Muhalefetin yoğun mücadelesine karşın iktidarın oylarıyla TBMM’den geçen sansür yasasına tepki dinmiyor. Cumhuriyet Halk Partisi, 81 ilde yapılan ortak basın açıklamasıyla sansür yasasına tepki gösterdi. Açıklamayı kamuoyuna duyuran CHP Bursa İl Sekreteri Turgut Özkan, “Bu sansür yasasının seçimlere en fazla 8 ay kaldığı bir dönemde Meclis’ten geçirilmesi, seçimler yaklaştıkça iktidarını kaybedeceğini anlayan Saray’ın içinde bulunduğu korku ve acizliğin boyutunu göstermektedir” dedi.
“BU YASA BASINI SİNDİRMEYE VE SIUSTURMAYA YÖNELİK”
İl yöneticileri, CHP eski Bursa Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Bozbey, İl Kadın Kolları Başkanı Aysel Okumuş’un da katıldığı basın toplantısında, saray iktidarının Cumhuriyetimizin ilk yüzyılının son yasama yılını bir sansür ve otosansür yasasıyla açtığını belirten CHP Bursa İl Sekreteri Turgut Özkan, açıklamasında şunları söyledi;
“Ülkemizde demokrasinin, hukukun, eşitliğin ve özgürlüğün yeniden tesis edileceği 2023 seçimleri yaklaşırken; demokratik muhalefeti, basını, sivil toplumu ve halkı susturmaya yönelik yeni bir girişim dün gece yasalaştı. İktidarın, 40 maddelik bu yasayla, başta düşünce ve ifade özgürlüğü olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin, gazeteciliğin ve basın özgürlüğünün altına son bir dinamit daha koymak istediği açıktır.
“NE OLDUĞU BELİRSİZ SUÇ TANIMI VAR”
Öyle ki, yasanın 29. maddesiyle, ‘Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma Suçu’ diyerek sınırlarının ve içeriğinin ne olduğu belirsiz yeni bir suç tanımı yapılmaktadır. Muğlak ve ucu açık ifadelerle, Saray yargısına ve iktidar partisinin bürokratlarına hangi bilginin halkı aldatmaya, korku ve endişe yaymaya yönelik olduğunu belirleme yetkisi verilecektir. Aynı zamanda sosyal medyada yapılan eleştiriler, ‘dezenformasyon’ olarak yaftalanabilecektir. ‘Hangi haber halkta korku ve endişe yaratır, hangi paylaşım kamu düzenini tehdit eder’ sorusunun yanıtı ise yasada yoktur. 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası getirilen bu muğlak suç tanımının kapsamı, Saray talimatıyla hareket eden yargı mensuplarının ve iktidar partisi bürokratlarının inisiyatifine bırakılmıştır.
“128 MİLYAR DOLAR NEREDE DİYE SORULAMAYACAK MI?”
TÜİK’in açıkladığı enflasyonun gerçeği yansıtmadığını, Türkiye’de gerçek enflasyonun çoktan üç hanelere ulaştığını söyleyen bir sosyal medya kullanıcısı dezenformasyon mu yapmış olacaktır? ‘8,5 milyon insanımız işsiz, insanlar iş arama ümidini kaybediyorlar, işi olanlar da açlık sınırının altındaki asgari ücretle çalışıyor’ demek yalan haber yaymak mı sayılacaktır? Kamu ihalelerinin, sözde pazarlık yöntemiyle beşli çetelere adrese teslim verildiğini, halkın sırtından milyarlarca dolarlık yağma yapıldığını ortaya çıkaran gazeteciler suçlu mu sayılacaktır? ‘128 milyar dolar nerede?’ demek, kamu barışını bozmak mı olacaktır? ‘Ormanlarımız yanıyor, uçaklar neden kalkmıyor?’ diye sorgulamak, bazı savcılar tarafından halkı paniğe sevk etmek mi sayılacaktır?
“BU YASA BAŞTAN SONA SANSÜR YASASIDIR”
Bir kez daha söylüyoruz: Bu yasa baştan aşağı sansür ve otosansür yasasıdır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, otoriter Saray rejiminin baskı politikalarına, korku iklimini ülkede hâkim kılmaya yönelik çırpınışlarına asla boyun eğmeyeceğiz. Ülkemizin gerçeklerini, halkımızın sorunlarını ve hakikati her yerde haykırmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Saray’a buradan sesleniyoruz: Halkı, basını ve basın emekçilerini susturmayı başaramayacaksınız! Çok az kaldı. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, Baskıcı ve otoriter politikalarınızla yok ettiğiniz demokrasiyi ve hukuku ülkemizde mutlaka yeniden kuracağız! Başta düşünce, ifade ve basın özgürlüğü olmak üzere, tüm temel hak ve özgürlükleri yaşatan bir düzeni inşa edeceğiz”