”
Ermenilerin, Türklere yapmış olduğu vahşete devam edelim.
Yarbay Griasnoff, 11.ci Müstahkem Mevkii Topçu Alay Kumandanı Twerdokhleboff’a rapor ettiği, Ermeni vahşetinden bazılarını kaleme alalım.
‘’28 Şubat Ermeni katliamında üç hafta sonra köye giden yollarda, uzuvları hurdahaş olmuş cesetlere rastlamış, yoldan geçen her Ermeni birde küfür savurarak bunlara tükürmüştür.’’ ‘’Caminin 10-15 saşen (10 m = 4.69 saşen) büyüklüğündeki havlusu, takriben 1.5 metre yüksekliğinde Türk cesetleri ile örtülüydü. Bunlar arasında her yaşta kadın, erkek, çocuk ve ihtiyar bulunuyordu. Kadın ve genç kızların tenasül uzuvlarına fişekler sokulmuştu.’’ Bunları telefonlarda çalışan Ermeni kızlara gösterdim. Bu manzara karşısında dehşet içinde kalacakları yerde, sevinçten güldüklerini görünce Griasnoff’u nefretle karışık, bir hayret kaplamış, heyecana kapılarak onlara küfretmiştir.’’ ‘’Ermenilerin, kadınları da dahil, en alçak ve barbar bir millet olduğunu söylemiştir.’’
Alaca mıntıka kumandanının müteahhidi olan bir Ermeni, 27 Şubat’ta bu köyde yapılan gayri insani muameleler hakkında şunları anlatmıştır. ‘’Ermeniler, bir Türk kadınının kalbini çıkarttıktan sonra bir duvara baş aşağı çakmışlardır.’’
Rus subayı Twerdokhleboff’un hatıralarına devam edelim.
‘’Büyük Erzurum katliamı 7 Şubat’ta başlamıştır. Ermeni topçuları sokaklarda 270 kişiyi yakalamış, büyün elbiselerini çıkardıktan sonra hepsini bir hamama götürmüş, burada her türlü vahşeti yapmışlardır. Aynı gün sokaklarda birçok Türk öldürülmüştür. 12 Şubat’ta silahsız 10 Türk daha öldürülmüş, Türkleri müdafaa etmek isteyen Rus subaylarını da ölümle tehdit etmişlerdir. Elebaşı Ermeni subayı divan-ı harbe verilmesi üzerine ve asılacağı kendisine söylendiği zaman, hiç bir Ermeni’nin, Türk öldürdüğü için idam edildiği görülmüş müdür, diye bağırmıştır.’’
‘’16 Şubat’ta, Tepe köyün kadın, erkek, çocuklarından ibaret halkının yok edildiğini öğrendim.’’
‘’26 Şubat’ı 27 Şubat’a bağlayan gece de Rus subaylarını aldatmış olan Ermeniler, yeni bir katliama sebebiyet verdiler. Topladıkları Türkleri öldürdüler. Ermeniler, bu gece işlenen cinayetlerin sayısının 3 bini bulduğunu iftiharla anlatıyorlardı.’’
Bir başka Rus belgesinde ‘’Cinayetlerin işlendiği yerde hazır bulunan Rus subaylarının şahadeti (tanıklığı) ile de teyit edilen haberlere göre Ermeniler, Erzincan’da 800’den fazla Türk’ü öldürmüştür’’ denilmektedir.
‘’Ocak ayının 12’sinde Ermeniler, Kelersen köyüne baskın düzenlemişler, 15 Türkü öldürmüşlerdir.’’
Rus üniforması giymiş Ermeniler, Fol köyünden kadın ve erkekten oluşan 50 kişiyi toplamış, Trabzon istikametine götürmüşlerdir. Bu zavallıların çoğunun cesetleri sonradan nehirde bulunmuştur.’’
‘’Şarlı Pazar, güneyindeki Kızılağaç köyünde elleri bağlı Müslümanlar süngülenerek öldürülmüştür. ‘’
‘’Kuvvetli Ermeni çeteleri, bütün bir ay zarfında Şarlı Pazar, Akkilise, İnesel halkını soymuş ve öldürmüşlerdir.’’
‘’Erzincan civarında Ermeniler, 500 Türkü el ve ayaklarını bağlayarak öldürmüşlerdir. Yeni cami ve belediye binasını uçurmuşlardır.’’
Romalı muharrir Petron, Ermeniler hakkında şunları yazmıştır. ‘’Ermenilerde insandır, fakat evlerinde dört ayak üzerinde gezerler.’’
Rus şairi Lermontroff da, Ermeniler için şunları yazmıştır. ‘’Sen kölesin, sen korkaksın, çünkü sen bir Ermenisin.’’
Yukarıda yazdıklarım Ermenilerin yapmış olduğu vahşetin sadece bir kısmıdır. Moralinizi daha fazla bozmamak için yazımı, gelecek yazı ile bitireceğim. O yazıda arşivlerden derlenmiş öldürülen Türkler ve Kazım Karabekir’in hatıralarından bir bölüm kaleme alınmıştır.
“