“
Takip okurlarım geçen hafta yazacaktım bugüne nasip oldu.
1 Ekim 2011 tarihinden itibaren yürürlüye giren Hukuk Mahkemeleri Kanunu’ndaki
(HMK) değişiklikler uygulanmaya başlandı. Belli ölçülerde bazı dava süreçleri
hızlanacak ama pratikte hiç bir işe yaramayacak maddeleri de içeriyor.
Bizler açısından en önemlisi
açılacak davaların paraları kafadan 5 kat artmış pozisyonda. En basit bir
davanın 800 TL’ye mal olduğu düşünülürse, birde buna avukatlık ücreti
eklenirse, bir dava bize kaça patlar acaba.
Adalet Bakanlığı geciken
adaletin ağır işlemesinin sebebini aniden buldu. Neymiş efendim vatandaş
bilirkişi ve keşif ücretlerini yatırmadığı için davalar gecikiyormuş. Ben bu
konuda bakanlığı çok haklı buldum!!
En basit bir dava kafadan 800
TL’ye mal olursa kimse dava açmaz.! Böylece dosya sayısı azalır. Azalınca da
davalar hızlanır.! Belki de bir süre sonra işler azaldığından dolayı bazı
Adliye Sarayları kapanabilir mesela.!!
Yıllar önce bir Milli Eğitim
Bakanı’nın, ‘’Okullar olmasa milli eğitimde hiç bir sorun kalmaz’’ dediğine
çıkıyor bütün yollar. Yollar oraya çıkıyor ama bu sistemde asgari ücretle
geçimini sağlayan vatandaşın artık dava açması neredeyse hayal oldu.
Sanırım Türkiye’deki bir çok
insan artık hukuki yollardan hakkını arayamayacak. Tamamen duygusal
sebeplerden. Aslında bu kanunla hem vatandaş zararlı hemde avukatlarda zararlı
duruma düştü. Düşünsenize bir ayda 5 kişi bu durumda bir avukata başvursa ve avukatta
müvekkilini kaçırmamak için masrafları kendi karşılasa bir süre sonra avukatlar
maddi olarak zor duruma düşecekler.
Bu durumda büyük büroları olan
avukatlar masrafları kendileri karşılama vaadiyle insanları çekecekler.
Velhasıl zengin avukatlar daha da zengin olacak. Yüklü miktarda vekalet ücreti
yine gariban vatandaşa çıkacak.
Bir örnekle yazımı
noktalandıracağım. Bu kanundan önce işten çıkarılan işçi Volkan Gülmez!
dilekçesini hakime imzalattıktan sonra adliye veznesine 100 TL bir para
yatırırken, şimdi bu tutar 617 TL olmakta. İşçi Volkan zaten işten çıkarılmış,
acaba bu parayı nereden bulacak.
Bu arada Barolar Birliği’nden
bir ses mi geldi acaba? Türkiye’deki çoğu odalar gibi onlarda uykuda sanırım.
Not: Tüm okurlarımın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı en içten
dileklerle kutlarım. Nice Cumhuriyet Bayramları’na….
“