Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a mektup gönderen 22 ve 23. dönem CHP Bursa Milletvekili Kemal Demirel, Marmara Denizi’ne kıyısı olan bölgelerde gerek görüntü olarak gerekse kötü kokusuyla rahatsızlık yaratan ve bir yandan da balık ölümlerine yol açan “deniz salyası” sorunuyla ilgili çalışmaları sordu.
Demirel, müsilaj da denilen ve su yüzeyinden derinliklere uzanan bu tabakanın balıkçı teknelerine ve ağlarına zarar verdiği gibi çevre duyarlılığı olan herkeste “neden önlem alınmıyor” sorularını akla getirdiğini vurguladığı mektubunda şu görüşlere yer verdi:
BU SORUN 2008’DEN BU YANA GÖRÜLÜYOR AMA ÖNLEM ALINMIYOR
“2008 yılından beri ortaya çıkan bu durum, her yıl biraz daha artmış ve şu anda ise çok daha kötü bir duruma dönmüştür. Bu sorunun ortaya çıkmasına yol açan genel sebep olarak; iklim değişiklikleri, küresel ısınma ve deniz içi sirkülasyonun azalması üzerinde durulmaktadır. Özelde ise; Marmara Denizi’nin soğuyamamasının yanı sıra arıtma sistemlerinin kullanılmaması ile sanayi ve evsel atıkların denize verilmesinin yarattığı kirlilikler korkutucu duruma gelmemize sebep olmuştur.
Son aylarda başlayan bu durum halen devam etmektedir. Balıkçılar bu yüzden av sezonunda çalışamayıp sonrasında da perişan oldukları gibi, turizm açısından da önümüzdeki yaz aylarında Marmara’da denize girebilmenin mümkün olamayacağı bile konuşuluyor.
Havaların ısınmasıyla deniz salyası denilen bu oluşumlar yüzeye çıkmaya başlamış, görüntü ve koku olarak herkesi rahatsız eder duruma ulaşmıştır. Bu durum, deniz canlılarını da etkilemekte ve büyük zararlara sebep olmaktadır. Müsilaj tabakası, başta İstanbul ve Bursa olmak üzere Marmara Denizi’ne kıyısı olan tüm illere kaygı yaşatmaktadır. Bursa’nın Marmara Denizi’nde kıyısı olan Mudanya, Gemlik ve Karacabey ilçelerimizde de bu tabaka gözlenmektedir. Gemlik Körfezi’nin ise deniz salyasından görece daha yoğun etkilendiğini ifade etmek gerekir.
Geçen 12 yılı aşkın süredir, deniz salyasın önüne geçilmesi ve bu durumdan korunmak adına plan program ve çalışmaların yapılmadığı ortadadır. Sahip olduğumuz muhteşem denizimizi ve deniz canlılarını bu oluşumlara kurban etmemeliyiz.
Bugüne kadar yapılmamış olanları tartışmakla zaman kaybetmeden; ileriye dönük hemen harekete geçilmesi gerekmektedir. Marmara Denizi bölgenin kirlilik yükünü artık kaldıramamaktadır. Bu yükün azaltılması adına planlama ve çalışmalar hızlandırılmalıdır. Marmara Denizi’ne bırakılan atık miktarı kesinlikle azaltılmalı ve evsel arıtma sistemlerinin etkin olarak kullanılması için gerekli çalışmalar ve denetimler artırılmalıdır. Ülke politikası olarak; sıcaklık değişiklikleri ve iklimle ilgili sorunlara çözüm olması açısından uzun vadeli çalışmalar yapılması gerekmektedir”
DEMİREL’DEN BAKAN KURUM’A “DENİZ SALYASI” SORULARI
TBMM’de CHP adına görev yaptığı 22 ve 23’ncü dönemlerde çevre ve şehircilik konularına da hassasiyet göstermiş bir Bursa Milletvekili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a çeşitli sorular da yönelten Demirel, “Sayın Bakan, Marmara Denizi’ne kıyısı olan şehirlerimiz adına kaleme aldığım bu mektupta yer alan aşağıdaki sorularımın yanıtlarını öğrenmek istiyorum” ifadelerine yer verdi.
Kemal Demirel’in mektubunda Bakan Kurum’a yönelttiği sorular şöyle:
- 1-“Müsilaj”, “kaykay” ya da “deniz salyası” adı verilen bu jelimsi tabakanın tanımlanması ve önlenmesine dönük herhangi bir çalışma yapıldı mı? Kısa vadede bu konuyla ilgili acil çözüm planı ve çalışmaları yapıldı mı? Yapıldı ise bunlar nelerdir?
- 2- Müsilaj tabakasının tarımsal üretimde kullanılabileceğine dönük çeşitli açıklamalar gündeme geldi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı arasında bu konuda bir görüşme-inceleme-araştırma yapıldı mı?
- 3- Merkezi hükümet ve yerel yönetimler ile Üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları ile bir araya gelerek durum değerlendirilip, eylem planı çalışmaları yapıldı mı? Yapıldıysa nelerdir?
- 4- Evsel atıkların gerektiği gibi arıtılmadan kesinlikle Marmara Denizi’ne bırakılmamasına dönük bir çalışma gerçekleştirildi mi?
- 5- Sanayi bölgelerindeki arıtma tesislerinin Bakanlığınız tarafından çok sıkı denetlenmesine dönük bir çalışma yürütüldü mü?
- 6- Bu konuda kamuoyunu bilgilendirmek için en kısa zamanda detaylı bir açıklama yapılacak mı?