CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal TMO’nun hububat alım fiyat ve politikalarını değerlendirdi.
TMO’nun açıkladığı fiyatlarla üretimin sürdürülmesi mümkün olmadığını belirten Orhan Sarıbal, konuyla ilgili şunları söyledi; “Bu yıl buğday hasadı 15 gün erken başladı. İlk hasat 1 Mayıs itibariyle Adana’da yapıldı. Hububat hasadı şu anda ülke genelinde yaklaşık yüzde 5 seviyelerindedir. Çiftçilerimize bereketli ve bol kazançlı bir hasat dönemi diliyorum. Ancak iktidarın emek karşıtı politikaları nedeniyle bunun mümkün olamayacağı şimdiden anlaşılmıştır.
Ülkemiz, gen merkezi olduğu buğdayda büyük bir çeşitlilik ve zenginliğe sahiptir. Ancak buğday üretiminin yüzde 78’i kuru tarım alanlarında yapılmakta olup; verim dünya ortalamasının altında kalmaktadır.
Buğday, Türkiye’nin hemen her bölgesinde yetiştirilmekte olup, tarla bitkileri içerisinde ilk sırada yer almaktadır. Özellikle İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde yaygın olarak üretilmekte, ekim alanlarının yarısından fazlası bu iki bölgede bulunmaktadır. Üretimde ilk üç sırayı ise Konya, Şanlıurfa ve Ankara illeri almaktadır.
Son 30 yılda buğday ekim alanları yüzde 30 oranında azalmıştır. Bu dönemde nüfus yüzde 50 oranında artmasına rağmen buğday üretimi 20 milyon ton civarında sabitlenmiş, Türkiye ürettiğinin yarısından fazla buğday ithal eder hale gelmiştir.
2022 yılında 8,9 milyon ton olan buğday ithalatı, 2023 yılında 11,9 milyon tona yükselmiştir. İthalata ödenen 3,5 milyar dolar karşılığı 79 milyar TL’dir. Oysa tarımsal destekleme için bütçeden ayrılan kaynak 63,3 milyar TL’dir. Bu nedenle çiftçilerin bankalara kredi borcu Nisan 2024 itibarıyla bir önceki yıla yüzde 60 artarak 670 milyar TL’ye ulaşmıştır.
Türkiye, 2023 yılında dünyada en çok buğday ithal eden ülke haline gelmiştir. İthalatın yüzde 75’i Rusya, yüzde 21’i ise Ukrayna’dan yapılmıştır.
AKP’nin 22 yıllık iktidarında (2003-2024) buğday ithalatında rekorlar kırılmış; yapılan yaklaşık 105 milyon tonluk ithalat karşılığında 29 milyar dolar ödenmiştir.
Üretici örgütleri kuru şartlarda üretimi yapılan buğdayın ortalama maliyetini kilogramı 10,8 TL olarak belirlemişler ve 15 TL alım fiyatı talep etmişlerdir.
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) 6 Haziran tarihinde 2024 ürünü hububat alım fiyatlarını ton başına Makarnalık buğdayda 10.000 TL, Ekmeklik buğdayda 9.250 TL, Arpada 7.250 TL olarak belirlemiştir. Ayrıca 2023 yılında ton başına buğdayda 1.000 TL olan fark ödemesi desteği 1.750 TL’ye, arpada ise 500 TL’den 750 TL’ye yükseltilmiştir.
Bu durumda; fark ödemesi desteği ile birlikte çiftçilerin eline ton başına; makarnalık buğdayda 11.750 TL, ekmeklik buğdayda 11.000 TL, arpada 8.000 TL geçecektir. Ancak 2024 yılı için belirlenen fark ödeme desteği çiftçilere 2025 yılı içerisinde ödenecektir.
Fark ödemesi desteği hariç alım fiyatları ekmeklik buğdayda yüzde 12,1, makarnalık buğdayda yüzde 11,1, arpada ise yüzde 3,6’dır. Fark ödemesi desteği dahil alım fiyatlarındaki artışlar ekmeklik buğdayda %18,9, makarnalık buğdayda %17,5, arpada ise %6,7 olmuştur.
Buna karşılık son bir yılda;
- Buğdayın en önemli girdilerinden mazot fiyatı yüzde 90 artmıştır. Çiftçi 2023’te alım fiyatı açıklandığı 6 Haziran’da 1 ton buğday ile 388 litre mazot alabilirken, bu yıl ancak 229 litre mazot alabilmektedir.
- Tüketici enflasyonu bir önceki yılın Mayıs ayına göre yüzde 75 artmıştır.
- Gıda enflasyonu bir önceki yılın Mayıs ayına göre yüzde 70 artmıştır.
- Girdi fiyatları son bir yılda yüzde 50 artmıştır.
Görüldüğü gibi, alım fiyatlarındaki artış gerek enflasyonun gerekse girdi fiyatlarının çok altında kalmaktadır. Türkiye dünyada mazot, gübre, ilaç gibi tarım girdilerinin en pahalı kullanıldığı ülkelerden birisidir. Maliyetin 10,8 TL olduğu dikkate alındığında; açıklanan alım fiyatlarının çiftçilerimizi daha da yoksullaştıracağı ortadadır.
Türkiye’nin yurt içi buğday kullanımı 19 milyon ton civarındadır. Ekmeklik buğdayda kendine yeterlilik oranı %86’dır. TÜİK 2023 yılında 22 milyon ton olarak gerçekleşen buğday üretiminin 2024 yılında yüzde 4,5’lik azalışla 21 milyon tona düşeceğini açıklamıştır. Bu yılın ilk 4 ayında ithalat yaklaşık 3 milyon tonu bulmuştur.
TMO, 2023 yılında üreticiden aldığı büyük bölümü buğday olmak üzere 13 milyon tonu aşkın hububatın yaklaşık 5 milyon tonunu satmış olup, kalanı depolarda beklemekte ve yeni ürün için depolama endişesi yaratmaktadır.
TMO, 6 Haziran’da aldığı kararla 21 Haziran-15 Ekim 2024 tarihleri arasında Dahilde İşleme Rejimi kapsamında buğday ithalatını durdurmuş, buna karşılık buğday ve arpa ihracatını serbest bırakmıştır. Bunlar olumlu fakat geç alınmış kararlardır.
TMO, ürün bedeli ödemeleri 45 gün içerisinde doğrudan üreticilerin banka hesaplarına yapılacağını belirtmiştir. Bu karar bekleme imkanı olmayan küçük üreticileri tüccara yönlendirecektir. TMO bu karardan vazgeçmeli ve ürün bedellerini kısa sürede ödemelidir. Ayrıca üreticilerin randevu talepleri bekletmeksizin karşılanmalıdır.
TMO’nun açıkladığı fiyatlarla üretimin sürdürülmesi mümkün değildir. Çiftçilerin zarar etmemesi ve topraktan kopmaması için buğday alım fiyatı üreticilerin talebi olan fark ödemesi dahil ton başına 15.000 TL olarak revize edilmeli, üretim maliyetlerinin düşürülmesi için gerekli tedbirler alınmalı, TMO çiftçileri destekleyen ve piyasayı regüle eden bir yapıya kavuşturulmalıdır”