TBMM’de düzenlediği basın açıklamasında yaşanan kuraklığın Gaziantep’teki çiftçilere olan etkilerini aktaran CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, kuraklık nedeniyle Antepfıstığı ağaçlarının kuruduğunu, sarımsak ekili tarlaların hasat edilmeden sürüldüğünü belirtti.
Sarıbal, “Su taşımak için kanal yapmışlar ama izolasyon yapılıyor diye su verilmemiş. Kanal var su yok. GAP için gereken yatırımlar yapılmadığı için ürünler kuraklıktan kuruyor. Geçilmeyen yollara, köprülere, yolcu olmayan havaalanlarına garanti para verenler GAP’a yatırım yapmadığı için bugün çiftçimizin ürünü tarlada kuruyor” dedi.
Ülkemizde geçen yıl 3,8 milyon dekar alanda 296 bin ton Antepfıstığının %34’ünün Gaziantep’te üretildiğini belirten Sarıbal, “Antepfıstığı üreticileri sulama imkânlarına sahip oldukları halde su alamadıklarından dolayı yaşanan verim kaybından dolayı çaresizlik içindeler. Bugün Gaziantep’te sulanan arazinin tarım arazisinin oranı sadece %17’dir. Bir an önce Antepfıstığı üreticileri GAP projesinin tamamlanmasını, bozuk sulama kanallarının tamiratının bir an önce yapılmasını ve yaşadıkları zararının karşılanmasını beklemektedir” dedi.
Gaziantep ilinin yeşil sarımsak üretiminde Türkiye’de birinci, kuru sarımsak üretiminde ise ikinci olduğunu vurgulayan Sarıbal, “Gaziantep ilimizde 26 bin 223 dekar alanda 33 bin 973 kilogram taze ve kuru sarımsak üretimi yapılmaktadır. Bu yıl yaşanan kuraklıktan dolayı çok sayıda sarımsak üreticisi, ürününü hasat edemeden tarlalarını sürdü. Sarımsak üreticileri de kendilerine destek verilmesini talep etmektedirler. Üreticiye destek olmazsak, sofralarımızda Çin’den ithal edilen sarımsakları tüketmek zorunda kalacağız” diye konuştu.
TMO ÇİFTÇİYE KARAGÜN YAŞATIYOR
Toprak Mahsulleri Ofisinin(TMO) 320 bin ton arpa ve 400 bin ton buğday ithal etmek için ihaleye çıkarılması kararını da değerlendiren Sarıbal, TMO’nun çiftçinin ürününe verdiği fiyatın çok üzerinde ithalat yaparak, iç piyasaya sunduğunu ifade etti.
Sarıbal, şunları söyledi: “TMO ekmeklik buğdayın tonunu çiftçimizden 2 bin 250 liraya alırken bugün Polatlı Borsasında 2 bin 685 lira. Aynı şekilde TMO arpanın tonunu bin 750 liraya alırken, Eskişehir Borsasında 2 bin 600 liradan işlem görmekte. Bugün Rusya’dan buğdayın tonu 253 dolar, arpanın tonu 243 dolardan ithal edebiliyor. Ton başına 29 dolar maliyet eklenince buğday 282 dolar, arpa 272 dolara mal ediliyor.
Türk lirası cinsinden maliyet ise bugünkü dolar kuru (8,77) ile buğdayın tonu 2 bin 475 lira, arpanın tonu 2 bin 385 liraya gelmektedir. TMO çiftçiden buğdayın tonunu 2 bin 250 liraya alırken, 2 bin 475 liraya ithal ediyor. Aynı TMO çiftçiden arpayı bin 750 liraya alırken, 2 bin 385 liraya ithal edecek. İthal ettiği buğdayı iç piyasaya 2 bin 450 liraya satarak ton başına 75 lira, yine ithal ettiği arpayı bin 950 liraya satarak ton başına 435 lira zararı ‘kamu zararı’ yazdırarak halkımız ödetecekler. TMO çiftçinin karagün dostu olmaktan çıkmış, çiftçiye karagün yaşatan bir kurum olmuştur”
HAYVANCILIK SÜRDÜRÜLEMEZ HALDE
Orhan Sarıbal’ın basın açıklamasında değerlendirdiği bir başka konu ise hayvancılık oldu. Ulusal Süt Konseyi 16 Haziran 2021 tarihinde 1 Temmuz-31 Aralık 2021 tarihleri arasında geçerli olmak üzere çiğ süt tavsiye satış fiyatını litre başına 3 lira 20 kuruş olarak belirlediğini anımsatan Sarıbal, süt üreticisinin sektörde kalması ve hayvanlarının kesime göndermemesi için 1 litre süt karşılığında 1,5 kilo yem alabilmesi gerektiğini ancak açıklanan fiyatlarla bunun mümkün olmadığını belirtti.
Artan yem fiyatları karşısında hem süt üreticilerinin hem de besicilerin zarar ettiğine dikkati çeken Sarıbal, şunları söyledi: “Bu durum sürdürülebilir bir durum değildir. Süt yem paritesinin 1,5 seviyesine gelmesi için süt alım fiyatının destek dahil 4 lira 30 kuruştan aşağı olmaması gerekir. Aynı durum besilik hayvan yetiştiren çiftçilerimiz için de geçerlidir. Ulusal Kırmızı Et Konseyinin en son açıkladığı kesim fiyatlarına göre besici dana etini 43 lira 84 kuruştan satabilmektedir. Besici 1 kilo et karşılığında 16,5 kilo yem alabilmektedir. Olması gereken 1 kilo et sattığında 25 kilo yem alabilmesidir.
Bu durum besici için Kurban Bayramına kadar devam edecektir. Eğer Kurban Bayramında istediği fiyatlardan satış olmazsa her gün binlerce lira zarar eden besici hayvanlarını kesime gönderecektir.
Yol yakın iken süt ve besicilerimize ucuz yemi sağlamak zorundayız. Ucuz yem için de yemde kullanılan tarımsal ürünlerimizi artırmak, meralarımızı acil olarak ıslah etmek zorundayız”