“
Saygıdeğer Takip okurlarım; bir hafta aradan sonra
sizlerle yeniden buluşmanın heyecanın yaşamaktayım. Umarım işleriniz yolunda
gitmiştir. Uzun zamandır yazmak niyetinde olduğum bir konu vardı bu haftaya
nasip oldu.
Son günlerde tekrar karşımıza
çıkan profesyonel askerlik düşüncesini masaya yatırmak istedim. T.C.
kurulduğundan beri TSK yapısı sağlam bir temel üzerine kurulmuş son yıllar
kadar kuvvetli ve güçlü yapısıyla halkımızın en güvendiği kurumların başında
gelmiştir. Ama son yıllarda bilinçli olarak TSK’ya karşı, beyinleri ve
kalemleri satılık aydınlar ve medya mensupları yıpratma politikası içine
girdiler.
Bu politikaya alet olanlar
girmeye çalıştığımız AB normlarına göre davranıldığını belirterek dış güçlerle
birlikte hareket etmeye başladılar. Bilerek yapılan bu politikaları bu ülkede
yaşayan herkes görmektedir ve ne maksatla da yapıldığını gayet iyi bilmektedir.
Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinin 7 düvele karşı yaptığı ve halkımızla
beraber zafere ulaştığı T.C. böl-parçala-yönet taktiğiyle yok etme, bunun
içinde savaşla kazanamadıklarını soğuk savaşla elde etme peşindedirler.
Ama bu senaryolardan sonra TSK
halkımızın gözünde daha da güçlenmiş ve daha fazla kenetlenmiştir. Tüm bu
gelişmeleri sağlayan ülkeler Cumhuriyeti vurma senaryoları hazırlayıp birde
bunun adını AB girmek için yapılıyor demektedirler.
Bizim AB’ye girmemiz için
TSK’nın profesyonel olmasına çok mu ihtiyaç vardır. Birde vatan sevgisi ile
vatanı korumanın bir maddi bedeli mi olmalıdır? Şimdi yolun karşı tarafına bir
bakalım isterseniz. Anayasamızdaki önemli maddelerden olan eğitim ve sağlıkta
profesyonellik ne kadar işlemektedir sizce. Gittiğimiz hastanelerde temizlik
işçisi olarak alınanlar her işi yapmaktadırlar.
Bence kadrosu gelmeden
öğretmelik yapanlar diğer kadrolu öğretmenler göre işini ne kadar profesyonel
yapmaktadır. Bu konularda örnekler çoğaltılabilir. Bakın bir örnekte meclise
gönderdiğimiz vekillerimiz işlerinde ne kadar profesyoneldir. Ama haklarındaki
fezlekelere bakılırsa dosyadaki işlerinde ne kadar uzman oldukları görülür(!)
Uzan lafın kısası köşe
yazarınız olarak TSK’da batının dayatmasıyla oluşacak uzmanlaşmaya karşıyım.
Madem bir uzmanlık olacaksa bunu kendi içimizde, kendi geleneklerimize uygun
şekilde gerçekleştirelim. Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle. Sağlıcakla
kalın…..
“