”
1983 yılından günümüze gazetecilik hayatını sürdüren bir basın mensubuyum. Ve uzun yıllar meslek hayatımda onlarca Kaymakam ve Belediye Başkanı mesleğimin birer parçası oldular.
İyisiyle, geçimsiziyle, aksisi, inatçısıyla, doğulusu, batılısıyla her türden siyasi görüşe sahip olanıyla birlikte mesleğim gereği bu uzun yıllar içinde teşviki mesai yaptığımız Kaymakam ve Belediye Başkanlarından bu döneme kadar hiç birisiyle anlaşmazlık içine düşmedik. Onlar kendi görevlerini, biz ise kamuyu bilgilendirme adıyla kendi mesleğimizi icra ettik.
Mesleğimizi icra ederken iyileri iyi, uyarıcı görevi üstlendiğimiz olumsuzlukları ise ikaz görevi bilinciyle haberciliğimize taşıdık. Hiç bir zaman ne bir mülki amir Kaymakam, nede bir Belediye Başkanıyla ters düşmedik, mahkemelik olmadık.
Ancak bu son dönem meslek hayatımızda beni ve ekibimi haberlerimizdeki doğruculuk ve bir yerlere, birilerine sırtımızı dayamamazlık, yani görevimizi layıkıyla yapmamızın karşılığında olumsuzluklarla karşılaşmaktan da kurtulamadık.
İlçemizde tarihindeki en uzun dönem Kaymakamlık görevini tamamlayan Kaymakam Dursun Balaban, basına ve yerel gazete ile kuruluşlara göstermesi gereken devlet şefkat ve görevini gösteremedi bu dönemde, ya da en azından bize karşı gösteremedi, göstermek istemedi aynen Belediye Başkanı Koç gibi.
Çünkü biz görevimizi yaparken hem teşekkür ederek yapılan iyi çalışma ve hizmetleri övmesini bildik, hem de yapılamayanlar için ilgilileri eleştiren gazeteciler olarak kamuya karşı sorumluluğumuzu yerine getirdik. Bu nedenle bir türlü frekanslarımız tutmadı sayın Balaban ve Koç ile.
Onlar zannettiler ki hep burada kalıp bu devranı istedikleri gibi sürdürecekler, ancak unuttukları gerçek bu günlerde geldi, yüzlerine bir tokat olarak çarptı.
Neydi bu gerçek? Bizim HANCI onların YOLCU olmasıydı tabii ki.
Altı yılı ilçemizde dolduran Kaymakam Balaban’ın tayini Diyarbakır’ın Bağlar İlçesine çıktı ve yolcuya yol göründü. Allah Sayın Balaban’ın gönlüne göre versin diyelim, ama sayın Balaban iki ilçedeki Kaymakam vekilliği görevinden sonra ilçemize gelene kadar çeşitli illerin 6 güzide ilçesinde görev yapmış olmasına rağmen, meslek hayatında Karacabey’de yaptığı hatayı (basın kuruluşları arasındaki ayrıcalıklı davranma yanlışlığını) gideceği yeni görev yerinde yapmaz dileklerimizle.
Biz dün buradaydık, bu gün de buradayız, Allah ömür verirse yarında burada olacağız. ‘’Yolcu Yolunda Gerek’’ diyor saygılarımızı gönderiyoruz.
Başkan Koç’a da ders olur inşallah!
Karacabey de ilk görev süresini, kendisini Karacabey’de Belediye Başkanı yapan DYP’ye borçlu olan, ancak gösterdiği vefasızlık ile değiştirdiği saf sonrasında iktidar partisine sığınarak yüzde 23 gibi bir oranla ilçemizde ikinci kez ve iktidarın adına Belediye Başkanlığı görevini üstlenen Belediye Başkanı Ergün Koç’a baktığımız da, her platformda ve çıktığı her mahkemede kendisini yere göğe sığdıramayan, devlete onuruyla hizmet etmiş bir kişiliği görüyoruz kendi penceresinden.
Kendisini stüdyolarımızda ağırladığımızda bizlere ellerinde çiçeklerle gelen, bizleri yere göğe sığdıramayan Koç ve ekibi, ancak biz eleştiri mahiyetinde haberlerle de kendilerine görevlerini hatırlattığımızda kendileri için bizler gazeteci olmaktan çıkarıldık, eli kalem tutamayan birileri oluverdik.
Mahkeme koridorlarından kurtulamayan Koç ve ekibini de önümüzdeki günlerde zor bir süreç beklemekte. Doğruluk ve dürüstlükten dem vuran Koç ve ekibi, her nedense aldıkları cezalara rağmen kendilerini kaf dağında görebilme sevdasını sürdürebilmekte.
Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın olur verdiği kesin ihraç istemiyle de zor günler geçiren Koç’ta, Kaymakam Balaban gibi bu yolun yolcusu olsa gerek. Önümüzdeki süreç Koç içinde pek parlak bir dönem olacağa benzemiyor. Tabi ki bu gün gazeteniz Takip’te çıkan haberden de anlaşılacağı üzere Koç ile birlikte ekibi içinde sıkıntılı günler yakında.
Eh ne diyelim biz Hancıysak onlar Yolcu olmaya her zaman aday değiller mi. Yolunuz açık olsun.
“