Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Bursa 1. Olağan İl Kongresi, Genel Başkan Ali Babacan’ın katılımıyla gerçekleşti. Kongrede 163 oy alan Kurucu İl Başkanı Serkan Özgöz, bu kez seçilmiş il başkanı olurken, diğer başkan adayı Erman Kızılyel’e ise 54 oy çıktı.
DEVA Partisi’nin 1. Olağan Bursa İl Kongresi yoğun katılımla gerçekleştirildi. Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Orhangazi Salonu’ndaki kongreye il ve ilçe teşkilatlarının yanı sıra çok sayıda partili katıldı. Şaban Önen Başkanlığındaki Karacabey İlçe Teşkilatı da kongrede hazır bulundu.
1.Olağan Bursa İl Kongresi’nin hayırlı olmasını dileyen DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İl Başkanı Serkan Özgöz ve yenilenen yönetimine başarı diledi. Salonun tıklım tıklım dolmasının memnuniyet verici olduğunu belirten Babacan, “Bursa artık DEVA’yı benimsedi” yorumunda bulundu.
Ülke gündemi hakkında da çarpıcı açıklamalarda bulunan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, şu ifadelere yer verdi: “Şu aralar Çin tipi büyümeden bahsediyorlar. Aklındaki model buymuş. Bunu öngörüyorduk ama böyle rahat rahat telaffuz edeceklerine ihtimal vermiyorduk. Bir de üçüncü ortak Doğu Perinçek var. 28 Şubat’ı zamanında destekleyenlerden biri. Bakıyoruz, onlar çok seviniyor. ‘Bu bizim modelimiz’ diyorlar. Onları destekleyen basın bu büyüme modelini çok beğenmiş. Bu tür büyüme; demokrasiyi tamamen rafa kaldırmak demektir. Bu model, ‘Çalışanın hakkıymış, hukukuymuş, geç onları’ demektir. İşgücünü ucuzlatıp, çalışanın alın terini değersizleştirmek demektir.
“HEM BÜYÜYECEĞİZ HEM ÖZGÜR OLACAĞIZ”
Çin modeliymiş, şuymuş, buymuş. Yok öyle bir şey. Hem büyüyeceğiz hem vatandaşlarımızın refahı artacak. Hem büyüyeceğiz, hem özgür olacağız. Hem büyüyeceğiz hem de gençler en iyi bilgisayarı, oyun konsolunu rahatlıkla alabilecek. Yok öyle ucuz iş gücü ile vatandaşı mutsuzluğa mahkûm etmek falan”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da seslenen Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye sizin o hedeflerinizden çok daha büyük bir ülke. Bunu anlamadınız mı 20 yıldır? Bu ülkenin ekonomik büyüme modeli kendi vatandaşını fakirleştiren bir model olamaz. Böyle bir modeli reddediyoruz. Bu millet sizin dar kalıplarınıza sığmayacak kadar güçlü bir millet. İktidara geldiğimizde o kalıpların hepsini kırıp atacağız. Vatandaşı, 50 kuruş ucuz diye yağmur altında ekmek kuyruğunda bekletmemek, bir ekonomik model olamaz.
“TÜRKİYE, UCUZ İŞ GÜCÜNÜN ADRESİ OLAMAZ”
Gerçek büyüme, ülkedeki maaşların açlık sınırının altına düşmemesidir. Gerçek büyüme, vatandaşınızın yarınlarından kaygı duymayacağı bir ülkeyi inşa etmektir. Bizim hedefimiz, vatandaşlarımızın tek tek güçlü, özgür ve zengin olduğu bir ülkedir. Türkiye, ucuz iş gücünün adresi olamaz. Türkiye refah ülkesi olacak. DEVA iktidarında net katma değer, tedarik zincirindeki rol, büyüme, karlılık performansı ve kayıtlılığa özen gösterme gibi kriterlerle teşvik sistemimizi gözden geçireceğiz. Tarım ile sanayiyi entegre ederek, yüksek katma değer oluşturacağız. Bütün sanayi bölgelerimizi de demiryollarıyla limanlara bağlayacağız. Biz daima üretimin yanında yer alacağız”
“HAVA DURUMU MU BU? KURU PATLATAN SENSİN”
Erdoğan’ın “Kur bugün artar, yarın düşer. Enflasyon bugün artar, yarın düşer” sözlerini kürsüye yansıtan Ali Babacan, şunları söyledi: “İvme arşa doğru gidiyor ama durumun farkında dahi değil. Ne demek ‘Bugün artar yarın düşer?’ Kendi kendine mi oluyor bu? Hava durumu mu bu? Yağmur yağar, durur. Sen yapıyorsun, kuru patlatan sensin. Sayın Erdoğan, kurun artışı, yani Türk Lirası’nın yerin dibine girmesinin tek nedeni sizin kötü yönetiminiz. Vatandaşın kasaplardan eti soyulmuş kuru kemik almasının sorumlusu sizsiniz. Kaçamazsınız.
“YÖNETİCİLER ŞAMAR OĞLANINA, KURUMLAR YOL GEÇEN HANINA DÖNDÜ”
Son iki senede; üç Hazine ve Maliye Bakanı, dört Merkez Bankası Başkanı, dört Merkez Bankası Başkan Yardımcısı, iki Borsa İstanbul Genel Müdürü, iki TÜİK Başkanı değişmiş. Daha siz yönetim kadrolarında istikrarı sağlayamıyorsunuz; ekonomide nasıl istikrarı sağlayacaksınız? Yöneticiler şamar oğlanına, kurumlar yol geçen hanına döndü.
Dün yine Merkez Bankası’nın müdahalesi var. Döviz kuruna en ufak bir faydası yok. Dibi delik olan, çatlak olan havuz gibi. Suyla dolmuyor. Üstelik sattığı döviz kendi dövizi değil, borç aldığı döviz. Eksi 50 milyar doları görmüş olan net rezervler, Merkez Bankası döviz sattıkça, daha da eksiye gidiyor. Böyle bir mirasyedilik görülmedi. Türk Lirası yerin dibine girmiş. Merkez Bankası, milletin alın teriyle biriktirilmiş dövizleri çarçur ettiği yetmiyormuş gibi, bir de piyasadan borç aldığı dövizi satarak, borcunu daha da artırarak yoluna devam ediyor”
ÖNEN KURULTAY DELEGESİ, DURGUT İL YÖNETİCİSİ OLDU
Öte yandan seçim sonunda DEVA Partisi İlçe Başkanı Şaban Önen, Genel Merkez Kurultay Delegeliği’ne seçilirken, Karacabeyli Avukat Berna Durgut da il yönetiminde yer almaya hak kazandı.