İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırısı 10’ncu gününde kara harekatına dönüşürken, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Karacabey Şube Başkanı Haluk Aka, hem İsrail’e hem de AKP’ye tepki gösterdi. Başkan Aka, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; “Günlerdir bütün dünyanın gözü önünde hava bombardımanı, füze saldırısı ve denizden yapılan saldırıyı bütün dünya seyretmekle yetiniyor. Bu saldırılar sonucu çoğu çocuk ve kadın sayısı belli olmayan Filistinli yaşamını yitirirken yaralı sayısının 1800 civarında olduğu söyleniyor. Her fırsatta İsrail’e karşı hamaset yüklü sözler söylerken, ekonomik ilişkilerini en üst düzeyde tutan hükümet ise, Dışişleri Bakanının ağzından göstermelik açıklamalar yaparken, saldırı öncesi Başbakanın oğlunun ‘gemicikleri’ tarafından İsrail uçaklarının kullandığı jet yakıtı satışına herhangi bir yalanlama gelmezken, iktidara yakın bazı çevrelerin ülkemizdeki İsrail diplomatik temsilciliklerine yönelik protestolar göstermelik olarak kaldı. Ülkemizdeki İsrail temsilciliklerine yönelik protesto girişimlerine bazı iktidar milletvekillerinin katılıyor olması, iktidarın ‘tavşana kaç, tazıya tut’ politikalarının açık ifadesi. Hükümet İsrail saldırganlığına karşı henüz sonuç alıcı bir tavır almazken İsrail, Türkiye ile ilişkilerini ‘en düşük düzeye’ indirdi. İsrail’in bu saldırganlığının zamanlaması son derece ilginç. Yıllardır dış destekli darbe girişimleri ile uğraşan Suriye, Irak ve Mısır en güçsüz durumda iken bu saldırının yapılmış olması eşbaşkanlığını RTE’nin yürüttüğü BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) çerçevesinde yürütüldüğünü bir kez daha gözler önüne seriyor. BOP kapsamında bir büyük ‘Kürdistan’ yaratma projesinin en önemli destekçisi İsrail ile iktidarın ilişkileri tarihinin en üst nokrasında. Suriye sınırındaki mayınlı araziyi İsrail’e vermeyi başaramayan iktidar, istihbarat sağlama işinden, insansız hava aracına, tank modernizasyonundan bilgisayar programlarına her alanda İsrail ile askeri işbirliğini geliştirdi. Türk köylüsünün tohum stoklarını yok eden hükümet, tarımımızı tamamıyla İsrail tohumculuğuna teslim etti. İsrail’de bile protesto eylemlerinin başlamasına rağmen, iktidar hükümetinin girişimde bulunmamış olması bu konudaki gerçek niyetinin göstergesi. Bu koşullar altında iktidarı süratle İsrail saldırganlığına karşı harekete geçmeye ve İsrail ile ilişkileri gözden geçirmeye çağırıyoruz. İsrail saldırganlığı sahte gözyaşları ile değil, başta Ortadoğu halkları olmak üzere, barıştan yana tüm ulusların harekete geçirilerek saldırganlığı mahkum ederek, onları emperyalist merkezlerin desteğinden kopararak durdurulabilir. Halkımızı İsrail saldırısını protesto etmeye, bu protestolar sırasında samimi olmayan provakatif protesto girişimlerinden uzak durmaya çağırıyoruz.”