“
Osmanlı Devleti kurulduğu günden itibaren sağlam, dengeli,
istikrarlı bir iskan politikası izlemiştir.
Kısa sürede küçük bir beylikten devlete dönüşmesinin en önemli sebeplerinden
birisi de bu izlediği politikadır.
Ertuğrul Gazi’ nin Ankara’nın
Karacadağ Bölgesi’ndeki aşireti, Selçuklu Hükümdarı Alaaddin Keykubat
tarafından Bizans’a sınır olarak Söğüt- Domaniç bölgesine kaydırılmıştır.
Bizans’ın durumu ise hiç iç açıcı değildir. Tekfurlar(vali) halk üzerinde büyük
baskı kurarak, zorla halktan vergi topluyorlardı. Bizans içinde taht kavgaları
mevcuttu. Bu durum Osmanoğulları Beyliği
için bir fırsat ve hızlı bir şekilde Batı’ya yönelik fetih ve iskan politikası
izlemesine sebep olmuştur. Balkanlara yönelen Osmanlı Devleti’nin bu bölgede
hızlı ve kalıcı bir yerleşme sağlamasının sebeplerine geçmeden önce,
Balkanlar’da Osmanlı öncesi Türk göçlerine değinmek istiyorum.
Balkanlar 6. yüzyıldan itibaren
sürekli Türk kavimlerinin gelip yerleştiği bir mekan olmuştur. Kuzey tarafından
gelen bu kavimler, genellikle yerel halk olan Slav, Dak ve Traklar’la karışmış
ve asimile olmuş, bazıları ise egemen hale gelebilmiştir. Bunlar arasında en
önemlisi devlet kurmuş olan Bulgarlardır.
Kuzeyden gelen gruplar asimile
olup, yerel halka adapte olmalarına rağmen Anadolu tarafından gelen Türkler kendi kültür ve dinini kaybetmemişlerdir.
Bu yönden Balkanlara ilk yerleşme, 1261’de Moğollardan kaçıp Bizans’a ve Kuzey
Dobruca’ya sığınan Sarı Saltuk
Türkmenleri olmuştur. Rumeli Türklerinin büyük destanı Saltukname’de Sarı
Saltuk; Balkanları İslamiyet’e ve Türklere açan büyük veligazi olarak
anlatılır. Bu tarihten Osmanlıların geçişine kadar olan dönemde Türk geçişleri,
genellikle küçük akınlar ve taht kavgalarına davetler yoluyla olmuştur.
Osmanlılar 1352’de Çimpe’de bir köprübaşı kuruncaya kadar pek çok Türk akıncısı
Rumeli’ye geçmiştir. Aydınoğlu Umur Bey,
Bizans tahtı için Rumeli’de çarpışan Cantecuzenus ile ittifak kurarak,
1340’larda 300 parçalık bir donanma ile İzmir’den Balkanlar’a akınlar
düzenlemiş, Dobruca ve Arnavutluk’a kadar hareket alanını genişletmiştir.
Osmanlılar Bizans’ın iç
kavgalarına karışıp, ülkenin yollarını, zenginliklerini öğrenip, Balkan
ülkelerinin durumunu, zaaflarını anlayıp, gelecek fetihler için bilgi birikimi
oluşturmuşlardır. Orhan Gazi, Bizans
İmparatorları’nın talebiyle önce 1345’te, sonra 1346, 1347, 1349, 1353’de olmak
üzere Rumeli’ye defalarca geçmiştir. Çimpe Kalesi’ni Balkanlara açılış için
önemli bir üs olarak kullanmışlardır. Balkanlarda ki eski Türk yerleşimleri,
halkın Bizans’ın yönetiminden usanmış olması, Osmanlı’nın halka hoşgörülü
yaklaşımı, Devletin kısa sürede Balkanlarda yerleşmesine, iskana başlamasına
sebep olmuştur.
“