Karacabey Ziraat Odası Başkanı Erhan Erdem, son günlerde başta Türkiye Ziraat Odaları Başkanı Şemsi Bayraktar nezdinde tüm ziraat odası başkanlarına yönelik yapılan eleştirilere yanıt verdi.

Ziraat Odaları’nın çiftçinin sesi olduğunu vurgulayan Erdem, “TZOB Genel Başkanımız Sayın Şemsi Bayraktar, Cumhurbaşkanımız ve Cumhurbaşkanı Yardımcımızdan başlayarak Tarım Bakanlığımız, Ticaret Bakanlığımız ve Maliye Bakanlığımıza kadar tarım ve hayvancılıkla ilgili tüm problemleri aylar öncesinden bildirdi. Keza Ziraat Odaları başkanları olarak bizler de, kendi bölgelerimizde tarım ve hayvancılıkla ilgili sıkıntıları sık sık anlatmaya devam ediyoruz. Şunun altını kalın harflerle çizmek gerekir ki, Bursa Ziraat odaları başkanları olarak TZOB Genel Başkanımız Sayın Şemsi Bayraktar’ın sonuna kadar yanındayız” dedi.

Tarım ve hayvancılıkla ilgili sorunların çözümü noktasında ise topyekün bir planlama çalışması yapılması gerektiğinin altını çizen Başkan Erdem, “İlk önce son 10 yılın verileri Türkiye İstatistik Kurumu’ndan alınmalı, planlama bu veriler ışığında yapılmalıdır. TÜİK’ten alınan veriler Tarım Bakanlığı’na, Tarım Bakanlığı’nın planlamasından sonra Ticaret Bakanlığı’na geçmelidir. Ticaret Bakanlığı’ndan sonra da Maliye Bakanlığı tarafından değerlendirilerek planlama tamamlanmalıdır. Sonuç olarak herkes elini taşın altına koymalı, tüm bakanlıklarımız koordineli çalıştığında tarım ve hayvancılıkta hiçbir sorunun kalmayacağını düşünüyorum” ifadesini kullandı.

“GENEL BAŞKANIMIZ VE ZİRAAT ODALARI BAŞKANLARI GÖREVİNİ LAYIKIYLA YAPIYOR”

Karacabey Ziraat Odası Başkanı Erhan Erdem, konuyla ilgili şu görüşlere yer verdi: “Türkiye Ziraat Odaları Başkanımız Sayın Şemsi Bayraktar’ın önderliğinde her platformda gerek eylem olarak, gerek basın yoluyla ve sosyal medya aracılığıyla, gerekse de bakanlıklarda görüşülerek bakanlarımızla, müsteşarlarımızla, genel müdürlerimizle, kısacası tarım ve hayvancılığın içinde olan tüm bireylerle istişare edilmektedir.

Genel Başkanımız Sayın Şemsi Bayraktar, Mayıs ayında tüm Ziraat Odası başkanlarının önünde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a tarımla ilgili tüm sorunları ve çözüm önerilerini iletti. Yanı sıra Sayın Bayraktar, Cumhurbaşkanı Yardımcısından başlayarak Tarım Bakanlığımız, Ticaret Bakanlığımız ve Maliye Bakanlığımıza kadar tüm problemleri bildirdi. Keza Ziraat Odaları başkanları olarak bizler de, kendi bölgelerimizde tarım ve hayvancılıkla ilgili sıkıntıları sık sık anlatmaya devam ediyoruz. Sonuç olarak Ziraat Odaları çiftçinin sesidir ve bizler her daim çiftçimizin sorunlarını ve çözüm önerilerini paylaşıyoruz.

Şunun altını kalın harflerle çizmemiz gerekir ki, Bursa Ziraat Odaları başkanları olarak TZOB Genel Başkanımız Sayın Şemsi Bayraktar’ın sonuna kadar yanındayız. Yine biliyoruz ki Genel Başkanımız da her daim Ziraat Odası başkanlarının ve çiftçilerin yanında olmuştur.

“TARIM VE HAYVANCILIKTAKİ SORUNLAR EL BİRLİĞİYLE ÇOK RAHAT ÇÖZÜLÜR”

Tarım ve hayvancılıktaki sorunların çözümüne yönelik Karacabey Ziraat Odası olarak düşüncelerimiz şudur; tarım ve hayvancılıktaki sıkıntılarla ilgili sadece Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından değil, topyekün bir çözüm önerisi ortaya koymak istiyoruz.

İlk önce son 10 yılın verileri Türkiye İstatistik Kurumu’ndan (TÜİK) alınmalı, planlama bu veriler ışığında yapılmalıdır. TÜİK’ten alınan veriler Tarım Bakanlığı’na, Tarım Bakanlığı’nın planlamasından sonra Ticaret Bakanlığı’na geçmelidir. Ticaret Bakanlığı’ndan sonra da Maliye Bakanlığı tarafından değerlendirilerek planlama tamamlanmalıdır. Sonuç olarak herkes elini taşın altına koymalı, tüm bakanlıklarımız koordineli çalıştığında tarım ve hayvancılıkta hiçbir sorunun kalmayacağını düşünüyoruz.

İşte bu veriler ışığında hangi ürünümüzün ihracata gideceğini, hangi ürünün de ithal edileceğini görebiliriz. Örneğin salçalık domateste, salça fabrikası sahipleri ile görüşüldüğünde ülkemizde ne kadar salça ihtiyacı olduğu bilinmektedir. İhtiyaç fazlası salçanın gerekirse sanayicimize destek verilerek diğer ülkelere satışı gerçekleştirilebilir. Bu rakamlara ulaşılmasının çok zor olduğunu düşünmüyoruz. Bu noktada hem çiftçilerimizde, hem de sanayicilerimizde güven ortamı oluşur ve Türkiye’deki tüm ürünlerde başarı sağlanmış olur”