan ceza
sorumluluğu’ ilkesine dahil, terki mümkün olmayan bir temel kuralıdır.”
denilmektedir. Anayasa’nın 38. maddesinde idari ve adli cezalar arasında bir
ayrım yapılmadığından idari para cezaları da bu maddede öngörülen ilkelere
tâbidir.
İtiraz konusu kuralda, sürücü belgesi olmadan araç
kullanan kimsenin aynı zamanda araç sahibi olmadığı durumlarda, tescil
plakasına da aynı miktar için ceza tutanağı düzenleneceği belirtilmekte, araç
sahibinin kusurunun bulunup bulunmadığı, aracı sürücü belgesi olmayan kişiye
bilerek verip vermediği değerlendirilmeden idare tarafından yaptırım
uygulanmaktadır. Bu durum ise işlemediği bir fiilden dolayı araç sahibine
yaptırım uygulanmasına neden olabilecek niteliktedir. Dolayısıyla, sürücü
belgesiz araç kullanılması ve sürücünün araç sahibi olmaması halinde tescil
plakası sahiplerine sadece ruhsat sahibi olmaları nedeniyle yaptırım
uygulanması cezaların şahsiliği ilkesine aykırılık oluşturmaktadır.
Anayasa ve ceza hukukunun temel kuralları uyarınca,
kişilere ceza verilebilmesi için hukuka aykırı eylemin kanunda belirtilmiş
olması ve bu eylemin o kişi tarafından gerçekleştirilmiş olduğunun kanıtlanması
gerekmektedir. İtiraz konusu kuralda araç sahibinin hangi eyleminin suç
sayıldığı açık bir şekilde gösterilmediği gibi araç sahibi olma ile suç
arasındaki illiyet bağının ne suretle oluştuğu da belirtilmemiştir.”
“