”
Karacabey Belediye Başkanı Ergün Koç, çevreye olan
duyarlılığını bir kez daha göstererek atık yağların toplanması için özel bir
firma ile protokol imzaladı.
Daha önce de öğrencilerin destekleri ile atık pil
topladıklarını anımsatan Belediye Başkanı Koç, bundan böyle daha sağlıklı bir
Karacabey için mücadeleye devam edeceklerini söyledi.
Karacabey Belediyesi gelecek nesillere daha iyi bir dünya
bırakmak için geri dönüşüm faaliyetlerini hızla sürdürüyor. İlçe sınırları
içinde evlerde kullanılan bitkisel ve hayvansal atık yağları daha temiz bir
çevre için toplayan Belediye, bunun için Ezici & Deha Biodizel firmasıyla
bir protokol imzaladı.
Firmanın Bölge Sorumlusu Cihat Sezen ile yapılan anlaşma
sonucu şehir merkezi içindeki evlerde kızartma amacıyla kullanılan yağların
tavalarda kalanlarının bir kapta biriktirilmesi ve bu biriktirilen yağların 5
kiloyu bulması sonrası her Cumartesi günü evlerden teslim alınacağını belirtti.
Alınan 5 kiloluk atık yağların yerine karşılığında 1
litrelik ayçiçek yağı hediye edileceğini söyleyen firma yetkilisi Cihat Sezen,
Türkiye’de yılda 1,5 milyon ton bitkisel yağın gıda amacıyla kullanıldığını
söyledi.
Bu yağlardan yaklaşık olarak 350 bin ton atık yağ
oluştuğunu vurgulayan Sezen, toplanabilen atık yağ miktarının 11 bin ton
civarında olduğunu, kişi başına toplanan atık yağ miktarının ise 150 gram
olduğuna dikkat çekti.
Atık yağları sakın
dökmeyin
Lavaboya dökülen 1 litre bitkisel atık yağın 1 milyon
litre suyu kirlettiğinin altını çizen Belediye Başkanı Ergün Koç, atık yağların
lavabo ya da çöpe değil bir şişe ya da bidonda biriktirilmesini istedi.
Evlerde biriktirilen bu yağlar için Cuma günü 676 86 40
numaralı telefonun Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü’nün dahili hattı olan 168′in tuşlanmasını isteyen Başkan Koç, Cumartesi günü firma
yetkililerinin atık yağları adreslerden teslim alacağını söyledi.
Denizleri, canlıları, bitkileri korumak ve gelecek
nesillere daha güzel bir dünya bırakmak için atık yağ ve pillerin çöpe
atılmaması gerektiğine vurgu yapan Karacabey Belediye Başkanı Ergün Koç;
“Atık pil ve atık yağlar doğaya en fazla zararı veren
maddelerin başında geliyor. Gelecek nesillere daha temiz daha güzel bir dünya
bırakmak için halkımızla el ele vererek çalışıyoruz. Geri dönüşüm projelerimize
halkımızın da ilgisi bizleri memnun ediyor. Daha iyi bir dünyada yaşamak
herkesin hakkı.” dedi.
Bunları biliyor
musunuz?
1 lt atık yağ 1 milyon litre içme suyunu
kirletebilmektedir. Kullanılmış bitkisel atık yağlar evsel atık su kirliliğinin
% 25’ini oluşturmaktadır. Atık yağlar ekotoksik özelliğe sahiptir; bulunduğu
ortamı kirletir, ortamda yaşayan canlılara zarar verir.
Atık su kirliliğinin % 25 oranında kaynağını, kullanılmış
bitkisel ve hayvansal yağlar oluşturmaktadır. Arıtılmayan atık suların içindeki
bitkisel ve hayvansal atık yağlar; denizlere, göllere ve akarsulara döküldüğü
zaman o suyun kirlenmesi ve sudaki oksijenin azalması sonucu; ortamdaki, başta
balıklar olmak üzere diğer canlılar üzerinde büyük tahribata yol açar.
Küçük fırınlarda yakılması, içindeki ağır metal ve klor
bileşimleri atık hava ile birlikte atmosfere salınarak havayı kirletir ve insan
sağlığına zarar verir. Bu nedenle bu işlem yasaklanmıştır.
Kullanılmış yağlar lavaboya döküldüğü zaman dren
sistemine sıvanır, kanalizasyon borusu içindeki atıkların yapışmasına ve
zamanla borunun daralmasına neden olur. Kanalizasyona dökülen atık yağlar diğer
atıkları tutar ve kanalizasyon sisteminin kullanılmaz hale gelmesine sebep
olurlar. Böylece atık su arıtma tesislerine zarar verir ve işletme maliyetini
artırır. ABD’de yapılan bir araştırmaya göre lavaboya dökülen atık yağların
kanalizasyon sistemlerinin % 40 oranında tıkanmasına sebep olduğu
bildirilmiştir.
Yağ ve gresler, anaerobik parçalanmaya karşı
dirençlidirler. Çamur içerisinde bulunduklarında, çürütücülerde aşırı
köpüklenme olmasına neden olabilir, filtrenin gözeneklerini tıkayabilir ve
çamurun arazide gübre olarak kullanılmasını bozabilirler.
Atıksu arıtma tesislerinde problem oluşturan yağ ve
gresin tamamı ön çökeltim havuzlarında uzaklaştırılmaz. Suyun içerisinde çok
ince emülsiyon halinde önemli miktarda yağ ve gres kalır. Aktif çamur
tesislerinde gres çoğunlukla gres kürecikleri içine birikir ve bunlar yüzerek,
son çökeltim havuzlarında hoş olmayan bir görüntü arz eder. Damlatmalı filtre
ve aktif çamur proseslerinin her ikisi de sıvıdan biyolojik kütledeki hücrelere
oksijen transferini engelleyen fazla miktardaki gresten önemli ölçüde
etkilenir. Ayrıca biyolojik arıtmada aktif çamur prosesi 30 mg/L’den fazla yağ
içeriyorsa çamur inhibe olur ve aktivitesi engellenir.
“