“
Dışişleri Bakanı A. Davutoğlu, geçtiğimiz günlerde,
‘Ulusçulukla hesaplaşma zamanı geldi’ diyerek, incilerini dökmeye başladı.
Türk Dil Kurumu
büyük sözlüğündeki açıklamaya göre,
a)Ulusçuluk=Milliyetçilik
b)Ulusçuluk=Her ulusun kendi
kültür değerlerini, çıkarlarını ve bağımsızlığını, her şeyin üstünde tutarak ve
koruyarak, varlığını sürdürebileceğine inanan, çok kez bölgesel, uluslararası
yada başka tür değerler üzerinde durmayan görüş.
c)Ulusçuluk=Her ulusun kendi
özgü kültür ve geleneklerine bağlı kalıp, kendi varlığını her şeyin üstünde
tutarak, yaşaması gerektiğine inanan güç.
Sayın bakanın
hesaplaşmasından çıkarılan sonuç;
a)Senin, milliyetçilik
duygularınla hesaplaşacağım.
b)Senin, kültür değerlerinle
hesaplaşacağım.
c)Senin, çıkarlarınla
hesaplaşacağım.
d)Senin, ülkeni koruma
isteğinle hesaplaşacağım.
e)Senin, bağımsızlığınla
hesaplaşacağım.
f)Senin, geleneklerinle
hesaplaşacağım.
g)Senin, kendi varlığını her
şeyin üstünde görmenle hesaplaşacağım.
h)Özet olarak diyor ki; ‘ülkenin
bir ferdi olarak, milliyetçi olma, ülkenin çıkarlarını düşünme, kültürünün
üzerine eğilme, bağımsızlığını koruma, geleneklerini körelt ve emperyalist
güçlerin emirlerine uy, onların verdiği direktiflerle yaşa, vatan ve milletini
sakın sevme, eğer seversen seninle hesaplaşırım’
Davutoğlu, bir inci daha
döküyor, ‘Ulusçuluk Avrupa’yı birleştirdi, Osmanlıyı ayrıştırdı’ diyebiliyor.
Davutoğlu tarihi çarpıtıyor.
Avrupa birleşmedi, 40’tan fazla devlet oluştu, Osmanlıyı da emperyalist güçler
parçaladı. Emperyalist güçlerin direktiflerini dinleyen ve uygulayan bakanımız,
milliyetçiliğimiz ile hesaplaşarak, Anadolu da kurabildiğimiz devletimizin,
parçalanmasını mı istiyor?
ABD ve Avrupa, ‘Ulusçuluk
öldü’ diyor. Fakat her biri aşırı şekilde ulusçu. Bunu Avrupa’yı gidip görenler
ile oralarda çalışan insanlardan öğrenebilesiniz.
‘Ulusçuluk öldü’ diyen ABD ve
Avrupa’yı yaptıkları ile biraz incelersek, şunları görebiliriz.
Lübnan, Ürdün, İsrail, emperyalist güçlerin emrinde, sıra
Suriye’de. Suriye’de karışıklıklar çıkararak doğu Akdeniz’i tamamen egemenliği
altına almak istiyorlar. En büyük yardımcıları da Ortadoğu’nun (BOP) eşbaşkanı
bizim başbakan. Türkiye’yi dizayn etti şimdi sıra Suriye’de. Devamlı Suriye
yönetiminin aleyhine konuşuyor, Suriye’de demokrasi istiyor. Sanki Türkiye’de
varmış!
Suriye yönetimini devirmek
için eğitim kampları Türkiye’de, silahlar muhaliflere Türkiye’den
gönderiliyor. Dünyanın her tarafından
gönderilen insanlar, Suriye yönetimini devirmek için Türkiye’yi kullanıyor.
Muhalif güçler kumandanı Türkiye’de yaşıyor.
Sudan, Etopya, Somali’de
karışıklıklar çıkaran yönetimleri devirip, kendi emirlerinde kukla yönetimler
oluşturan emperyalist güçler, Doğu Afrika’nın petrol ve doğalgazına sahip oldu.
Libya, Fas, Mısır gibi
devletler, ‘Arap Baharı’ yutturmacası ile yönetimleri değiştirilerek, kukla
yönetimler vasıtası ile petrollerine el konuldu ve Kuzey Afrika ellerine geçti.
‘’Irak’a demokrasi
getireceğiz’’ dediler, petrollerini ellerinden aldılar. Sanki Suudi Arabistan’da
demokrasi varmış gibi!
Suudi Arabistan’a
dokunmalarına ihtiyaç yok, çünkü o petroller ellerinde.
Suriye’den sonra İran
yönetimini (Türkiye’nin yardımı ile) devirecekler ve Basra Körfezi ile
petrollerine sahip olacaklar.
İran’dan sonra sıra
Türkiye’de. ABD Kuzey Irak’ta boşuna mı Kürdistan’ı kurdu. Akdeniz’in kuzey
doğusunda da hiçbir problem kalmamalı, zaten Kuzey Akdeniz onlarda.
Öcalan’ı getiren , başbakana
ayağa kalkmayan E. Alan 20 yıl hapis yedi.
Kardak Adası’na çıkarma yapan
kumandan içeride.
Türkiye artık firkateynlerini
yapsın diyen, planlayan, yapımı için harekete geçen Ö. Örnek 20 yıl hapis yedi.
2009 AB ilerleme raporunda,
Güney Kıbrıs açıklarında, İsrail ve Güney Kıbrıs’ın doğalgaz ve petrol
çıkarmasına engel olan Deniz Kuvvetlerimizin kumandanlarının nerede ise tamamı
hapiste.
4+4+4 eğitim sistemi ile
milliyetçi milli eğitim sistemi bitirildi. Ümmetçi dini eğitime geçildi.
Başbakan, ‘’İmam Hatipler
parlak günlerine dönüyor’’ diyor. Teknik okullar, meslek okulları ne olacak? Başbakan
herhalde ‘tekniğe bakma, ümmetçiliğe bak’ demek istiyor.
Şimdi Türkiye’de
milliyetçiliği bitirmek için emperyalist güçlerin emirlerini yerine getirmek
isteyen bir dışişleri bakanımız var.
Türkiye nereye götürülmek
isteniyor. Milliyetçiler uyanın, bu hükümet başımızda daha uzun süre kalırsa,
Türkiye’yi çok karanlık günler bekliyor.
“