“
Bursa Gazeteciler Cemiyeti (BGC) ile Çağdaş Gazeteciler
Derneği (ÇGD) gazetecilere yönelik baskıları protesto etmek amacıyla ortak
yürüyüş düzenledi.
Setbaşı’nda başlayıp Heykel’de
Kent Müzesi önünde basın açıklamasıyla tamamlanan yürüyüşe Bursa basınında
görev yapan yaklaşık 150 gazeteci katıldı. Kelepçelenmiş ve ağızları bantlanmış
olarak yürüyen gazeteciler, yürüyüş sırasında tutuklu meslektaşları ile
dayanışmayı ifade eden ve baskılara boyun eğilmeyeceğini vurgulayan sloganlar
attı.
Bursa Gazeteciler Cemiyeti ile
Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şubesi üyesi yaklaşık 150 gazeteci ellerinde
siyah pankartlarla Nedim Şener ve Ahmet Şık’ın ‘Ergenekon terör örgütüne üye
olmak ve halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek’ suçlarından tutuklanarak Metris
Cezaevi’ne gönderilmesini kınadı. Sloganlar atarak Setbaşı’ndaki Mahfel önünden
Heykel’deki Kent Müzesi önüne kadar yürüyen gazeteciler sloganlar atarak,
ellerini kelepçeledi ve ağızlarına siyah kurdele bağladı.
Kent Müzesi önünde BGC ve ÇGD
adına basın açıklaması yapan Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı,
Türkiye’nin, gazeteci ve yazarların baskı altına alınmak istendiği tarihi bir
süreçten geçmekte olduğunu vurguladı. Kolaylı şöyle konuştu:
‘’Ülkemizde daha önce de gazeteciler
gözaltına alındı, gözaltındayken öldürüldü, faili meçhullere ve 'geliyorum'
diyen cinayetlere kurban gitti. Ama bugün bazı şeylerle ilk defa
karşılaşıyoruz. Hrant Dink cinayetinin izini süren ve bu konuda yazdığı kitap
nedeniyle kendisinden 'intikam' alınmak istendiğini televizyonlardan dile
getiren Nedim Şener tutuklandı. Gazeteci Metin Göktepe cinayetinin peşini
bırakmayan, bugün 'Ergenekon' olarak nitelenen yapılanmaya kadar uzanan
günlükleri ilk kez gündeme taşıyan ve henüz yayımlanmayan kitabı da konu edilen
Ahmet Şık da tutuklanarak cezaevine konuldu.
Yaşananlardan dolayı çok
tedirginiz. Bu isimlerin ortak yönünün muhaliflik olması akıllarda kaçınılmaz
olarak kuşkular yaratıyor.
Bu tablo, ülkedeki basın
özgürlüğü tartışmasını da beraberinde getiriyor. Meslek hayatlarında en üst
düzeyde etik ölçütlere uygun davranmış bu iki gazetecinin Ergenekon üyeliğinden
tutuklanmalarının, bardağı taşıran son damla olduğunu düşünüyoruz.
Cezaevlerinde 61 gazeteci
tutuklu ve hükümlü olarak bulunmaktayken, cezanın infazı 5 yıl süreyle
ertelenmiş olan ya da mahkeme kararı temyiz edildiği için haklarında verilmiş
olan cezalar henüz kesinleşmemiş olan 39 gazeteci varken, gazeteciler kendini
tehlike altında hissedip tedirgin oluyorken, ülkedeki basın özgürlüğünün ciddi
ciddi sorgulanması gerekmektedir.
Bugün bir arada durmazsak,
omuz omuza direnmezsek, yarını yok edeceğiz. Bunlar sadece kendimiz,
meslektaşlarımız için değil demokrasi için atılan çığlıktır. Gazetecilerin
sustuğu bir ülkede demokrasiden söz edilemez.’’
BGC ve ÇGD’nin birlikte
düzenlediği yürüyüşe CHP Bursa İl Örgütü ile kimi sivil toplum örgütleri de
destek verdi.
“