Özel Hayat Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Servet Yetgin, kolon kanserinin dünyada giderek sıklığının arttığını ve kanserden ölüm nedenleri arasında giderek üst sıralara yükseldiğini söyledi.Açıklamasında, 1-31 Mart tarihlerinin ‘Kolon Kanseri Farkındalık Ayı’ olarak kabul edildiğini belirten Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Servet Yetgin, “Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde bu günkü istatistiklere göre toplumun yüzde 5-6’sında kolon kanseri gelişmektedir. Bu da her 20 kişi den 1’inde kolon kanseri ortaya çıkacağı anlamına gelir. Bu şekilde kolon kanseri en sık görülen bazı ülkelerde ikinci, bazı ülkelerde de üçüncü sıradadır. Kansere bağlı ölümlerde ise maalesef ikinci sırada yer almaktadır” dedi.KİMLER RİSK ALTINDA?Kolon kanseri vakalarının yüzde 90’ının 50 yaş ve üzeri insanlarda görüldüğünü ifade eden Özel Hayat Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Servet Yetgin, “Yani 50 yaştan itibaren bu hastalık konusunda daha dikkatli olmamız gerekiyor. Ailesinde uzak veya yakın akrabasında kolon kanseri görülmüş olanlar, ailesinde poliplerle seyreden FamilyalPolipozis veya Lynch Send olan bireyler, daha önce bağırsağında polip saptananlar, obezite sorunu olanlar, tip2 diyabeti olanlar, kırmızı eti fazla tüketenler, mangalda pişmiş et sık tüketenler, hareketsiz yaşayanlar genel olarak risk altında” şeklinde konuştu.KOLON KANSERİ NASIL ÖNLENEBİLİR?Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Servet Yetgin, kolon kanserinin nasıl önlenebileceğine ilişkin de bilgi verirken, “Kolon Kanserlerinin yüzde 85’inden fazlası poliplerden köken alıyor. Dolayısı ile biz hastayı henüz kanser olmadan önce polip aşamasında yakalayabilirsek ve polipi de alırsak kanser olmaktan kurtarabiliriz. Bu nasıl mümkün olacak? Tabii ki tarama programlarıyla. Yani risk grupları kanser belirtileri ortaya çıkmadan yani henüz sağlıklı bireyler iken tarama yapılarak saptanacak. Bu insanlara belirli periyotlarda GGK (gaitada gizli kan) testi ve/veya kolonoskopi yapılarak önlem alınabilir” dedi.Açıklamasında, kimlere kolonoskopi yapılması gerektiği, kolon kanseri belirti ve bulguları, kolon kanseri tedavisi konularına da değinen Özel Hayat Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Servet Yetgin şunları söyledi;“45-50 yaşa gelmiş her birey ilk kolonoskopisini yaptırmalı. Ailesinde hele hele 1. derece akrabasında kolon kanseri saptanmış olanlar da bu daha önce de yapılabilir. 50 yaşta yapılan ve normal çıkan kolonoskopiden sonra her 10 yılda bir tekrarlanması hayat kurtarıcı olabilmektedir. Kolon kanseri ve poliplerinin tanısı ve varsa polipin alınması açısından Kolonoskopi Altın Standard. Kolonoskopiyi, Hayat Hastanesi’nde sedasyon anestezisi altında yapıyoruz. Hasta işlem sırasında hiçbir şey hissetmiyor. Yani sanıldığı kadar zor ve korkutucu bir işlem değil. Bir de hayat kurtardığını düşünürseniz pek çok şeye değer herhalde. Kanserin bağırsağın neresinde olduğuna bağlı olarak belirti ve bulgular değişebilir. Genel olarak halsizlik, yorgunluk, kilo kaybı, karın ağrısı ve kramplar, gaz ve şişkinlik, barsak düzeninde ve alışkanlıklarında değişiklikler, dışkıda kan görülmesi veya makattan direk kanama olması, sümüksü akıntı, gaz çıkaramama olarak sayabiliriz. Özellikle açıklanamayan kansızlık yani Anemisi olanlarda mutlaka bağırsaklar incelenmelidir”KOLON KANSERİNİN TEDAVİSİAçıklamasında kolon kanserinin tedavisine ilişkin açıklamalarda da bulunan Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Servet Yetgin, “Evet, kolon kanseri tedaviye yanıtı veren bir kanser türüdür. Hastaya ne kadar erken evrede tanı konursa tedavi başarısı o kadar yüksek sağkalım oranları o kadar yüz güldürücüdür” derken, “Tedavide 1. adım cerrahidir. Bağırsağın kanserli bölgesi çıkarılır. Gereken hastalarda cerrahiye ek olarak kemoterapi ve/veya radyoterapide yapılabilir” şeklinde konuştu.Özel Hayat Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Servet Yetgin, kolon kanserinden korunmak için yapılması gerekenleri de şöyle sıraladı;50 yaştan itibaren herkes kolonoskopi yaptırmalı.Aşırı yağlı gıdalar şişmanlık tan kaçınmak gerekir.Kırmızı et haftada 2’den fazla tüketilmemeli.Kömürde alevde pişmiş(mangal) etten uzak durulmalı.Bol sebze/meyve ve bol lif tüketilmeli.Omega 3 zengini balık ve kalsiyum ve (d) vitamininden zengin gıdalar bolca tüketilmeli.Düzenli ve sürekli fizik aktivite mutlaka yapılmalı.