Karacabey Şehit Yüzbaşı Atilla Savaş Acarca Ortaokulu Müdür Yardımcısı İsmail Küçük’ün geçtiğimiz hafta bir öğrenci velisi tarafından okul içinde silahla vurulması sonrası ilçedeki tüm öğretmenler tek yürek oldu. Eğitim sendikaları öncülüğünde okul önünde toplanan çok sayıda öğretmen, yaşanan bu olaya tepki göstererek, “Öğretmene kalkan eller kırılsın” diye haykırdı.
Açıklama Türk Eğitim-Sen İlçe Temsilcisi Zafer Sarı, Eğitim Bir-Sen İlçe Temsilcisi Yüksel Çatal, Eğitim-Sen İlçe Temsilcisi Erol Karabudak ve Eğitim-İş İlçe Temsilcisi Hakan Cucunel öncülüğünde gerçekleşti.
Güvenlik önlemleri altında yapılan basın bildirisini, Türk Eğitim-Sen İlçe Temsilcisi Zafer Sarı okudu. “Okullarımızda can güvenliği yok. Yine öğretmene saldırı, yine veli şiddeti. Öğretmene saldırı, geleceğe saldırıdır” diyen Sarı, şunları söyledi;
“Son yıllarda üzülerek şahit oluyoruz ki, öğretmene şiddet vakaları artık sıradanlaşmış, üçüncü sayfa haberleri arasına girmiş durumdadır. Gün geçmiyor ki, veli tarafından sözlü ya da fiziki şiddete maruz kalan bir öğretmen haberiyle karşılaşmayalım. Öğretmenlerimizin motivasyonuna, itibarına, sıhhatine ve hatta canına kast eden şiddet vakaları, artık eğitim hayatımızın en hayati problemlerinden birisi haline gelmiştir.
Türkiye genelinde bitmek tükenmek bilmeyen öğretmene yönelik şiddet olaylarından bir tanesini de maalesef geçtiğimi Cuma günü ilçemizde yaşadık. Şehit Yüzbaşı Atilla Savaş Acarca Ortaokulu Müdür Yardımcısı İsmail Küçük, bir veli tarafından silahlı saldırıya uğradı. Bu üzücü, bir o kadar da endişe verici olay hepimizi derinden yaraladı. Yaşanan bu tarz olaylar mesleğimizi icra etmeye çalıştığımız, evimiz dediğimiz okullarımızın bizim için o kadar da güvenli olmadığının bir göstergesidir.
Öğretmenlere şiddetin tüm hızıyla devam ettiği, can güvenliğimizin olmadığı bir ortamda mesleğimizi yapmaya çalışmak, endişelerimizi en üst düzeye çıkarmaktadır. Şiddet vakaları konusunda önleyici ve caydırıcı tedbirleri hayata geçirecek mevzuat düzenlemeleri zaman kaybedilmeksizin uygulamaya geçirilmelidir. Okul kapıları nöbetçi öğrenci/öğretmen/memurlara değil, işinin uzmanı güvenlik görevlilerine bırakılmalıdır.
Okullarda güvenlik önlemlerinin alınması, ‘Okullarımızda Güvenlik Görevlilerinin istihdam edilmesi’ gibi düzenlemelerin yanı sıra, hepsinden öncelikli olarak öğretmenlerin itibarının artırılmasına yönelik tedbirlerin alınması kaçınılmazdır. Öğretmene verilen değer hususunda öğrenci ve ailelerin bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Bu noktada Milli Eğitim Bakanlığı’nın elini taşın altına koyması, öğretmenlerini sahiplenmesi, okullarda şiddete yönelik acil tedbir alması gerekmektedir.
Bu yaşanan olayların gerekli önlemler alınmadan ve sorumluların en ağır şekilde cezalandırılması için yasal düzenlemeler yapılmadan son bulmayacağı da aşikardır. Böyle bir olaya karışan bir şahsın mahkemece ev hapsine gönderilebiliyor olması yasalarımızın öğretmene şiddete karşı ne kadar yetersiz olduğunu göstermekle beraber, tekrar tutuklanmış olması ise kamuoyu vicdanını bir nebzede olsa rahatlatmıştır.
Öğretmen; geçmişin öğreticisi, geleceğin kurucusudur. Unutmayınız ki, ‘Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum’ diyen Hz. Ali ile aynı dinin, ‘Öğretmenler yeni nesil sizlerin eseri olacaktır’ diyen Mustafa Kemal Atatürk’le aynı milletin mensubuyuz. Bu yüzdendir ki biz öğretmenler; şiddet, hakaret değil hakkettiğimiz itibarı görmek istiyoruz.
Eğitim sendikaları olarak öncelikle itibarımızı koruma konusunda mücadelemizin devam edeceğinin bilinmesini istiyor, İsmail hocamıza yapılan bu korkunç saldırıyı şiddetle kınıyor, kendisine acil şifalar diliyoruz. Tüm duyarlı veli ve öğrencilerimizi de bizlerin yanında tek yürek olmaya davet ediyoruz”
Öte yandan, basın açıklamasına katılan öğretmenler de okunan bildiri sırasında hep birlikte; “Öğretmene Kalkan Eller Kırılsın”, “Eğitimde Şiddet İstemiyoruz” ve “Öğretmene Şiddete Hayır” sloganları atarak tepkilerini dile getirdiler.