Saadet Partisi (SP) Karacabey Gençlik Kolları Başkanı Yusuf Yavaş, Televizyonlardaki ahlaki olmayan yayınlarla ilgili bir basın açıklaması yaptı. Yavaş, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; “Son zamanlarda ekranlarda dizi, film, reklam ve eğlence programları adı altında yapılan yayınlarda uygunsuz içeriklerin arttığını görmekteyiz. RTÜK’ün internette yayınladığı kendi sayfasında ‘Kadını ve erkeği tek tip ve kalıp yargılar içeren gösterimlerle sunmak, çocuğun geliştireceği cinsiyet rolü üzerinde olumsuz etki yapacaktır’ denilmekte, ayrıca ‘Medyanın cinsellik içeren yayınlarının gençleri olumsuz olarak etkilediği’ belirtilmektedir. Ancak burada yazılanlarla uygulananlar arasında çelişkiler bulunmaktadır. Ekranlarda sık sık eşcinsellik, tek gecelik ilişki, evlilik dışı ilişki, aldatma ve tecavüz gibi konuları içeren diziler görmekteyiz. Toplumun aynası olduğu düşünülen televizyon, maalesef bizim dinimize, kültürümüze, gelenek ve göreneklerimize aykırı bir görüntü sergilemekte, modernlik adı altında özendirilerek sözde Avrupa kültürü bizlere empoze edilmeye çalışılmaktadır. Bu yayın politikaları bizim özümüzün aynası değildir, değiştirilmeye çalışılan kültürümüzün içler acısı halidir. % 99’u Müslüman olan ülkemizde İslam’a uygun olmayan söz ve davranışlar bu sayede evlerimize kadar girerek, çocuklarımızda, gençlerimizde ve aile yapımızda tahribat oluşturmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yapılan araştırmaya göre dünyada televizyon izleme oranında ne yazık ki günde 4-5 saat ile 2. sıradayız. Öğrencilerimiz yılda ortalama 1000 saatlerini okulda geçirirken 1500 saatlerini de televizyon ve internet başında geçirmektedirler. Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamızın da dediği gibi ‘70 milyon ülke evladı narkozlanmış durumdadır.’ Yine unutulmamalıdır ki bir ülkenin asıl gücü topu, tankı, tüfeği değil, imanlı, inançlı evlatlarıdır. Geleceğin teminatı olan gençliğin narkozlanarak yok olup gitmesine seyirci kalınmamalıdır. Türkiye’de kültür değişim aracı olarak kullanılan televizyonla, batıya özendirilen milletimiz ne yazık ki batıda tamamen yıkılan ve olmayan aile yapısıyla rol model olarak karşı karşıya getiriliyor. Reklamlarda bu oyunun bir parçasıdır. Basit bir sakız için yapılan reklamda dahi tahammül sınırlarımızı zorlayan cinsel temalar gözler önüne serilirken alelade bir parfüm reklamında kadın tamamen cinsel bir obje olarak gösteriliyor. Bu ahlaksızca yayınlar ve özellikle herkesin izleyebileceği saatlerde verilen reklamlardaki cinsellik içeren çirkin görüntülere, hükümete bağlı olarak çalışan RTÜK’ün hiçbir şekilde müdahale etmemesi, bunlara göz yumması bizleri fazlasıyla üzmektedir. ‘Önce ahlak ve maneviyat’ diyerek yola çıkan ve hayatımızın her alanında bu söze uygun şekilde yaşamaya çalışan biz Milli Görüşçü gençler olarak, temiz ve müreffeh bir toplum için temiz yayın sahasının olması gerektiğini düşünüyor, televizyon kanallarının yayınları aracılığı ile yaygınlaştırılan kültür erozyonuna, ahlaki ve manevi çöküntüye hayır diyerek RTÜK’ün görevini hakkıyla yerine getirmesini, bu yayınları ekrandan kaldırmasını, ahlaki ve manevi değerlerimize uygun yayınların yapılmasını istiyoruz.”