“
”Amerika Birleşik Devletleri BAYRAĞINA ve o bayrağın
simgelediği CUMHURİYETE bağlılık için and içiyorum. Herkes için özgürlük ve
adalete, ALLAH’IN gözetiminde tek VATAN”.
Takip okurlarım bu ABD’li bir
çocuğun 5-6 yaşında başlayan okul hayatından lise sona kadar sağ elini kalbinin
üzerine koyup ilk derste ettiği yemindir. Üstelik ABD filmlerinde sık sık
gördüğümüz birde Sam amca vardır; keçi sakallı ve üzerinde ABD bayrağının
renklerinden fötr giymiş ve elini gözümüzün içine sokarak, ”Seni Amerikan
ordusu için istiyorum” afişini unutmak mümkün değildir.
Birde çeşitli linkler
vasıtasıyla ikide birde karşımıza çıkarılan Green Card reklamlarında ufak bir
erkek çocuğuna giydirilmiş olan üniforma ve miğferle Amerikan bayrağına selam
vermesi bir Amerikan klasiğidir.
Burası Amerika 72.5 milletin
yaşadığı bir ülke. Bu ülkede ordu, bayrak ve yemin vazgeçilmez bir unsurdur.
Takip okurlarım şimdi birde bizim Ülkemize bir bakalım. Neredeyse her 2-3 ayda
bir kronik olarak çeşitli dernekler (Mazlum-Der ve Özgür-Der) ”Türküm Doğruyum” la başlayan ve ”Varlığım Türk varlığına armağan olsun”
ile sona eren yeminizi sona erdirmek için devamlı eylem halindedirler.
En son Fatih postanesi önünde
yeterli kalabalık! toplayamadıklarından olsa gerek çoluk çocuk cümbür cemaat
isteklerini belirten iki adet mektup attı. Bakın bu mektupların içiriğini
yazdıkları dövizler ve attıkları sloganlardan öğreniyoruz. ”Irkçı andı reddediyoruz” ve ”Kemalist
müfredata istemiyoruz” ayrıca ”kışla
düzeni son”, ”kesintisiz eğitim
kesintisiz zorbalık” diyerek yürüyüşe geçtiler.
Aslında eylemlerini Fatih
postanesi önünden değil de Fatih itfaiyesi önünden yapsalardı bu ateşleri çabuk
sönerdi eminim! İşte iki ülke arasındaki fark bu okurlarım. Yorum hakkı sizlere
kalmış.
Birisi 72.5 milletin yaşadığı
yer Amerika. Diğeri ayrıştırılmaya çalışılan yalnız ve güzel ülkem Türkiye.
Birisi bu topraklar bana yetmez diyerek başta Afganistan ve Irak olmak üzere
paylaşıma giden ülke. Diğeri bu topraklar bu nüfusa fazla denilerek bölünmeye
çalışılan bir ülke. Birisi dünyanın her yerinde kabadayılık yaparak halkının
refahını artırmaya çalışan bir düzen. Birisi utanarak sıkılarak yazıyor ve
söylüyorum [(AB)D] tarafından gak dese su, guk dese huyunu verecek bir ülke.
Son olarak Takip okurlarım
sanırım Sam amca parmağını gözümüzün içine iyice sokmuş fakat biz hala millet
olarak bu olayın farkında bile değiliz. Bir sonraki hafta görüşmek dileğiyle…..
“