Enflasyonun etkisiyle birlikte, endüstriyel yemek sektöründe fiyatlarda artacak. BUYSAD Başkanı Coşkun Dönmez, sektördeki enflasyonist ortamın etkisiyle hazır yemek fiyatlarının 3 aylık periyotlarla güncellendiğini ve yeni yıla yüzde 30’a yakın bir zamla başlanacağını duyurdu.
Bursa Yemek Sanayicileri Derneği (BUYSAD) Başkanı Coşkun Dönmez, yazılı olarak yaptığı açıklamada, 2024 yılının ilk 3 ayında;hijyen ve sanitasyon standartlarına uygun üretilen, yenilebilir ve sektör işletmeleri açısından sürdürülebilir 4 kap yemek fiyatının en az 80-90 lira olacağını belirtip, bu menüye ekmek, yoğurt, salat barın dâhil olmadığını söyledi.
Bu fiyatın altında satılan yemeklerin güvenilir olmayacağını vurgulayan Başkan Dönmez, endüstriyel yemek sektörün kar marjının düşük olduğunu ve bu nedenle fiyatların 3 ayda bir eridiğini de ifade etti.
FİYAT ARTIŞININ ARKASINDAKİ NEDENLER
Coşkun Dönmez, endüstriyel yemek sektörünün enflasyonist ortama ayak uydurabilmek için fiyatlarını3’er aylık periyotlar ile güncellenmek zorunda kaldığını belirtti. 2024 yılında beklenen asgari ücret artışının maliyetlerine yüzde 15 civarında etki edeceğini ifade eden Dönmez, sektörlerinde işçiliğin giderlerinin yüzde 30’unu oluşturduğunu belirterek, son üç aydaki yüzde 12’lik enflasyon farkının da eklenmesiyle yemek fiyatlarının kolaylıkla hesaplanabileceğini ifade etti.
MALİYET ANALİZİ VE ENFLASYONUN ETKİSİ
Başkan Dönmez, bazı temel gıda ürünlerindeki fiyat artışlarının çok iyi incelenmesi gerektiğini belirterek, yeni sezon ürünler çıkana kadar depolarda bekleyen gıdalarda maliyetler değişmediği halde fiyatlarının sürekli artmasına bir türlü anlayamadıklarını söyledi.
KAYIT DIŞI EKONOMİ VE DENETİMLER
Yemek sektöründe kayıt dışı ekonominin sektörü olumsuz etkilediğine de dikkat çeken Coşkun Dönmez, özellikle “gece döneri”, “geve pilavı” gibi farklı isimlerle ortaya çıkan ürünlerde yeterli denetimin olmadığını belirtip, Bakanlık ve yerel yönetimlerin denetimlerini sıklaştırılması gerektiğini vurguladı.
GELECEĞE YÖNELİK BEKLENTİLER
Coşkun Dönmez, Bursa’da şehrin doğu ve batısında olmak üzere iki Gıda Sanayi Bölgesi’ne ihtiyaç duyulduğunu da ifade etti. Bu bölgelerin oluşturulmasıyla sektörün atıklarının daha etkili bir şekilde yönetilebileceğini belirten Dönmez, aynı zamanda bu bölgelerde kurulacak gıda kontrol laboratuvarları ile sektörün sürekli denetim altında tutulmasının mümkün olacağına vurgu yaptı.