Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Karacabey Şubesi, Ankara’da yaşanan hain bombalı saldırıyla ilgili açıklama yaptı. Konuyla ilgili yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Ankara’nın kalbi yine kana bulandı. Yine hain bir patlama. Yine onlarca ölü ve yaralı. Tam 6 ay içinde Ankara’nın kalbine üçüncü büyük saldırı. 13 Mart Pazar akşamı Ankara Güven Park’taki saldırıda ilk açıklamalara göre 34 ölü ve 75 yaralı var. Ancak bu kez ABD Ankara Büyükelçiliği ilginç bir şekilde patlamayı 2 gün öncesinden bildi. Hain falcının tek eksiği, patlamada ölenlerin sayısı ile canlı bombanın kimliği.
ABD’nin Ankara Büyükelçiliği, 11 Mart’ta ‘ABD Vatandaşlarına Güvenlik Mesajı’ başlığıyla yayınladığı açıklamada, ‘Türk hükümet binaları ve konutlarına potansiyel bir terörist saldırısına dair bilgiler olduğu’ ifadeleri kullanıldı. ABD Büyükelçiliği’nin internet sitesinde yalnızca İngilizce bölümde yayınlanan saldırı uyarısı dikkat çekti. Büyükelçilik, içerisinde Anıtkabir’in de olduğu Ankara Bahçelievler’de vatandaşlarına, olası bir saldırı için bölgeden uzak durmaları konusunda uyarıda bulundu.
ABD’nin dünyanın en güçlü istihbarat örgütüne sahip olduğu bilinen bir gerçek. Ancak aynı örgütün dünyanın pek çok ülkesinde terör faaliyetleri, cinayetler ve patlamalar organize ettiği de başka bir gerçek. Bu gerçekler ABD gizli belgelerindeki gizlilik süresinin sona ermesi yanında, bazı eski ajanların açıklamaları ya da belgelerin ele geçmesi ile de ortaya çıkıyor.
Son zamanlarda ABD yetkilileri, emekli büyükelçiler ya da ABD’nin önemli gazetelerinde yapılan açıklamalar ile özellikle Suriye konusu, PYD konusunda AKP iktidarıyla derin görüş ayrılıkları ile PKK’ya karşı yürütülen etkin mücadele karşısında ABD’nin gözdağı politikaları da göz önünde tutulduğunda, Ankara’daki patlamanın 2 gün öncesinden bilinmesi daha da ilginç hale geliyor.
Türk halkı, tehdit ve saldırılarına karşı uyanık olmalı, Türk istihbarat ve güvenlik birimleri gerekli her türlü önlemi almalıdır. Artık yeter! Cumhurbaşkanı, ‘Terör en ahlaksız, vicdansız yollara başvuruyor’ diyor. Evet, terör her türlü ahlaksız ve vicdansız yollara başvurur.
2000′li yılların başında devlet, ülkemizde terörü sonlandırmış iken, terör örgütlerini şımartıp büyüten, onlarla masaya oturup gizli pazarlıklarını; ‘barış, çözüm, açılım’ adları altında millete dayatanlar, bugün gelinen noktanın tüm siyasi sorumluluğunu da üstlenmelidirler.
Devlet adamlığı bunu bilmeyi gerektirir. Ülkesindeki yabancı elçiliklerin ‘bilip’ internet sitelerinde, kendi vatandaşlarını ‘uyardığı’ bir terörist saldırıyı engelleyemeyen siyasi sorumlular derhal istifa etmelidirler.”