Bir ülke yönetimi, gazlanmayı çok seviyor, toplum gazlanmayı hak eder, gaza göre, aldığı maddi yardımlara göre oy verirse bu iktidarda devam eder, yandaş ve yalancı %80’lik medyanız varsa bunlarında görevi algı oluşturmaksa oy depolarınız devam eder.
Bir iktidar ki, “Süleyman Şah’a el uzatan karşılığını görür” “3 günde Şam’a gireriz”, “6 ayda Şam yönetimi düşecek, Emevi camisinde Cuma namazı kılacağız”, “Ortadoğu’nun ağabeyi biziz, kimse gücümüzü test etmesin”, “Musul 82, Kahire 83. vilayetimizdir” diyerek dış politikada babalanma dönemi yaşattı. Bu efelenmelerin, gaz vermelerin sonu hep hüsran olmuştur. Uçağımız düşürüldü. Yardım gemimiz bombalandı. İçindeki insanlarımız öldürüldü ama bu AKP hükümetleri hiçbir şey yapamadan hep babalandı. “Gücümüzü test etmeyin” söyleminin dışına çıkılmadı.
Ey hükümet, Süleyman Şah Türbesi “Vatan toprağıydı” ne oldu. “Askerlerimiz zarar gelmesin” diye 39 tankla, 57 zırhlı araçla, 527 personelle gece yarısı PKK’nın Suriye’deki kolu YPG’den izin alarak ve iş birliği yaparak onların oluşturduğu 300 silahlı terör örgütü elemanın, Türk Silahlı güçlerine 5 km’lik güvenlik koridoru açarak S. Şah Türbesini ve sandukalarını Türkiye’ye getirdiniz. Savaşmadan toprak kaybeden ülke olduk. İngiltere binlerce km uzaktaki Fokland Adalarındaki topraklarını korurken, bizim 30 km uzaktaki toprağımızı koruyamadınız.
Özel kuvvetler, PKK, PYD ve İŞİD’le yakın temas içindeki aşiretlerle irtibata geçip, İŞİD’in bilgisi dahilinde “saha temiz, gereken uyarılar yapıldı, alana hakimiz” mesajından sonra PYD’nin silahlı kanadı YPG,Türk devletinin talebiyle operasyona destek verdiğinin ilanından sonra harekete geçebiliyor. Askerimiz YPG ile kol kola hareket ediyor. Hani YPG terör örgütüydü. Bütün bunlar Güçlü Türkiye devletinin aciz yönetiminin ne kadar zavallı olduğunun, beceriksiz olduğunun açık göstergesidir.
C.Başkanı Erdoğan, “Operasyonun sevk ve idaresini bizzat takip ettim” diyor. Tebrik ederim! Çok büyük iş yaptınız! Emek verdiniz! Davutoğlu “Şartlar düzelince yerine götürürüz” diyor. Bütün bunlar aczin ifadesidir.
Bütün bunlar AKP hükümetlerinin yanlış politikalarından kaynaklanıyor. Suriye’nin içişlerine karıştılar. Esad’ı devirmeye kalktılar. İŞİD’e tır’larla malzeme gönderdiler. Olmayan ama oluşturulan Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) yarattılar. Esad güçleri ile çarpıştırdılar. Neticede Esad, Kuzey Suriye’den askerlerini çekti. Boş kalan bu alana YPG ile İŞİD yerleşti. Bu siyasetle bizim hükümetler terör örgütlerine alan hakimiyeti sağladı. AKP hükümetleri gelecekte Uluslararası mahkemelerde yargılanabilir.
Şu anda İŞİD, El Kaide, ÖSÖ, PKK tüm terör örgütleri Türkiye’de cirit atıyor. İŞİD, Esenyurt’ta iki cami kundakladı. İstanbul’da geniş bir alanda topluca bayram namazı kıldı. Hükümet nerede ve bu güne kadar ne yaptı.
Şimdi sınırımıza 250 metre mesafede Suriye sınırı içine S. Şah türbesi yapılacak. Türbenin yerinin değiştirilmesi kahramanlık değil. Tam bir fiyaskodur. Esad, “Siz bizim topraklarımıza tecavüz ettiniz sonucuna katlanacaksınız” diyor. Türbe yeri değiştirilmesi uluslararası hukuka aykırıdır. Mahkemede Suriye’yi haklı bulabilir.
Şu anda Türbesini (toprağını) koruyamayan bir Türkiye var. İŞİD’e mahkum olmuş bir Türkiye var. Türkiye’nin Ortadoğu’da hiçbir saygınlığı kalmamıştır.
Kılıçdaroğlu haklı, “Orası vatan toprağı, sen onu koruyamıyorsun, Türkiye’yi nasıl koruyacaksın”, “Güçlü devlet, karşısındaki ilk tehditte topraklarını bırakıp kaçmakla değil, terör örgütüne dersini vermekle olur”, “S.Şah’tan kaçma talimatı verenler yarın bu ülkeden de kaçacaktır” diyor.
Bahçeli, “AKP hükümeti milli değerleri katletmiş, vatana ve bayrağa alçakça kastetmiştir” diyor.
Allah Türkiye’yi AKP hükümetlerinden 7 Haziran da kurtaracaktır. Eğer kurtulmazsak sonumuz HÜSRANDIR.