Saadet Partisi (SP) Karacabey İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, ülke gündemine dair bir basın açıklaması yaptı. Koçak, açıklamasında dış politikada tarihin en hassas, en kritik dönemlerinden birinin yaşandığına dikkat çekti. Bu dönemde aklıselim, sağduyu, basiret ve ferasetin ön plana çıkması gerektiğinin altını çizdi. Fakat iktidarın böyle davranmak yerine tam tersi eylemlerde bulunduğunu söyledi. Koçak, “Sayın Cumhurbaşkanımızın son birkaç gündür, Suriye’ye yönelik askeri bir müdahaleye ilişkin imalı konuşmaları bu konudaki endişemizi daha da artırmaktadır. Suriye’ye girmeleri bir akıl tutulması olur. Bir yanlış, daha büyük bir yanlışla düzeltilemez. Bin yıllık geçmişi destansı zaferlerle, şan ve şerefle dolu bir ülke, küresel emperyalizmin tetikçisi olamaz, olmamalıdır.” dedi. Suriye’de yaşanan gelişmelere vurgu yapan Koçak, Cumhurbaşkanı’nın birkaç gündür Suriye’ye yönelik askeri bir müdahaleye ilişkin imalı konuşmalarının endişe yarattığını belirtti. İktidarın geçmişinin yanlışlarla ve hatalarla dolu olduğunu dile getiren Koçak, “Ancak Suriye’ye girmek bir hatadan öte bir felaket olur. Gelinen nokta zaten bu iktidarın dış politikadaki yetersizliğinin, basiretsizliğinin ve ferasetsizliğinin bir sonucudur. Maalesef bölgesel aktör olma sevdasıyla çıktığı yolda, bugün sadece bir figüran olarak kalmıştır. 70 gündür Sur ilçemize giremeyenlerin, Suriye’ye girmeleri bir akıl tutulması olur. Bir yanlış, daha büyük bir yanlışla düzeltilemez. Bin yıllık geçmişi destansı zaferlerle, şan ve şerefle dolu bir ülke, küresel emperyalizmin tetikçisi olamaz, olmamalıdır.” diye konuştu. Türkiye’nin en önemli sorunlarından birinin de Meclis’teki muhalefetin içine düştüğü trajik durum olduğuna dikkat çeken Koçak, “HDP’nin tek gündemi İmralı, Kandil. MHP zaten günlerdir kendi derdinin peşinde. En vahimi ise ana muhalefetin durumu. Türkiye’de yer yerinden oynuyor. Ülke savaşın eşiğine gelmiş. Ana muhalefet partisi, günlerdir ‘poster’ kavgası yapıyor. ‘Efendim Atatürk posterini kim indirmiş, kim kaldırmış’ onu bulmaya çalışıyor. Ülke elden gidiyor, bunlar poster peşinde. Çok yazık!” ifadesine yer verdi. “Bu yüzden hiç lafı uzatmaya gerek yok. Buradan tarihi bir sorumluluk olarak uyarıyoruz” diyen Koçak, şunları kaydetti: “Türkiye, sözde ‘Bölgesel Aktörlük’ gibi tahrik ve teşviklerle, sonu felaket olan bu karanlık maceraya sürüklenmemelidir. Tarihten ders alınmalıdır. Unutulmamalıdır ki, Saddam’ı Kuveyt için teşvik edenlerle, sonrasında idam edenler aynı küresel güçlerdi. Türkiye ile Suriye arasında yaşanacak bir savaş, yangını söndürmek bir yana, bütün Ortadoğu’yu ateşe boğar. Bölgede yaşanacak yeni bir sıcak savaş, ülkemize ve İslam âlemine değil, Büyük İsrail Projesi’nin sahiplerine hizmet eder. Böyle bir savaşın tek kaybedeni Müslümanlar, tek kazananı ise sömürgeci emperyalizm olur. Türkiye’nin güvenliği Suriye’nin bütünlüğü ile doğrudan bağlantılıdır. Suriye’nin bölünmesi, Türkiye’nin bölünmesine zemin oluşturur. Daha önce söyledik, yine söylüyoruz, Evet Suriye’ye 15 dakikada girilebilirsiniz, ama 15 yılda çıkamazsınız. Çıktığınızda da kolunuz ve kanadınız kırılmış olarak, güzel ülkemiz bölünmüş olarak çıkarsınız.” Türkiye’nin savaş için değil, barış için çaba sarf etmesi gerektiğini kaydeden Koçak, çözüm önerilerini maddeler halinde şöyle sıraladı: “İlk adım olarak, gerekçesi ne olursa olsun silahlı, silahsız bütün kesimler için çatışmayı değil, diyalog ve müzakereyi esas alacak yeni bir süreç başlatılmalıdır. Acilen İslam ülkeleri ile ilişkilerin güçlendirilmesi ve sağlıklı bir müzakere ortamının oluşturulması için çalışılmalıdır. Tarafsız bir İslam ülkesinde, geniş katılımlı bir Suriye Barış Konferansı tertip edilmelidir. Bu konferansa sadece İslam ülkeleri katılmalıdır. Biz, Saadet Partisi olarak inanıyoruz ki sağduyu ile hareket edildiği takdirde İslam ülkeleri, kendi sorunlarını kendi aralarında çözebilecek bilgi ve birikime sahiptir. Böyle bir konferans, sadece Suriye meselesinin çözümü için değil, İslam coğrafyasının birlik ve beraberlik içinde yürüyeceği, müreffeh bir geleceğin de anahtarı olacaktır.”