”
Yıl 2008. Türkiye ve İsrail arasında bir anlaşma imzalanır. İsrail, Türkiye’ye 3 adet İnsansız hava Aracı (İHA) verecek, aynı zamanda da teknik destek sağlayacaktır. Bunun karşılığında ise Türkiye’de 15 milyon dolarcık ödeyecektir.
Gel gelelim paralar hemen ödenir. Herkes de bir heyecan oluşur. Ee nede olsa terörle mücadelede yeni bir yol açılmıştır. Hatta 27 Nisan e-muhtıra sahibi Büyükanıt paşa, PKK kamplarını BBG evine benzetmiştir. Nede olsa askerimiz korunaksız olan yerlerde artık şehit düşmeyecektir.
Anlık istihbarat sayesinde 4 as her zaman bizim elimizde olacaktır. Fakat Takip okurlarım durum sizlerinde bildiği üzere hiç de öyle olmaz. İsrail devletinden gelmesi beklenen anlık istihbaratlar bir türlü gelmez. Anlık gelmediği gibi yere çakılan İHA’lara teknik destek ve parça yardımını aklınızdan bile geçirmeyin.
Hal böyle olunca ne olur? Eski tas eski hamam misali yine şehit yine karakol baskınları devam eder. Çünkü 2009 Davos’ta ‘van minüt’ deyince İHA’ların da kaderi belirlenmiştir.
2010’da Mavi Marmara baskınında ise İHA’lar çoktan kızağa çekilmiştir. 4 yıllık süreçte 3 İHA’dan biri düştü. Diğer ikisi de teknik sebepten yerinden kalkamıyor.
Şimdi aklınıza şu soru gelebilir. İsrail taahhüt ettiği hiçbir şeyi yerine getirmemiştir. Türkiye sözleşmeyi fesih hakkı kazanmıştır. Anlaşılacağı üzere bu haktan dolayı 3 İHA’yı İsrail’e geri vereceğiz.
15 milyon dolarcık ne olacak derseniz. O mu, önce suya düşecek. Suyu inek içecek. İnek dağa kaçacak.
Şaka tabii. Yapılan sözleşme gereği İsrail’e tekrar para bile vermemiz söz konusu. Kısacası 3 İHA’dan biri düştü. Bizde üçün birini aldık. Biz zaten bunlara alıştık artık.
Usain Bolt
Hiç şaşırmadım. Ergenekon davasının bir numaralı tanığı hahambaşı Tuncay Güney’di. İki numaralı tanığı ise parmaksız Zeki çıktı. Eğer yakalanırsa, üç numaralı tanığı Türk basın tarihinde ilk defa buradan duyuruyorum. O kim mi? Usain Bolt. Yazık yazık hem de çok yazık.
“