“
Takip okurlarım merhaba. Bir seçim sürecini daha
atlattık. Seçimden sonra Türk siyasi hareketinde bir takım sonuçlarda daha
kuvvetli bir halde göze batmaktadır.
Şark toplumlarına özgü olan
duygusallık, benmerkezcilik, kolaycılıktan bu seçimde de yakasını bir türlü
kurtaramamıştır. Bu yüzdende Batılı demokrasilerin her zaman uzağında kalmıştır
ve kalmaya devam edecek gözükmektedir. Yine bu seçimde diğer seçimlerde olduğu
gibi tribün siyaseti dönüşmüş, çözümler getirmek yerine karşılıklı iftiralar
çamurlar gril’le gitmiştir.
Bir başka klasik olayda tıpkı
diğer seçimlerde olduğu gibi siyasi partilerin delegelerinin hiç bir faktörünün
olmadığıdır. Vekil seçimi ve sıralamasında sadece şekil olarak kalmalarıdır.
Temayül yoklamaları falan askıda kalmıştır.
Şimdi gelelim en önemli
noktaya Türk seçim tarihinde ilk defa bakın ısrarla yazıyorum ilk defa etnik
temele dayalı siyaset hayata geçirilmiş bulunmaktadır. Etnik köken merkezli
siyaset Türkiye’de toplumsal ayrılık için ilk sinyal demektir. Üniter yapı bu
siyasetten çok büyük darbe alır, alacaktır. Hem iktidar partisinin hemde ana
muhalefet partisinin dillendirdiği bu etnik siyaset Türkiye için ciddi bir
gelecek korkusu yaratacaktır.
Bünyesinde 36 etnik grup
olduğu söylenen ülkemde sadece doğu bölgelerine vaatlerde bulunmak bir şey
kazandırmaz. O zaman Boşnak’ta, Çerkez’de, Tatar’da, Rumeli Muhaciri’de bundan
yararlanmak ister, ülkede kaosun içine girer.
Bu tehlikeli oyundan derhal
vazgeçilmesi lazımdır. Yoksa Türk toplumun hepsine hitap edecek bir konjektör
içine girmemiş iktidar ve ana muhalefet partilerinin; bölgesel siyaset yapan
BDP’den bir farkları kalmayacaktır.
Zaten dünyanın hiç bir
demokrasisinde bölgesel demokrasi olmaz. Demokrasi tektir hiç bir ayrımcılık
gözetmez. Öyle adına ”Barış ve Kardeşlik” diyerek etnik kökeni kürt olan
vatandaşlarımıza ayrı bir demokrasi düşünülemez ve bu politikadan derhal
uzaklaşılması lazımdır. Son seçimde benim gözlemlediğim en tehlikeli gelişme
budur.
Sayın okurlarım uzun süreden
beri sizlere köşemde yorumlar yazmaktayım. Biraz kafamı dinlendirmek biraz
eğlenmek birazda gezinmek için tatile çıkıyorum, 3 haftalık bir ayrılık olacak.
Bu süre zarfında sizlerden ayrı kalıyorum, 3 hafta sonra yine köşemdeyim
görüşmek üzere.
“