“
Ülkemizde acaba sizce ifade özgürlüğü var mı? Cevaplarınızı duyar gibiyim. Bazılarınız evet dedi, bazılarınızda hayır. Bu arada ifadenin ne olacağını duymadan ne hayır nede evet diyen bir kesimde var.
Örneğin ‘sayın’ demek. Çocuk katili bölücü başına ‘sayın’ diye hitap etmek sizce ifade özgürlüğü müdür? Yazarınız olarak bence değil.
El sebep; suçu suçluyu övmeye girer. Ama Yargıtay ne diyor. İfade özgürlüğü. Malum partinin milletvekilleri Selim Sadak ve Hatip Dicle, çocuk katili bölücü başına ‘sayın’ dedikleri için altışar ay hapis cezasına çarptırılırlar. Çünkü burada terörü övme vardır.
Dosya temyize gönderilir. Malum sebepten, yani Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları sözleşmesindeki ifade özgürlüğü maddesine aykırı diye bozuluverir. Sonuç ise malum bebek katiline artık ‘sayın’ demek suç olmaktan çıkıvermiştir ve bir ceza gerektirmemektedir.
Takip okurlarım, kimler en çok ifade özgürlüğünün arkasına sığınmaktadır? Ülkemizde ifade özgürlüğünün olmadığından yakınmaktadır? Onlara göre en çok Atatürk ile ilgili, zorunlu askerlikle ilgili, bölücü başının serbest kalmasıyla ilgili, ana dilde eğitimle ilgili, Türkiye’de ifade özgürlüğü yoktur!
Bizlerin kutsal değerlerine saldırmaya kalkmak bir nevi ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı sebeptir. Devamlı Avrupa’yı örnek gösterirler. Alın size Fransa örneği. Bırak düşünmeyi, ermeni soykırımı yoktur demeyi bile suç sayan Fransa’yı.
Yazarınız olarak çok derin düşünmekteyim. Acaba dünyada böyle başka bir ülke var mı? diye. Eli kanlı bebek katiline ‘sayın’ dendiğine göre. Buyurun sizlere küllü meydan ifade özgürlüğü.
“