CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, hayvancılıkta giderlerin yüzde 70’ini oluşturan yemdeki fahiş fiyat artışının, hayvancılığı zora soktuğunu söyledi. Yıllık 12 buçuk milyon ton yem ithal edildiğine dikkat çeken Ömer Fethi Gürer, ithal yemlerin tamamının ülkemizde üretilme şansı varken, yanlış tarım politikaları nedeniyle yemde de ülkemizin dışa bağımlı hale getirildiğini belirtti.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Amas mevkiinde hayvancılıkla uğraşan, Feridun Yel isimli vatandaşın çiftçiliğini ziyaret ederek, sektörde yaşanan sorunları yerinde tespit etti.
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’e yaşadıkları sorunları anlatan Feridun Yel, yem fiyatlarındaki artışın, hayvancılık yapanları mağdur ettiğini, sütte üreticinin değil sanayicinin kazandığını ifade etti.
SAMANIN TONU 700 LİRADAN 1700 LİRAYA ÇIKTI
Geçen yıl 700-800 lira olan samanın tonunun bu yıl 1600-1700 liraya çıktığını anlatan Feridun Yel, mısır silajının 1100-1200 liradan satıldığını, paketlenmiş mısır silajının ise 1500-1600 lira civarında olduğunu belirtti.
Hayvancılık yapanların yüksek fiyat artışına rağmen yem bulmakta sorun yaşadığına dikkat çeken Feridun Yel, “Yem fiyatlarına neredeyse günlük zam geliyor. Yem fiyatlarına, mazota gelen zamlar nedeniyle nakliye ücreti eklenince fiyat katlıyor” dedi.
SANAYİ YEMİNİN YANINA YAKLAŞILMIYOR
Hayvancılığın yanında aynı zamanda çiftçilik de yaptığını bu nedenle hayvan yemini kendilerinin üretmeye çalıştığını söyleyen Feridun Yel, mısır ve mısır silajının karışımından elde ettiği yemi göstererek, “Yemi de kendimiz üretmeye çalışıyoruz. Ancak bu karışımın içinde yonca olması gerekirken yok. İçinde ayrıca sanayi yemi de olması gerekir o da yok. Sanayi yeminin fiyatları çok yüksek. Karma yem makinesini de mazot pahalı olduğu için çalıştıramıyoruz” diye konuştu.
HAYVANLARA ARPA VEREMİYORUZ
Kendi ürettikleri samanı stokladıklarını ifade eden Feridun Yem, saman fiyatının kışın 2 bin lirayı bulacağının öngörüldüğünü, arpa fiyatının ise 7 lirayı bulduğu için hayvanlara yem olarak arpa veremediklerini anlattı.
SÜTTE SANAYİCİ KAZANIYOR
Sütte üreticinin neredeyse hiç kazanamadığının, kazanan tarafın sanayici olduğunu söyleyen Feridun Yel, “Sütü gelip aracılar topluyor. 7 liradan sattığımız süt marketlerde 20 lira. Sanayi yemini bizden süt alan firmalardan satın almak zorunda kalıyoruz. Yeme sürekli fiyat artışı yapan sanayici, sütü aylardan aynı fiyata bizde alıyor. Sanayici burada da kar ederken üretici olarak biz yine zarardayız” şeklinde konuştu.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ise ülkemizde hayvancılık yapanların en büyük sorununun yem fiyatlarındaki artış olduğuna dikkat çekerek, “Hayvancılık giderlerinin yüzde 70’ini yem oluşturuyor. Ulusal Süt Konseyi tavsiye ettiği ücret doğrudan küçük aile tipi işletmelerine gitmiyor. Çünkü süt toplayan aracılar en az elli kuruş daha düşük fiyatla alıyor. Bu nedenle açıklanan fiyatlar besiciye direk ulaşan tutar değil” dedi.
İTHAL ETTİĞİMİZ YEMLERİ KENDİMİZ DE ÜRETEBİLİRİZ AMA…
Ülkemizin her yıl 12 buçuk milyon ton yem ithal ettiğine dikkat çeken Ömer Fethi Gürer, “Pamuk tonumu küspesi, ay çiçeği tohumu küspesi, mısır, soya ve arpa ithal ederek hayvanların beslenmesi sağlanıyor. Oysa ülkemizin topraklarında bunların hepsi yetişebilir. Ama yanlış tarım politikaları, ülkemizi yemde de dışa bağımlı hale getiriyor, aynı zamanda hayvancılığı da vuruyor” diye konuştu.
HAYVANCILIK YAPANLAR AYNI ZAMANDA ÇİFTÇİLİK DE YAPMIYORSA AYAKTA KALMA ŞANSI YOK
Samanın herhangi bir protein değeri olmadığı halde dolgu olsun diye hayvanlara yedirildiğini, mısır silajının ise yem olarak hayvanlar için önemli bir besleyici olduğuna da dikkat çeken CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Eğer hayvancılık yapanlar aynı zamanda çiftçilik de yapmıyorsa ayakta kalma yansı zor” ifadelerini kullandı.
SÜT VE ETE ULAŞIMDA SORUN YAŞANABİLİR
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yem sorunu yaşayan hayvancılık sektörünün bu şekilde devam etme şansının olmadığına da dikkat çekerek, bu konuda ciddi önlemlerin alınmaması durumunda, önümüzdeki süreçte başta süt olmak üzere et ve et ürünlerinin temini konusunda sorunlar yaşanabileceği uyarısında bulundu. Gürer TÜİK verileri dahi süt üretimi düştüğü gösteriyor. Sorun giderek artıyor” dedi.
“BOŞALAN AHIRLARDA OTLAR BİTİYOR”
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, hayvancılığı bırakmak zorunda kalan köylülerin sorun ve taleplerini de dinledi. Milletvekili Ömer Fethi Gürer, maliyet artışları nedeniyle hayvancılığı bırakmak zorunda kalan köylülerde, kapısına kilit vurulan ve içinde ot biten ahırların önünde bir araya geldi.
Köylülerin sorun ve taleplerini dinleyen Ömer Fethi Gürer, hayvanlarını satarak ahırlarını kapatıp, büyükşehirlere işçi olarak giden vatandaşların durumunun; ülkemizin genelindeki hayvancılığın geldiği son noktayı da gözler önüne serdiğini belirtti.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Tarım ve Orman Bakanlığının açıkladığı destekleme projelerine güvenip köylerinde tarım ve hayvancılığa başlayan ancak açıklananlar ve gerçekler farklı olduğu için başladıkları işleri bırakmak zorunda kalanların çoğunlukta olduğu Ulukışla ilçesine bağlı Hacıbekirli köyünde, boşalan ahırların önünde köylülerde bir araya geldi.
6 BÜYÜK AHIRDAN 3’Ü KAPANDI
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’e dert yanan köylüler, 6 büyük ahır olan köyde son dönemde 3 ahırın kapandığını kalanların da kapanma aşamasına geldiğini söylediler.
İNEKLERİ SATIP TRABZON’DA İŞÇİ OLARAK ÇALIŞMAYA BAŞLADI
40 süt ineğini kestirip kalanları da satmak zorunda kaldığını söyleyen Mehmet Yücel isimli köylü, ahırı kapattıktan sonra işçi olarak gittiği Trabzon’da başkasının yanında çalışarak geçimini sağlamaya çalıştığını belirtti.
AHIRA KİLİT VURUP GURBETE ÇIKTI
30 büyükbaş hayvanına, girdi maliyetlerindeki artış nedeniyle bakamadıklarını ve hepsini satıp ahırı kapatmak zorunda kaldıklarını belirten başka bir köylü ise, ahırın kapsına kilit vurup, gurbette işçi olarak çıktıklarını anlattı.
Emin Özyüce de, şuan için köyde olduğunu ancak gelir-gider dengesini sağlayamadığı için yakında çiftçiliği bırakacağını söyledi.
SATTIĞIMIZ KUZULARIN MASRAFI FİYATINI GEÇTİ
Hacıbekirli köyünden İsmail Gedik ise, girdi maliyetlerindeki artış nedeniyle hayvancılıktan kar edemediklerini aksine zarara uğradıklarını söyledi. Son dönmede sattıkları kuzuya karşın 330 bin lira aldıklarını ancak sattıkları kuzuların masrafının 500 bin lirayı aştığını söyleyen İsmail Gedik, “Koyunculuk yapıyorum. 300 küçükbaş hayvanım var. 330 bin liralık kuzu sattık. Sattığım kuzuları beslemek için 80 bin liraya kaba yem aldım. 100 bin lira çobana ödedim. 120 bin lira kooperatife para ödedim. 300 bin liralık arpa aldı. Bu masrafın içinde kendi emeğimizi katmadığımız halde masrafım 500 bin lirayı geçti” dedi.
ÇANTAMI ALIP TEKRAR GİDECEĞİM
2008-2019 yılları arasında başka illerde çalışıp geçimini sağladığını, ancak 2019 yılı öncesinde Bakanlığın açıkladığı proje ve desteklemelere inanıp köye dönerek hayvancılığa başladığını söyleyen Muhtar İsmail Gedik, “Köyüme döndüm ama bu şartlarda ne tarım ne hayvancılık yapılıyor. Muhtarlık bitince tekrar çantamı alıp gurbete çalışmaya gideceğim” diye konuştu.
DESTEKLEMELERDEN VE PROJELERDEN FAYDALANAMIYORUZ
İsmail Gedik ve köylüler, proje ve desteklemelerden faydalanamadıklarını da belirtti. Köylüler, proje ve desteklemeler için ortaya konulan şartların çok ağır olması nedeniyle “Her köylüye 300 damızlık koyun”, “Genç Çiftçi” gibi projelerin kendi köylerinde hayat bulmadığını ve köylülerin bu hibelerden faydalanamadığını da ifade ettiler.
OT BİTEN AHIRLAR, ÜLKEMİZDE HAYVANCILIĞIN GELDİĞİ NOKTAYI GÖSTERİYOR
Köylülerin sorunlarını dinleyen CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ise, sadece Hacıbekirli köyünde 6 büyük ahırdan 3’ünün kapandığına dikkat çekerek, şimdi ahırların olduğu yerlerde otların bittiğini, bu durumun, ülkemizde tarım ve hayvancılığın geldiği noktayı göstermesi açısından önemli olduğunu belirtti.
Tarım ve hayvancılıkla uğraşılan köylerin gelir kaynağını olan tarım ve hayvancılığın yapılamaz duruma gelmesi halinde insanların köylerini terk ederek büyükşehirlere göç ettiğini anlatan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Genelde köylerde 55 yaşın üstünde insanlar kalarak tarım ve hayvancılık yapıyor. Ancak Hacıbekirli köyünde gençler de var fakat bunlar da proje ve desteklemelere inanarak bu işleri yapmaya karar vermişler. Proje ve desteklemeler için siyasi iktidarın anlattıkları ile gerçekler uyuşmayınca tarım ve hayvancılık sürdürülebilir bir iş olmaktın çıkmış. Maliyet artışları da üstüne eklenince insanlar hayvanlarını satın ahırlarına kilit vurmuşlar. Burada görüldüğü gibi ahırlarda ne yazık ki ot bitmeye başlamış” diye konuştu.
DESTEKLEMELER İHTİYACI OLANA GİTMİYOR
Ülkemizde en önemli sorunlardan birinin de tarım ve hayvancılıkla ilgili proje ve desteklemelerin, gerçek anlamda ona ihtiyacı olanlara ulaşmaması olduğuna dikkat çeken CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Bir kısım işlere başlanıyor ama gerçekle anlatılanlar farklı olduğu için işler yarım kalıyor. Bu köyden yaşayan ve atadan, dededen hayvancılıkla uğraşanlara destek ulaştırılmış olsaydı projeler işe yarayabilirdi ama olmadı” değerlendirmesinde bulundu.
Niğde’nin bir Avrupa Birliği hibe programı olan IPRAD’dan yararlanamadığını ancak bu kapsamda genç çiftçilerin için verilen hibe programının kırsalda değil şehirlerde oturanlara verildiğinin Sayıştay raporların yansıdığına işaret eden Ömer Fethi Gürer, “Destek sağlanması gereken yer işte burası, ama destek alamayan köylüler ne yazık ki ineklerini koyunlarını satıp, ahırlarını boşaltılar ve büyükşehirlere göç etmeye başlamışlar” diye konuştu.