Eğitim Sen Karacabey Şubesi, 13 Aralık’ta Ankara’da gerçekleştirecekleri ‘Bütçe Mitingi’ne tüm vatandaşların davetli olduğunu duyurdu. “Emekten yana halk için bütçe talebiyle 13 Aralık’ta Ankara’dayız” diyen Eğitim Sen Karacabey Şube Yönetimi, konula ilgili yaptıkları basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “2015 yılı bütçe kanun tasarısı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilerek Genel Kurul’a sevk edildi. Bugüne dek, tasarının antidemokratik hazırlanış biçiminden, içeriğine kadar itirazlarımıza, taleplerimize tamamen kulağını tıkayan hükümet, tıpkı diğer bütçelerde olduğu gibi 2015 yılı bütçesiyle de kaynakların nasıl toplanacağına, nasıl bölüştürüleceğine ve kimin payına ne kadar düştüğüne tek başına karar vermiştir. Hükümetinin 2015 yılı bütçesi ile de halktan topladığı ağır vergilerle kendi otoriter, baskıcı ve sömürücü düzenini inşa ettiği; işçilerin, emekçilerin kazanımlarına, halkın birikimlerine ve de yaşam alanlarına göz diktiği açık ve net bir şekilde görülmektedir. Bizlere işçilerin artık her gün toplu iş katliamlarında can verdikleri, kamu emekçilerinin köleleştirildiği, kadınların aşağılandığı, gençlerin geleceksizleştirildikleri bir ülke dayatılmak istenmektedir. Haklarımıza göz diken torba yasalar, piyasalaşmayı kutsayan dönüşüm politikaları, çalışma yaşamımızı cehenneme çeviren uygulamalar her geçen gün hızlanmaktadır. Hükümetinin kapalı kapılar ardında hazırladığı bütçe de bu saldırıların bir devamıdır. Tasarıda ülkemizde Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın 2015 yılında 1,9 trilyon TL olacağı yapılacak kamu harcaması 473 milyar TL ve toplanacak vergi gelirleri 427 milyar TL olacağı öngörülmektedir. Bu öngörünün emek cephesi açısından tercümesi şudur; devlet işçilerin, emekçilerin bir yılda ürettikleri değerin yaklaşık dörtte birine, bütçe dışı fonlar, örtülü ödenek gibi mekanizmaları da eklersek üçte birine el koymayı planlamaktadır. Bu gasp yetmezmiş gibi çift haneye yaklaşmış enflasyon karşısında kamu emekçilerine, işçilere 2015 yılı için yüzde 3’lük zam dayatılmaktadır. Bunun adı el koymadır, soygundur. Kendilerine hanları, hamamları, sarayları layık görenler açlık sınırının altında yaşayan asgari ücretliye günlük 1 liralık zammı yeterli görmektedir. Büyüme oranları ile övünenler, ekonomik büyüme yaşanırken alın teri döktükleri halde aç kalanlara, iş cinayetlerinde ölenlere, sakat kalanlara insanca yaşamayı layık görmemektedir. Cumhurbaşkanlığı bütçesi ikiye katlanırken asgari ücretli milli gelirdeki artıştan pay alamamakta, yoksulluğa mahkûm edilmektedir. Bizim talebimiz sarayların değil ekmeğimizi, aşımızın büyümesidir. Eğitim ve sağlık başta olmak üzere enerji, ulaşım, haberleşme, yerel hizmetler gibi kamusal üretimle gerçekleşmesi gereken hizmetlerin sermayeye peşkeş çekilmesine, ancak parası olanın bu hizmetlere erişebilmesine neden olan uygulamalar 2015 yılı bütçesinde de mevcuttur. Bizler, dayatılan bu soyguna, gasplara ve sefalete boyun eğmeyeceğiz. Eşitsizliği, adaletsizliği, sömürüyü arttıran bu saldırılara karşı emeğimizin gerçek değerini alana kadar mücadele edeceğiz. Kendilerine saray, han, hamam, milyonlarca emekçiye günlük 1 lira zammı reva görenlere; ekmeklerimizi küçültürken saraylarını büyütenlere; yağmacılara, talancılara, halka hizmet etmeyi değil sermayeye uşak olmayı tercih edenlere karşı, paranın, yolsuzluk ve adaletsizliğin saltanatına karşı çıkan tüm halkımızı 13 Aralık’ta Ankara’da yapacağımız mitinge davet ediyoruz. Tüm işçileri, kamu emekçilerini, insanca yaşam hakkı hızla elinden alınan tüm yurttaşlarımızı adil bir gelecek için mücadelemize güç vermeye çağırıyoruz.”