“
Haziran ayı meclis toplantısında, Yeniköy ve Malkara’da oturan vatandaşlardan 50 TL katkı payı alınmasına karşı çıkan CHP’li belediye meclis üyelerine karşı açıklamalarda bulunan Belediye Başkanı Ergün Koç’a, CHP’li meclis üyelerinden sert tepki geldi. CHP’li belediye meclis üyeleri adına yapılan yazılı basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi;
Salvo yapacağına haline bak!
‘’Sayın Belediye Başkanımızın içinde bulunduğu durumu üzüntü ile izliyoruz. Bir taraftan hakkındaki mahkemeler, kesinleşen ceza kararları, bir taraftan kendi partisinin mahkumiyet kararından önce ihraç etme telaşı. Bu durumda olan bir kişiye bir darbe de biz vurmayalım diye üstüne gitmemeye çalışıyoruz. Ancak ne yazık ki kendisi bunun farkında değil, ilgili, ilgisiz her konuda CHP’li meclis üyelerine basın üzerinden salvo yapıyor.
Senden büyük şaşkın demokrat olur!
Kendi partisinin en yetkili isimlerinin ‘zaten doku uyuşmazlığımız vardı’ türünden açıklamalar yaptıklarını duyduk. Ancak ne yazık ki bizce doku tam olarak uyuşmuş durumda. Aynı genel merkezini örnek alıyor, her fırsatta CHP’ye laf söylemeye çalışıyor. Birde en büyük sosyal demokrat oymuş, en büyük sosyal demokrat olma şansı yok ama en büyük şaşkın demokrat olabilir. İnsanın böyle bir lafı söyleyebilmesi için nerede durduğuna bakması gerekir.
Bu yazıyı yazma nedenimiz kendisini sosyal demokrat sanan belediye başkanımıza, basın üzerinden cevap vermek değil, tartışılan konuların ne olduğunun doğrusunun halkımız tarafından anlaşılmasını sağlamaktır.
Bu para yasal değil!
Kendisi Yeniköy’de evi olanlardan 20+20 TL olarak alınan su hizmet bedelinin 25+25 TL’ye çıkarılmasını sağlamak amacı ile önerge getirince, sadece CHP değil muhalefet üyelerinin tamamı ile birlikte bu konunun yargıda olduğunu, yasal olmayan böyle bir paranın alınmasının yanlış olduğunu, bu konuda hem kendisinin hem de belediyemizin zaman içinde sıkıntıya düşebileceğini anlatmaya çalıştık.
MHP, SP ve AKP’de ret verdi!
Yasal olmayan şekilde su faturalarından hizmet bedeli adı altında para alacağına oraya götüreceği yeni hizmetler karşılığında hizmete katkı payı adı altında para almasının daha uygun olacağını anlatmaya çalıştık. Israrla oylama yapınca da bazı arkadaşlarımız çekimser, bazıları da ret oyu kullandı. 9 ret, 9 evet, 3’de çekimser oyun kullanıldığı oylamada, CHP’li üyeler 4 ret 1 çekimser vermişken, MHP, Saadet ve AKP’den de ret oyları gelmişken, nasıl oluyor da CHP onun yapacağı hizmetleri engellemeye çalışmış oluyor. Muhalefet olarak engellemek istesek engellerdik. Sadece hukuka davet etmeye çalıştık. Çünkü başına ne geliyorsa bu hukuksuzluktan geliyor.
Belediyenin borcunu bilmeyen başkan!
Bir de paranın cambazı olduğunu iddia eden bu başkan, belediyenin ne kadar kredi borcu olduğunu bilmiyor. Geçen ayki meclis toplantısında sadece iller bankasına 600 bin TL kadar borcumuz var deyince, kendi ekibinin hazırlamış olduğu kesin hesap cetvelinde 4,5 milyon TL kredi borcu olduğunu gösterdik. Biraz direndi, muhasebe sorumlusunu kaldırarak ne kadar borcumuz var diye sordu. 4,5 milyon TL olduğunu da muhasebe sorumlusu söyleyince kabul etmek zorunda kaldı.
DP’nin desteğiyle 3 milyon borçlanma!
Aynı mecliste Demokrat Partili meclis üyelerinin de desteğiyle 3 milyon TL daha borçlanma yetkisi alıp 7,5 milyon TL borca doğru koşmaya başladı. Dar gelirli hemşerilerinden ve sosyal demokratlıktan bahseden başkan, her geçen gün belediye gelirlerinden kredi faizine daha fazla pay ayırmak zorunda kalarak, sadece Karacabey’in bugününü değil geleceğini de sıkıntıya sokacak davranışlarına devam ediyor.
Bu zihniyet özgürlük karşıtı!
Önemli bir konuda, Karacabey’deki bar ve pavyonların içkili yer bölgesi adı altında arıtma tesislerinin olduğu yere çıkarılması. Bu konuda halkımızın hassasiyetini dikkate alarak tüm muhalefet üyeleri ile birlikte bu konuya destek vermeye çalıştık. Ancak, son meclis toplantısında gelinen noktada olay Karacabey’in içinde nezih yerler dâhil içki içilebilecek hiçbir yer bırakılmamaya çalışılması, AKP zihniyetinin bir sonucu olarak karşımıza çıktı.
Afyon ve başka illerde yapılanın burada da yapılmaya çalışılması üzücüdür. Hep kendi özgürlüklerinden bahsederken başkalarının özgürlüklerini engellemeye çalışan zihniyetin her zaman karşısında olacağımızı da belirtmek isteriz.’’
“