Karacabey Ziraat Odası Başkanı Erhan Erdem, Kahve6’da düzenlediği basın toplantısında, çiftçilerin adam gibi çalışıp, devlet ve halk için ürettiğini belirterek, “Biz adamız ama kurumsallaşmış salça fabrikaları paralarımızı parça parça ödemeyerek bizi zor durumda bırakıyor” dedi.
Zor durumda olmasına rağmen borcunu ödemek için büyük gayret gösteren ve borcuna sadık olan çiftçilerin, kurumsal firmaların bu yaptığı yanlış uygulama sonrası adeta bir zulme uğradığını ifade eden Başkan Erdem, bu da yetmezmiş gibi fabrikaların çiftçilere boş senet imzalattırdığını iddia etti.
Devletin bu konular üzerinde denetim yapması gerektiğini ve çiftçi borçlarını ertelemesi gerektiğini savunan Ziraat Odası Başkanı Erhan Erdem, düzenlediği basın toplantısında şu görüşlere yer verdi;
Çiftçiler zulme uğruyor!
“Biz adam gibi adamlarız. Devletimiz ve halkımız için çalışıp üretiyoruz. Zor günlerde bile borç ödemeye gayret ediyoruz. Bu zorluklara rağmen borcuna sadık olan çiftçiler, kurumsallaşmış salça fabrikalarının paraları yarım yamalak ödemesi sonrası zulme uğramakta.
Boş senede imza attırıyorlar!
Üstelik bu fabrikalar, açıktan aldıkları domatesleri peşin diyerek alıyorlar ama paralarımızı parça parça ödeyerek bizi derinden yaralıyorlar. Taahhüt dediğin karşılıklı anlaşmalarla olur fakat bu kurumsal fabrikalar taahhüt alırken boş senede imza attırıyorlar. Bir aksilik olup domatesi vermediğimiz zaman da misli misli para alıyorlar. Bu çiftçi için bir zulümdür. Devletin bunu kontrol etmesi gerekir.
Borçların ertelenmesini istiyoruz!
Karacabey çiftçisinin toplam borcu 850-900 milyon lira arasındadır. Bu borç sadece bankalara ve Tarım Kredi Kooperatifi’ne olan borçtur. Bu senede afet gören bir ilçe olarak borçlarımızın durdurulmasını, ertelenmesini hatta 5 yıla 0 faizle bölünmesini talep ediyoruz.
En çok borç domates üreticisinde!
Bu arada tüm banka borçlarını incelediğimizde, 85 mahallenin 24 mahallesinin, neredeyse diğer mahalleler kadar borçlu olduğunu görüyoruz. Ne yazık ki bu 24 mahallede domates üreticisi mahalleler.
Verdiğiniz sözü tutun!
Unutulmamalıdır ki, bizimde ailelerimiz var. Bizimde evimiz, çocuklarımız var. Bizimde ihtiyaçlarımız, çocuklarımızın eğitim harcamaları var. Bizler ülkesinin büyümesini isteyen gönülleriz ve bunu da çalışarak, üreterek ispat ediyoruz. Bu kurumsallaşmış fabrikalarında verdiği sözü tutmalarını bekliyoruz”