“ Cumhuriyet İlköğretim Okulu önünde toplanan Eğitim Sen, Türk Eğitim Sen ve Eğitim Bir Sen sendika temsilcileri, ellerinde taşıdıkları ‘’Kimler Geldi Kimler Geçti, Hiç Birisi Senin Kadar Zam Vermedi’’, ‘’Sefalete Teslim Olmayacağız’’, ‘’Sana Söz Sıra Bize Gelecek, Memurda Sandıkta Dalga Geçecek’’, ‘’Takla da Atmam 3,5’ta’’, ‘’Sadaka Değil Toplu Sözleşme’’ dövizlerle yürüyüşe geçtiler. ‘’Hükümet Zammı Al Başına Çal’’ sloganlarıyla Cumhuriyet Alanına kadar yürüyen memurlara esnaf ve evlerindeki vatandaşlarda alkışlarla destek verdiler. MHP, CHP ve Has Parti ilçe teşkilatlarının da destek verdikleri eylemde, sendikalar adına basın açıklaması yapan öğretmen Mehmet Güler, ‘’Bugün kamu emekçileri olarak bizimle dalga geçenlere, 2012’nin Türkiye’sinde bizi hala kapı kolu olarak görenlere en iyi cevabı vermek için grev hakkımızı kullanıyoruz. ‘Grev hakkınız yok’ tehditlerini boşa çıkaran yüz binlerce kamu emekçisi bugün tüm Türkiye’de hayatı durdurmuş durumda. Bugün herkesin, kamu emekçilerinin, işçilerin, emeklilerin yürekleri bizimle çarpıyor. 12 Eylül 2012 referandumu öncesinde kamu emekçilerine ‘artık sizler de toplu sözleşme yapacaksınız, haklarınızı koruyacaksınız’ diyenler, her zaman olduğu gibi sözlerinde durmamıştır.’’ dedi. Haklarında son sözün, 11 üyesinin 6’sı hükümet tarafından atanan Hakem Kurulu tarafından verildiğini belirten Güler, ‘’Buna da toplu pazarlık diyecekler. Dünyanın neresinde görülmüş böyle bir toplu pazarlık. İşte sendikaları, kamu emekçilerini yok sayan bu sistemde başlatılan görüşmelerde hükümet dalga geçercesine 4,5 milyon kamu emekçisine ve emekliye, 2012 yılı için önce %3+3, 2013 yılı için %2+3 maaş zammı teklif etmiştir. Üstelik komisyon toplantılarında gündeme getirdiğimiz ekonomik, sosyal, özlük ve demokratik sorunlara ilişkin hiçbir öneri sunmamış, sendikaların tüm talepleri görmezden gelinmiştir. Milyonlarca insanla dalga geçen teklifini, ‘bütçe olanakları bu kadar, mali disiplini bozamayız’ diyerek savunan hükümetin ileri sürdüğü hiçbir gerekçe kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır. Hükümet, her zaman olduğu gibi, patronlara gelince ‘bonkör’, kamu emekçilerine gelince ‘cimri’ hatta ‘nankör’ olmayı sürdürmektedir. Her fırsatta ekonomik büyüme rakamları ile övünenlerin, bu büyümeden pay istediğimizde birden küçülmeleri bu yüzdendir. Kamu emekçileri olarak, taleplerini ve iradelerini yok sayan, geleceğini ipotek altına almaya çalışanların oyununu bozmaya kararlıyız. Alo 147 şikayet hattıyla, öğretmeni hedef haline getiren, öğrenci karşısında zaafa uğratanlara karşı mücadelemiz devam edecektir. Bizlere tek teminatı şiddet, baskı ve daha fazla yoksulluk olanlara karşı bizim teminatımız, fiili meşru mücadele geleneğimiz olmaya devam edecektir. Tüm emekçileri, işçileri, halkımızı, yoksulluğun, sefaletin, baskıların karanlık dünyasına karşı mücadele içinde birleşmeye ve geleceğimize hep birlikte sahip çıkmaya çağırıyoruz.’’ şeklinde konuştu. Konuşmanın sonunda tek tek söz alan Eğitim Sen, Türk Eğitim Sen ve Eğitim Bir Sen ilçe temsilcileri, tüm katılımcılara teşekkür etti. Eylem, çalınan davullar eşliğinde oynanan oyunların ardından olaysız bir şekilde sona erdi.