”
MHP İlçe Başkan Yardımcısı Bereket, yaptığı yazılı açıklamada
şu görüşlere yer verdi.
“Kaç gündür gazeteler
Hükümetin İmralı ve kandille anlaştığını yazıp durdu. Bunun üzerine Sayın
Cumhurbaşkanı da ‘Devletin kurumları herkesle görüşür’ diye açıklama yaptı.
Ancak görüşmeleri kimden emir ve talimat alarak yaptığını söylemedi. Fakat
bombayı Sayın Başbakan patlattı. ‘Hükümet değil ama devletin bazı birimleri
görüşmüştür’ diye ifade etti.
Devletin başı sayın
cumhurbaşkanı yürütmenin başı da sayın başbakan olduğuna göre görüşmeyi yapan
kişi ya da kurum başbakandan emir ve talimat almadan nasıl görüşür? Hükümetin
bilgisi yok ise görüşmeyi yapan kişiler hakkında herhangi bir işlem yapılmış
mıdır? 70 milyonluk koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devletini hiç kimsenin küçük
düşürmeye hakkı var mıdır? Yoksa bu da Hükümetin alıştıra alıştıra ve sindire
sindire yedirme politikalarından biri midir?
Saygıdeğer Karacabeyliler
PKK’nın 12 Eylül’e kadar ateşkes ilan etmesinin gerçek sebebinin hükümet,
İmralı, kandil anlaşması sonucu olduğu böylece ortaya çıkmış oldu. Hükümetin
şehit cenazelerine katılmamasının gizli nedeni de daha net olarak açığa çıkmış
bulunuyor.
Bizim MHP olarak hükümetin bu tür gizli görüşmelerini
kabul etmemiz asla mümkün değildir. Bunlar kasıtlı ve maksatlı olarak yapılan
ülkeyi bölme çalışmalarıdır. Sanki hükümetin yapacak hiçbir işi yokmuş gibi ne
etsem nasıl yapsam da şu ülkeyi bölsem okyanus ötesinin emirlerini biran önce
yerine getirsem diye düşünüyor. Halbuki ülkemizin gerçek gündemine baksak
evetlerin mi yoksa hayırların mı daha fazla olduğunu daha net anlarız.
Sonuç olarak; AKP’nin yaklaşık
sekiz yıllık iktidarında iyiden, güzelden yana ne değişmiştir?
-Çiftçi, esnaf, sanayici, üretici, tüccar bugün dünden
daha iyiyiz diyebilir mi? HAYIR.
-Üretim mi arttı? Üreticinin geliri mi, karı mı arttı? HAYIR.
-Bankalara ödenmemiş çek ve senet sayısında azalma mı
oldu? HAYIR.
-Açılan fabrika sayısı, iş yeri sayısı, üretim yapan
çiftçi sayısında artış mı oldu? HAYIR.
-Türkiye’nin, özel sektörün ve halkımızın borcu bu 8 yıl
sonunda 2002 yılına göre azaldı mı? HAYIR.
-İşsizlik azaldı mı? Gençlerimize, işsizlerimize iş
bulabildik mi? HAYIR.
-Çalışanlar; memurlar, işçiler, emekliler daha da
zenginleşti mi? HAYIR.
-Yolsuzluk, kadrolaşma, ayrımcılık, yandaşlık, baskı,
korku, öfke, gerginlik, çatışma azaldı mı? HAYIR
-Toplum ve insanlarımız dünden daha huzurluyum, yarından
daha umutluyum diyebiliyor mu? HAYIR.
Değerli Karacabeyliler;
cinayetler, cinnet geçirenler, siyasi cinayetler, darbe teşebbüsleri, devlet
yöneticilerine suikast teşebbüsleri ve nihayet eskiye göre 3 – 4 kat artan
intiharlar ve boşanmalar neyin işaretidir sizce. Buna göre Türkiye iyi
yönetiliyor diyebiliyor muyuz?
Türkiye’nin ve Türk milletinin
acil ve öncelikli sorunu anayasayı değiştirmek mi, yoksa insanına aş ve iş
bulmak mı?
Akan kanı durdurmak için, PKK
ile anlaşmak mı, yoksa mücadele etmek mi?
Bütün bunlar ‘hayır’ demek
için yeterli neden sayılmaz mı?
Dün, üniter yapıdan asla taviz
vermeyen bir Türkiye, bugün 36 etniğe ayrılmış bir Türkiye,
Dün, terörle ve PKK ile
mücadele eden bir Türkiye, bugün PKK’ya teslim olmuş, onunla pazarlık yapan bir
Türkiye.
Aziz Karacabeyliler ÜLKE sizin
KARAR sizin hepinize Hayırlı günler diler saygılar sunarım.
“