”
Bankalar vatandaşla kredi kartı vermek için yarış halindeler. Geliri nedir, yaptığı alışveriş giderini ödeyebilecek mi? Onlar için mühim değil. Bazı bankalar kredi kartı vermek için stant açtı, bazıları kahve, kahve elemanlarını dolaştırdı, bazıları cep telefonu vasıtasıyla vatandaşa kredi kartı vermek için ikna etmeye çalıştı. Şimdi bazı bankalar kredi kartı ile alışverişe kura numarası vererek, araba hediye ediyor. Kredi kartının cazibesi nedir, neden bankalar kredi kartı vermek istiyor?
Bankaların kredi kartı ile yapılan alışverişten aldıkları komisyon normaldir. Kredi kartını bu nedenle vermeleri de doğaldır.
Bankalar için cazip olan
Türkiye’de bankalar tarafından vatandaşa verilmiş kredi kartı miktarı 80 milyondur. Her vatandaşın cebinde 3-5 tane kredi kartı mevcut. Kredi kartı yıllık üyelik aidatları her bankaya göre değişse de hepsi birbirine yakın ücretlerdir. Yıllık ortalama kart aidatını 60 TL kabul ettiğimizde 80.000.000 X 60 TL = 4.800.000.000 TL’yi bulmaktadır. Bu halkın cebinden, bankalar tarafından alınmaktadır. Verdikleri kart oranına göre de taksim edilmektedir. Bu bir haksız kazançtır. Bir koyundan iki deri çıkarılmaktadır. Hiçbir yasal dayanağı olmadan bu paralar yıllardır halktan tahsil edilmektedir.
İki Arap banka yöneticisi, ‘’Biz en büyük parayı Türkiye’deki bankalarımızdan alıyoruz’’ demişlerdir. Bu yöneticiler haklı, hükümet halkın bankalar tarafından sömürülmesine göz yummaktadır. BDDK’da ses çıkarmamaktadır. Bugün yatırılan paranın faiz oranları %8-9’dur. Alışveriş nakit çekme faiz oranları %25.44, gecikme oranları ise %31.44’tür. Yani yaklaşık faizin dört katı faiz uygulanmaktadır. Neticede halk bankalar tarafından sömürülüyormuş, bu hükümet için mühim değil. Biri para üzerinden para kazanıyor, diğeri fabrikasının aman kapanmaması için mücadele veriyor. Yabancı yatırımcılara da Türk bankaları cazip geliyor. Bankaların yaklaşık %60’ı yabancıların elindedir.
Banka konularını iki arkadaş konuşuyorduk. Arkadaşım, ‘’eşkıya eskiden dağdaydı şimdi şehre indi, dükkan açtı’’ dedi. Bu sözleriyle ne demek istediğini anlamadan üçüncü bir şahıs masamıza geldi, başka bir konuda bize soru sordu ve konu dağıldı. Başka konulara geçtik.
Bankaların kart aidatı, üyelik ücreti vs. hangi ad altında olursa olsun, hesap bilgilerinde veya hesap özetlerinde tahakkuk ettirdikleri ve tahsil ettikleri bu para haksız gelirdir. Yargıtay bu paraların geriye dönük 10 yıllık ödentilerin, mudilerine iadesi kararı almıştır. Ancak kesilen bu paraların iadesi için her mudi bankası nezdinde itirazda bulunması gerekmektedir.
Daha önceki yıllarda bu paralar tahakkuk ettirildiğinde itiraz etmiştim. Banka personelinin ifadesi, ‘’Bu paraları tahsil etmemiz yasaldır, her banka tahsil ediyor’’ şeklinde olmuştur. Biz Türk milleti olarak saf (kendi payıma) milletiz, çabuk kanıyoruz. Ancak bir vatandaş çıktı itiraz etti, mahkemeye gitti. Yargıtay dan da karar çıkarttı, böylece bugünlere geldik. Vatandaşımıza teşekkür ediyorum.
Bankalar kestikleri bu paraları kolay kolay geri vermek istemiyorlar. 4.800.000.000 TL gibi ballı, kaymaklı bu pastayı kendi aralarında kart miktarına göre paylaşıyorlar.
Paramı geri alabilmek için iki buçuk aydır bu mücadelenin içindeyim. Alacak olduğum para belki çok değil fakat enayi yerine konulmak istemiyorum. Birçok vatandaşımızda ya konuyu duymamış ya benimsememiş, ya bankaların uğraştırma-bezdirme-vazgeçirme taktikleri ile alacak oldukları bu paradan vazgeçmişlerdir. Oysa bankalar Yargıtay kararı gereği itiraz eden her mudisine tahsil ettikleri bu parayı iade etmesi gerekmektedir. Şuanda Karacabey Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığına (TSHHB) (halk eğitim merkezinde) ancak 24 kişi müracaat etmiştir.
Bu konuda biraz bilgi sahibi oldum. Cep telefonum 0 536 252 73 22 dir. Konu hakkında bilgi almak isteyenlere her türlü yardıma amade olduğumu da bildiririm.
Yapı Kredi Bankası Karacabey Şubesine, 04.01.2012 – 21.02.2012 – 09.03.2012 tarihlerinde dilekçe vermeme ve banka personelince genel müdürlüklerine dilekçelerim fakslandığı halde, bugüne kadar hiçbir cevap alamadım.
Vakıflar Bankası Karacabey Şubesine 18.01.2012 – 20.02.2012 – 08.03.2012 – 13.03.2012 tarihlerinde vermiş olduğum dilekçelerime nihayet cep telefonu vasıtasıyla 15.03.2012 tarihinde ‘’Bankamıza yaptığınız bildirim, 633XXX takip no ile işleme alınmıştır, size en yakın sürede bilgi verilecektir’’ denilmektedir.
Dilekçelere 15 günde cevap verilmesi gerektiği halde, yukarıda izah ettiğim nedenlerle cevap verilmemektedir. Bankadan ekstra isterseniz para isteyebilirler (benim başıma geldi) vermeyiniz, hakları yoktur.
Konuyu kısa yoldan çözmek için, sizler banka genel müdürlüğüne, 10 yıl geriye dönük üyelik ücreti, kart aidatı ücreti vs adlarla tahsil edilen kesintilerin, tarih ve miktar olarak çıkartılarak hesap dökümünü ve ödenmesini isteyiniz. Dilekçenizin bir fotokopisi sizde olsun. Dilekçenizi de iadeli taahhütlü gönderin. Gönderme belgesini de muhafaza edin. 15 gün zarfında cevap alamadığınız takdirde, K.bey Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığına müracaat ediniz. Orada dolduracak olduğunuz matbu dilekçe ile banka genel müdürlüğüne müracaat ediyorsunuz. Eğer yine paranızı tahsil edemezseniz, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı parayı tahsil ediyor. Mahkeme masrafınızda olmuyor. En güzel günler sizlerin olsun.
“