CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, TBMM Genel Kurulu’nda 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi Görüşmeleri’nde; Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı kuruluşların bütçesi üzerine konuşma yaptı.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçesinin bu ülkenin çiftçisini kaderine terk eden, Sarayın ve ithalat lobilerinin çıkarlarını önceleyen bir anlayışla hazırlandığını vurgulayan Sarıbal, “Tarımı konuşuyoruz, ayrılan para ne kadar? 430 milyar. Ayrılması gereken ne kadar? 615 milyar. Peki, tarımı desteklemek amacıyla ayırdığınız paranın 135 milyarına karşılık faize ödenen ne kadar? 1 trilyon 950 Milyar. Kaç kat? 15 kat. Demek ki sorun para değil. Sorun iktidarın halktan zorla haraç, mezat topladığı vergileri, kendi yandaşlarına ve kendi tercihi doğrultusunda kullanmaktır.
Çok net söyleyelim; bu düzen zorba düzendir. Baskıcı düzendir. Haraç toplama düzenidir. Yağma düzenidir. 86 milyon insanın cebinden, onun rızası olmadan, sabahtan akşama kadar para toplayıp, halkın bütçe hakkını hiçbir şekilde yerine getirmeyen, sadece topladığı parayı kendisi, yandaşları, bir grup ithalat lobisiyle paylaşan bir yapının düzenidir” diye konuştu.
2002’DEN BUGÜNE ÇİFTÇİNİN BORCU 330 KAT ARTTI!
Milletvekili Sarıbal, 2025 yılı için çiftçiye ayrılan desteğin 135 milyar lira olduğunu belirtirken, “Bunun 60 milyarını mazottan geri alacaksınız. Bu sene domatesçiye, biberciye, karpuzcuya, fıstıkçıya, fındıkçıya, çaycıya, bütün çiftçiye bizzat zulmü yaşatan Mehmet Şimşek’tir. Bu bütçe, Mehmet Şimşek ve Recep Tayyip Erdoğan’ın bütçesidir. Türkiye’ye kayyum olarak gelen ne yazık ki Türkiye’yi teslim almış olan Mehmet Şimşek, bu ülkenin canına okumaktadır. Sadece tarımda değil, bütün alanlarda maalesef büyük bir çöküş var ve bu çöküşün sorumluluğunu da halkın üzerine yıkmaktadır. Çünkü aldığı ders öyledir.
Çiftçiyi batırarak gıda enflasyonunu düşürecek beyefendi. 60 aydır Türkiye’de gıda enflasyonu düşmemiştir ve devam etmektedir. Mehmet Şimşek ihracat diyecek, güzellemeler yaparak örneklemeler verecek. Ben vereyim; 2002’den bugüne kadar çiftçinin borcu 330 kat artmış. 2.4 milyardan 784 milyara çıkmış. Destekleriniz, sadece 31 kat artmış. Farkı görüyorsunuz. Çok net, çok açık söyleyelim ortada açık bir yağma ve talan var. Ortada çok açık çiftçinin teslimiyeti var. Türkiye tarımını öldürme, yok etme modeli var. Gıda fiyatlarını düşüreceğim diye Mehmet Şimşek sabahtan akşama kadar çiftçinin canına okumaktadır” ifadelerini kullandı.
“MİLLİ GELİRDEN ÇİFTÇİYE DÜŞEN AÇLIK PARASI BİLE DEĞİL”
Almanya’da bir çiftçinin milli gelirden aldığı payın 45 bin dolar, Fransa’da 26 bin dolar, İspanya’da 17 bin dolar, Türkiye’de sadece 4 bin dolar olduğunu vurgulayan Sarıbal, “Yani açlık parası bile değil. Şimdi böyle baktığınızda işlerine geldikleri gibi rakamlarla oynayabiliyor. İthalat nerede söyleyin? Bu ülke Türkiye Cumhuriyeti devleti, 22 yılda 18 milyon ton pamuk alıp 32 milyar dolar ödüyorsa sizin buna verebileceğiniz bir cevap yok. Buna karşılık o pamuğu Amerika’dan, Brezilya’dan bu ülkeye getiriyorsanız işte en büyük hainlik budur. En büyük vatan hainliğidir. Bundan daha büyük vatan hainliği olamaz” dedi.
BÜTÜN FOSFOR KAYNAKLARI CENGİZ’E VERİLDİ
Tarımda en büyük girdinin gübre olduğunu, ülkedeki bütün fosfor kaynaklarının AK Parti İktidarı tarafından Mehmet Cengiz’e verildiğini kaydeden Sarıbal, “Bu Cengiz ne kıymetli adammış. Cengiz, istediği gibi 86 milyon halka bedel ödetiyor ve çiftçiyi de süründürüp üzerinden istediği gibi kar ediyor. Hiç mi utanmıyorsunuz. Hiç mi vicdanınız sızlamıyor. Olacak şey mi bu? Zorba yönetimler, zorba iktidarlar şunu yaparlar; önce yağmalarlar, çalarlar, hırsızlık yaparlar, ondan sonra o ahlaksızlarını topluma dayatır, toplumu da ahlaksız hale getirirler ve toplumun üzerinden, kimlikleri üzerinden, inançları üzerinden, yaşam biçimleri üzerinden, duyguları üzerinden siyaset yapar ve bu da yetmezse vesayet düzenini kurar, orduyu, emniyeti, yargıyı vesayet aracı olarak kullanırlar” ifadelerini kullandı.