“
Kamuoyunda ‘Torba Yasa’ olarak bilinen ‘Bazı alacakların yeniden
yapılandırılmasıyla ilgili 6111 sayılı kanun’ 13 Şubat 2011 tarihinde Resmi
Gazetede ilan edilerek yürürlüğe girdi.
Yayımlandığı tarihi izleyen
ikinci ayın sonuna kadar borçlu vatandaşların, borçlarının bulunduğu ilgili
idarelere başvuracakları, son gün yine yasayla 2 Mayıs 2011 tarihi olarak
belirlendi.
Bu yasayla birlikte 5393
Sayılı Belediye Kanunu kapsamındaki belediyelerin su abonelerinden olan, vadesi
31 Aralık 2010 tarihinden önce olduğu halde bu kanunun yayımlandığı tarih
itibariyle ödenmemiş bulunan su kullanımından kaynaklanan alacakları kanun
kapsamında yeniden yapılandırılacak ve bu yapılandırma içinde belediyelere
borcu olan vatandaşlar yine kanunda belirtilen sürenin son günü olan 2 Mayıs
2011 tarihi mesai bitimine kadar ilgili idarelere giderek borçlarını
yapılandırabilecekler.
İşte 6111 sayılı halk dilinde
‘torba yasa’ olarak bilinen yasanın vatandaşlara tanıdığı hak.
Ama gel gelelim Karacabey
Belediyesi daha henüz bu yasadan yararlanacak su borcu olan vatandaşların
müracaat sürelerine günler kala, aba altından sopa göstererek sözüm ona son gün
sıkışıklığı yaşanmaması gerekçesiyle ‘yasa tanımaz’ bir uygulama başlattığı
ortaya çıktı.
Belediye görevlileri henüz
daha yasadan yararlanmamış ve bu müracaat için gerekli zamanı olmasına rağmen
su borcu olan vatandaşların evlerine giderek, sözüm ona son gün sıkışıklığı
yaşanmaması için başlatılan uygulamayla sular kesilmeye başlanmış.
Bu konuda yaşadığı sıkıntıyı
belediye yetkilileriyle ve Başkan Yardımcısı Seçkin Eken ile görüşen, evindeki
suları kesildiği için hem yasal haklarının hem de yaşam haklarının gasp
edildiğini ifade eden K.A. isimli bir vatandaşın bizzat gelerek bu yaşananları
anlatması karşısında şaşırdım kaldım.
Telefon ile aradığım Belediye
Başkan Yardımcısı Seçkin Eken ile bu konuyu konuştuğumda, Eken tarafından
doğrulanan bu gelişme şaşkınlığımı iki katına çıkarttı. Bu aymazlığa ve yasa
tanımazlığa hayret ettiğimi ve yapılanların yanlış olduğunu Seçkin Eken’e ifade
etmeme, vatandaşların 2 Mayıs 2011 gününe kadar
yasal olarak torba yasayla ilgili müracaat haklarının bulunduğunu, bir
yılı aşkın süredir alacağına karşı vatandaşın sularını kesmeyen belediyenin,
şimdi bu yasayla vatandaşlara verilen süre ile tanınan haklara rağmen belediye
görevlilerince vatandaşların sularının kesilmesinin yasa ihlali olduğunu
anlatmam karşısında sayın Eken bana, ‘Allah aşkına bu gelişmeyi sağduyulu ve
vicdanlı değerlendirin’ diyerek geri adım atmayacaklarını söyledi.
İşin en trajik tarafı ise
Sayın Eken’in, borçlu olan vatandaşların sularının kesilmesini yorumlarken,
suları kesilen vatandaşların bu nedenle hemen belediyeye müracaatla yapılandırmalarını
gerçekleştirdiklerini ve bunu yapmazlarsa borçlu vatandaşların 2 Mayıs’ta
belediyeye yığılacaklarını, bu yığılım karşısında hizmet vermelerinin mümkün
olamayacağını söylemesiydi.
6111 sayılı yasadan yararlanma
hakkına sahip Karacabeyli vatandaşlarının belediyeye olan borçlarından dolayı,
2 Mayıs 2011 son gün müracaat tarihinde yoğun birikim yaşanmaması için günler
öncesinden belediyenin yasa tanımazlığıyla borçlu vatandaşların sularını
keserek uyguladığı demokrasi karşıtı bu uygulamanın devam edeceğini belirten ve
Basın olarak bizleri de bu uygulamaya sağduyulu bakmamızı isteyen sayın Başkan
Yardımcısı Seçkin Eken ile sürdürdüğüm 15 dakikalık telefon görüşmesinden bir
sonuç alamayınca telefonu iyi günler diyerek kapattım.
Şimdi soruyorum? Karacabey Belediyesi bu uygulamayla Vatandaşın yasal
haklarını gasp etmiyor mu?
Yasayla vatandaşa tanınan haklar Belediyenin yasa tanımaz bu
uygulamasıyla ellerinden alınmıyor mu?
İşin ilginci Belediye suç İşlemiyor mu?
Suyu kesilen vatandaşların zorda bırakılmaları, haklarının ellerinden
alınması, yasaya aykırı işlem yapılması, demokrasiyle bağdaşıyor mu?
Zamanında yapması gerekeni yapmayan belediye yasayı sabote etmiyor mu?
“