CHP Bursa Milletvekili İlhan Demiröz, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Mevlana Mahallesi’nde temelini attığı ve meslek odalarının yoğun eleştirileriyle kent gündeminde tartışma yaratan kentsel dönüşüp projesini TBMM gündemine taşındı.
Demiröz, projenin Bursa Ovası’nı tehdit ettiğini, uygulama projeleriyle afet riskini ortadan kaldırması yerine depreme karşı yeni riskler yarattığını söyledi.
CHP Bursa Milletvekili İlhan Demiröz, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın yanıtlaması istemiyle bir yazılı soru önergesi vererek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla 17 Ağustos 2013 tarihinde Mevlana Mahallesi’nde temeli atılan kentsel dönüşüm projesini TBMM gündemine taşıdı.
İlhan Demiröz önergesinde, projenin başlangıçta 7 mahalle ve 500 hektar alan için başlatıldığını ancak yalnızca Mevlana Mahallesi’nde 55 hektar alanda 3 bin 900 konutluk projenin hayata geçirildiğini anımsattı.
7 MAHALLE NEDEN 1 MAHALLEYE İNDİ?
Önergesinde fizibilite çalışmaları tamamlanmadan temeli atılan kentsel dönüşüm projesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanlış yönlendirilip yönlendirilmediğini soran İlhan Demiröz, Yıldırım’da Mevlana, Ulus, Arabayatağı, Yavuzselim, Çınarönü, Hacıvat ve Şirinevler’i kapsayan 7 mahalle için başlattığı çalışmaların yalnızca Mevlana Mahallesi’yle sınırlanmanın gerekçesinin açıklanmasını istedi.
Demiröz, “Diğer 6 mahallede 2 yıl boyunca oluşturulan beklenti nedeniyle mahallelerde alım satımların durma noktasına gelmesinin sonuçları nelerdir?” diye sordu.
BAŞBAKAN’IN TALİMATI NASIL YERİNE GETİRİLECEK?
Başbakan Erdoğan’ın temel atma töreninde Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’a hitaben iki kez tekrarlayarak üretilecek konutların en fazla “zemin+5 kat” yüksekliğinde olmasını istediğini anımsatan CHP Milletvekili İlhan Demiröz, Bakan Bayraktar’a,
“Bu isteğe bağlı kalındığında temeli atılan mahallede planlanan alan ve konutlar nasıl üretilecektir? Bursa Ovası yeni imar alanı oluşturulması riski altında mıdır, yoksa bakanlığınızın yayınladığı yönetmelik ve ilgili mevzuata göre kat yüksekliklerinin 11-12 kat seviyesine kadar çıkarılması mı gündeme gelecektir? Beş kat üzerinde üretilecek konutlar olması halinde Başbakan’ın çağrısıyla çelişmesi nasıl açıklanacaktır?” diye sordu.
AFET RİSKİ İÇİN DÖNÜŞÜM YAPILIRKEN DEPREM RİSKİ ARTIRILIYOR
İlhan Demiröz, önergesinde ayrıca, “1/100000 ölçekli 2020 Çevre Düzeni Planı’na göre hedeflenen yoğunluk planlamasına karşılık, Mevlana Mahallesi’nde 55 hektar alanın 1/25000, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planlarının onaylanmasıyla başlatılan kentsel dönüşüm sürecinde yoğunluk artışı yaşanacağı gözlenmektedir. Afet riski nedeniyle başlatılan kentsel dönüşüm projesinin bu yoğunluk artışıyla deprem riski açısından yaratacağı sorunlar hesaplanmış mıdır? Ortaya çıkacak risklerin sorumluluğu kime ait olacaktır?” sorusunun yanıtlanmasını istedi.
PROJEYE EKLENEN ‘REZERV ALANI’NIN DÖNÜŞÜMLE İLGİSİ NE?
Demiröz, soru önergesinde, “Yakın Doğu Çevre Yolu’nda Samanlı Kavşağı’ndan itibaren ova koruma kapsamındaki mutlak tarım alanı olan yaklaşık 10 hektar alanın projeye hangi gerekçelerle dahil edildiğinin de açıklanması isteyerek, “Bu alanın afet riskine karşı başlatılan kentsel dönüşüm ile ilgisi nedir?” diye sordu.
REZERV ALANI EKLEMESİNDE HAKAN ŞÜKÜR’ÜN ROLÜ OLDU MU?
İlhan Demiröz, ayrıca şu soruyu yöneltti: “Çevresinde hiçbir yapılaşmanın olmadığı Bursa Ovası’nın ortasındaki bu alanın “Rezerv Alanı” ilan edilmesi doğru mudur? Bu alanla ilgili basında çıkan haberler ve meslek odasının tespitlerine göre Özhan Canaydın’ın yakınlarına ait bu alanın rezerv alanına dönüştürülmesi kentsel dönüşüm müdür; yoksa tarım alanlarının yok edilmesi midir? Bu konunun gerçekleşmesinde basında yer aldığı gibi sporcu kökenli AKP Milletvekili Hakan Şükür’ün rolü olmuş mudur?”
KENTSEL DÖNÜŞÜMDE DE RANT OLUŞTURUYOR MUSUNUZ?
İlhan Demiröz, Erdoğan Bayraktar’a verdiği yazılı soru önergesini şu soruyla tamamladı: “Kısa bir süre önce basına ‘Rant oluşmazsa ülke kalkınmaz’ şeklinde bir açıklamanız oldu. Deprem riskine karşı başlatılan kentsel dönüşüm projelerine yaklaşımınız bir sosyal devlet olmanın gereği midir, yoksa kentsel dönüşüm projeleri de ‘rant oluşturma’ planlaması kapsamında mı yürütülmektedir? Kentsel dönüşümde rant yaratılıyorsa, bu rant nasıl oluşmakta ve dağıtılmaktadır?”