”
Takip okurlarım merhaba. Çok ilginç bir ülkemiz var. Bizim ülkemizde yolsuzluk olur, adam kayırma olur, soygun olur, vurgun olur. Sonunda bütün bunları yapanlar masum olur. Tek suçlu ilan edilir. O da eğitim.
Devletimiz trafikle yeteri kadar mücadele edemedi, trafik canavarı olmayın dedi, baktı olmuyor okul müfredatına trafik dersi koydu. Yine aynı şekilde uyuşturucuya başlama yaşı epey aşağılara düştü, bu seferde okullarda uyuşturucu ilgili konferanslar artırıldı. Velhasıl devlet eğitim sorunlarının üstesinden bir türlü gelemedi.
Yok, 4+4+4 olsunmuş. Yok, 8+4 olsun. Sanki futbol takımı dizilişi. Belki de ülkemizde en çok değişikliğe uğrayan sistemdir eğitim sistemimiz. Eskiden beri komünist yetiştirdiği için kapatılmadı mı köy enstitüleri? Yâda ardından ülkücü yetiştirdiği gerekçesiyle öğretmen okulları tukaka ilan edilerek tarihten kaldırılmadı mı? Yâda 28 Şubat sürecinde imam hatip okullarının orta kesimleri kapatılmadı mı?
Aslında algı hiç değişmedi. Çünkü hataları tespit edip ülkemiz gerçeklerine uygun bir sistem uygulanmadı. Hürriyet yazarı Ahmet Hakan’ın (ek:1) dediği gibi, bu bir Türkiye klasiği olmuştu çünkü. Güçlü olanın her zaman borusu öter.
Bizim okuduğumuz zamanlarda da pek bir değişiklik yoktu okullarda. Çünkü İngilizce derslerine ya Tarih öğretmeni girer ya da Beden öğretmeni. Onun içindir ki 6 sene boyunca İngilizce dersi görmemize rağmen yes ve no’dan başka bir şey algılamamıştı körpe beyinlerimiz.
Aslında eğitim doğrudan kişiye verilmeli. Gruba veya belirli bir kitleye olmamalı. Kaliteli insanlar yetişsin diye. Kaliteli insan yetiştirmenin ilk yolu ise annelerimizden geçer. Bu yüzden kız çocuklarımızı çok ama çok iyi yetiştirmeliyiz.
Takip okurlarım ben böyle yazıyorum ama sanırım önümüzdeki yıl yürürlüğe girecek sistemle bu böyle olmayacak. Neden mi? Çocuklarımızı hocaya, kızlarımızı kocaya, hanımlar kapı komşuya gezmeye, beylerimizde direk kahveye gidecekte ondan.
Sonra İsviçre ve Fransa arasında bilim adam ve kadınlarının atomaltı parçacıklarının ışık hızında çarpıştırarak nasıl sonuçlar verdiğinin muhabbetini nerelerde yaparız değimli? Bir sonraki hafta görüşmek dileğiyle…