Saadet Partisi Karacabey İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, yaptığı basın açıklamasında ekonomi ile adalet başta olmak üzere Kanal İstanbul Projesi, beyin göçü konularına yönelik önemli değerlendirmelerde bulundu.
24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutlayarak açıklamalarına başlayan Koçak, “Öğretmenlerin öğrencileri her zaman şefkatle kucaklaması gerekir. Yeri geldiği zaman öğretmenin öğrenciyi uyarması gerektiğine inanıyoruz. Öyle bir yere geldik, aileler bile pusulayı şaşırdı. ‘Ben çocuğuma laf ettirmem’ diyor. Disiplinsiz bir eğitim-öğretim dönemi disiplinsiz çocukların yetişmesine neden olacak. Bugün ne yazık ki öğretmenlerimiz 40 yıllık hatır değil, 40 günlük itibar bile görmüyor” dedi.
Öğretmenlere karşı şiddet olaylarının arttığını ifade eden Koçak, “Öğretmenlerin aldıkları maaş kendilerine rahat bir hayat için yetecek seviyede değil. KHK ile görevlerinden uzaklaştırılan öğretmelerin derdi bambaşka. Kanun Hükmünde Kararname demek; elinde ciddi bir delil olmadan zan ile hukuki kılıf uydurmaktır. KHK ile görevden almak hukuksuzluğun daniskasıdır. Eğer böyle bir imkân hükümetin eline veriliyorsa titiz davranmalıdır. Delil yoksa insanların yıllarca açıkta kalmasını uygun görmüyoruz” şeklinde konuştu.
Koçak, ABD’li televizyon kanallarının hukuksuzluğun en fazla olduğu ülkeler sıralamasında Türkiye’yi de saydığına dikkat çekerek, “Türkiye artık ikinci, üçüncü sınıf ülke olarak görülüyor. Fotoğraf çektirmekle Türkiye’nin itibarı yükselmez. Türkiye bugünlerde hukuksuz bir ülke olarak biliniyor. Bunu değiştirin. Devlet karar alırken istihbarat bilgilerine istinaden karar alabilir. Ancak hukuk istihbari bilgilere göre değil, delile yönelik karar almalıdır” diye konuştu.
“Yolsuzluk ve israf durmadan Türkiye ayağa kalkmaz” diye vurgulayan Koçak, Hükümetin israf anlayışının farklı olduğunu belirterek, “Saraya ‘saray’ denilmesine karşılar. Muğla’ya da saray yapılıyor buna da herhalde ‘dinlence’ denilir. Bazı yatırımlar Türkiye’nin kaynaklarını bitirir. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı bir müjde verir gibi ‘İstanbul kanalı üzerinde 10 köprünün yapılacağını’ söyledi. Şimdiye kadar biz yap-işlet-devret yatırımının fizibilite çalışmasını görmedik. Biz ne yazık ki iktidarın parayı betona ve toprağa gömme sevdasını anlayamıyoruz, anlamakta güçlük çekiyoruz. Bu projede, merak ediyoruz acaba iktidar bir define arayışı içerisinde mi ki bu kadar ısrar ediyorlar.
Daha önce de belirtmiştik bugün sorunumuz ‘Kanal İstanbul değil kalan İstanbul’dur. Bu projenin Türkiye’ye getirisi ve götürüsü iyi hesaplanmalıdır. Fizibilite raporları kamuoyuna açıklanmalıdır. Gemiler buradan geçmezse ne olacak? Bu tip projeler, hangi manzaralarla karşılaşılacağı bilinmediği için tahminlerin çok ötesine gidebilir. Hükümetin bu tip yerlerde daha dikkatli olmasını istiyoruz. Bir gün sıkıntı olduğunda sadece onların başına gelmeyecek hepimizin başına gelecek” dedi.
Ekonomide bütün göstergelerin tehlike sinyali verdiğini söyleyen Koçak, “İşsizlik yüzde 11’i geçti. 3,5 milyon insan işsiz. Bazı bilgilerde bu işsizlik oranının yüzde 20 olduğu söyleniyor. Enflasyon yükseliyor. Dış ticaret açığı artıyor. Dış borç 1 trilyon 200 milyar lira seviyesine çıktı. Bir ülke bunu nasıl ödeyecek. Bütçedeki açık büyüyor. Bunların hiçbiri lafla düzelmez. Türkiye bir şeyin farkına vardı. ‘Beyin göçü var’ diyorlar. Bu beyinlere itibar edilirse Türkiye ayağa kalkar. Ama bunlar beyinlere itibar etmiyorlar çünkü beyni olan insan yeri geldiğinde ‘yanlış’ der. Ama bunlar ‘yanlış’ diyeni istemiyorlar. Kendilerini destekleyecek beyinler arıyorlar” ifadelerini kullandı.
Koçak, geldiğimiz noktada ülkenin yetişmiş insanlarının Türkiye’yi terk ettiğini belirterek, “Bakınız Türkiye’den yurtdışına göç eden sayısı 2017 yılında 254 bindir. Göç edenlerin; 76 bini İstanbul’dan, 27 bini Ankara’dan, 15 bini Antalya’dan, 14 bini Bursa’dan, 10 bini İzmir’den göç etmiştir. İktidar beyin göçünü tersine çevirmek için ülkesine dönen bilim adamları ve akademisyenlere 24 bin lira aylık maaş vereceğini ilan etti. Bugün bu insanları para ile geri getirebileceğini zannedenler yanılırlar. Adaletin tesis edilmediği, çalışma ortamının bulunmadığı bir ülkeye para ile yetişmiş insanları getiremezsiniz” şeklinde sözlerini noktaladı.