“
Sevgili Takip okurlarım bir hafta aradan sonra yine
aranızdayım. Siyaset, terör, futbol derken köşemin başındayım.
Herkesin evinde bir bilgisayar
yada iş yerinde mutlaka vardır. Bu günümüzün olmazsa olmazlarındandır. Bu
teknolojik nimetten aşağı yukarı herkes yararlanmaktadır. Hal böyle olunca
günümüzün popüler sitelerinden facebook’ta büyük bir kesimin hesabı
bulunmaktadır.
Geçen gün facebook’ta
gezinirken bir videoya rastladım. Bir hanım balkonda astığı çamaşırını alt
kattaki komşusunun balkonun içine düşürüyor. Bayan düşen çamaşırını almak için
ilginç bir yol deniyor. Kendi öz çocuğuna bir ip bağlayıp tıpkı rambo
operasyonlarında olduğu gibi balkondan sarkıtıyor, bir başka vatandaşımız ise
başarılı kameran Cevat Kelle gibi bunu videoya alıyor ve facebook’a servis
ediyor.
Kapının ziline basacak kadar
komşularıyla ilişkileri iyi olmadığını sandığımız bu hanımın düşen eşyası da
çocuğundan da çok kıymetli olsa gerek.
Bu olay komşuluğun sıfıra indiği Mega Kentlerde değil de, orta anadolu’da
Yozgat’ta yaşanması olayı daha farklı kılıyor.
Aslında bu videoyu anlatmamın
sebebi, ki sanırım büyük çoğunluk seyretmiştir, Türkiye’nin son ruh tablosunu
ortaya koymaktır. Hepimizin sanırım günden güne nasıl bir ruh hastasına, hastalıklı
bireyler haline dönüştüğümüzün küçük bir örneğidir. Görmek istemediğimiz
muhatap olmak istemediğimiz insanların nasıl bir psikolojik yetiştirmeye tabi
tutulduğu ortadadır.
Geçmişe damgasını vuran,
gelecek Türkiye’yi şekillendirecek olan Anadolu insanı bu olmamalı. Bu dünya
sisteminde değişik bir Türkiye düzeni ortaya konulması lazımdır. Değerlerimizin
her geçen gün yozlaştığı bir ülkede yapılan istatistikler bizi daha ilk köyde
yanıltır. Hal bizim toplumuzda böyle sayın okurlarım, amacım sizin içinizi
ürkütmek değil, umutsuzluk aşılamak hiç değil, tam tersi bu üzücü tabloyu
ortaya koyup kesin teşhisler atma zamanı gelmiştir. Yoksa geleceklerini
[(AB)-D] bağlı yanlarla bu gerçekleşmeyecektir. Bu olay belki basittir ama
tamamıyla okullarda bir ders konusudur. Sağlıcakla kalın bir sonraki yazımda
görüşmek üzere…
“