”
Sevgili Takip okurlarım, bu sıcak günlerde sizlere bir kere daha merhaba. Malum ülkenin havası sıcak, siyaseti sıcak ve böylesine sıcak bir gündemle ülke hızla 12 Eylül referandumuna doğru gidiyor. Liderlerin “evet” ve “hayır” kampanyaları da son sürat devam ediyor. İktidar partisine mensup kimi belediyelerde, “evet” kampanyasına destek amaçlı afişler asmışlar.
Geçen gazeteleri okurken birisi dikkatimi çekti. AKP’li Çorum Belediyesi bir afiş asmış. Afişte “daha fazla özgürlük ve daha fazla demokrasi için evet” yazıyor. Afişteki yazıyı okuyunca gülümsedim. Çünkü ben, ‘daha fazla özgürlük’ ve ‘daha fazla demokrasi’ ye hayır diyeceklerdendim. Acaba Çorum Belediye Başkanına veya “evet” demeyi düşünen vatandaşlara referandum paketinin içeriğini sorsak ne yanıt verirler? “Evet” diyeceğini açıklayan açılımcı ‘minik serçe’ bu soruya ne yanıt verebilir? Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaya bayılıyoruz… Aslında fikir sahibi de değiliz! Takım tutar gibi davranıyoruz. Bizim adımıza başkaları düşünüyor, biz de ‘evet’ diye onaylıyoruz. Bu da daha fazla demokrasi oluyor! İrademize ipotek konulması ise daha fazla özgürlük oluyor! Sevsinler böyle demokrasiyi de, özgürlüğü de…
12 Eylül günü referandumda oylanacak olan, AKP’nin tek başına hazırladığı anayasa değişikliği paketi değildir. Oylanacak olan, AKP iktidarıdır. Yapılacak olan bir güven oylamasıdır.
“Hayır” kazanırsa ülke adına, Cumhuriyetimiz adına hayırlı olacaktır. Çünkü iktidar olduğu süre boyunca yapılanların yanlışlılıkları, giderek daha acı bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Zaten başbakanın kendisi asıl görevini “BOP’ un eşbaşkanıyım” sözü ile itiraf etmiştir. İktidarın dile getirdiği ve BDP’nin de destek verdiği ‘Yerel Yönetimler Yasası’ ile hedeflenen âdem-i merkeziyetçilik acaba çelişkiyi ortadan kaldırmak için mi düşünülmüştür!
İktidar ve destekçileri hangi süslü sözleri ederlerse etsinler, gidilen yol ortadadır. Gidişat Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emperyalizme karşı ulusal bağımsızlık savaşı vererek kurduğu Türkiye Cumhuriyeti yerine, kimilerinin yıllardır dillendirdiği ‘2. Cumhuriyeti’ kurma çabasıdır…
Başbakanın liderliğinde âdem-i merkeziyetçi 2. Cumhuriyet… Onun için ulus devletin direnç merkezlerini yok etmeye çalışıyor. 12 Eylül’de referanduma sunulacak pakette yer alan HSYK ve Anayasa Mahkemesi ile ilgili maddeler bu adıma örnektir. Son örnekte YAŞ sürecidir. Bu gidişata ‘dur’ demenin ilk adımı 12 Eylül günü ‘hayır’ demektir.
Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle sağlıcakla kalın…
“