İYİ Parti Bursa Milletvekili Hasan Toktaş, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “Uyuşturucu ile siyasetçinin adı yan yana anılmamalıdır. Uyuşturucu denince, kokain denince bu ülkede, bugünün İçişleri Bakanını çalışmalarından dolayı tebrik ediyoruz ama maalesef eski İçişleri Bakanı anılmaktadır” dedi.
Uyuşturucunun, ülkemizin terör ve ekonomiyle birlikte en önemli sorunlarından biri olduğuna değinen Toktaş, “Türkiye maalesef, uyuşturucu ticareti konusunda konum itibarıyla önemli bir geçiş güzergâhındadır. Sınırlarımızın kevgire dönmesi münasebetiyle sorun çok daha büyük boyutlara varmıştır” şeklinde konuştu.
Bursa Milletvekili Hasan Toktaş, Meclis kürsüsünden konu ile ilgili yaptığı konuşmada şunları söyledi; “Değerli milletvekilleri, uyuşturucu belası ülkemizin terör ve ekonomiyle birlikte en önemli sorunlarındandır. Ülkemiz maalesef, uyuşturucu ticareti konusunda konum itibarıyla önemli bir geçiş güzergâhındadır. Bu geçiş güzergâhı, ülkemize, sınırlarımızın kevgire dönmesi münasebetiyle maalesef, özellikle Afganistan’dan ülkemize ne amaçla geldiği belli olmayan kaçakların, her birinin cebinde sadece biner adet taşıdığı ve bu taşıdığı haplarla tanesini 3 dolara, 5 dolara İstanbul’da paraya çevirebildiği ve bununla da birkaç ay idare edebildiğini düşünürsek, bu sınırlarımızın güvenliğinin ne denli önemli olduğunu da bir kez daha anlamış oluruz.
Değerli arkadaşlar, ülkemizde maalesef uyuşturucu kullanımı 10’lu yaşlara kadar düşmüştür. Bir çoğumuz tanır, bir çoğumuzun etrafında vardır, benim de var. Öyle insanlarımız var ki ‘Allah’ım; kızımı, oğlumu yanına al; yeter ki bu beladan, bu müptela hâlinden bizleri kurtar’ diyen insanlarımızı, maalesef çok sıkça, hep beraber etrafımızda duyuyoruz.
Değerli arkadaşlar, uyuşturucu ile siyasetçinin adı yan yana anılmamalıdır. ‘Uyuşturucu’ denince ‘kokain’ denince bu ülkede, bugünün İçişleri Bakanını çalışmalarından dolayı tebrik ediyoruz ama maalesef eski İçişleri Bakanı anılmaktadır. Maalesef bu ülkede bir Başbakanın oğlu Venezüella’ya, buradan 10 bin kilometre uzağa Venezüella’da pandemide kişi başı 196 vaka görüldüğü dönemde bile ‘Maske götürdüm’ diyerek ancak izah edebildiği bir durumla bu millet karşı karşıya olmamalı ve bu önemli isimler uyuşturucuyla, kokainle yan yana anılmamalıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak, bütün siyasetçiler olarak bundan muzdarip olduğumuza ve inanıyorum ki AK Parti’nin de bundan muzdarip olduğuna inanıyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti, Türkiye gençleri ve büyük Türk milleti; uyuşturucuya karşı topyekûn bir mücadeleyi mutlaka hep beraber yapmalıyız. Bunun siyaseti yoktur, bunun iktidarı yoktur, bunun muhalefeti yoktur; ne yapılması gerekiyorsa bütün gücümüzle muhalefet olarak desteklemeye hazır olduğumuzu belirtiyor, her birinize saygı sunuyorum”